‘Bütün dengeler değişti’
Bölgede endişeyi artıran bu önemli gelişmeyi Sputnik’e değerlendiren İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Başkanvekili Hakkı Uygur, ABD ile İran arasında Mayıs ayından bu yana halihazırda artan bir gerilim olduğunu belirtti. Bu gerginlikte ABD’nin alttan alan taraf gibi göründüğünü ifade eden Uygur, “Ama sonuçta ABD çok sert bir cevap verdi İran’a. Bütün dengeler değişti, mevcut olan ABD ile İran arasındaki denge, Ortadoğu’da o örtülü uzlaşı; İran’la Amerika arasındaki, Irak’a, Suriye’ye yansıyan denge, hepsi bozulmuş oldu. Ciddi bir kriz hali. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Sonuçlarını göreceğiz” diye konuştu.
‘Topyekün bir savaş olarak planlandığını düşünmüyorum’
Ancak bunun topyekün bir savaş olarak planlanmayacağı görüşünde olan Uygur, “Çünkü topyekün bir savaşta, Trump bunu göze aldığını gösterdi. Şimdiye kadar hep Trump ‘savaşmak istemiyor’ deniliyordu ama Trump artık pratikte ‘ben savaşa hazırım, savaş istiyorsan gel’ demiş oldu. İran, biraz daha ihtiyatlı davranır diye tahmin ediyorum” dedi. Irak’ın da önemli şekilde etkileneceğini belirten Uygur, “Dolayısıyla çok karmaşık yeni bir döneme giriyoruz” diye konuştu.
‘İran’ın federatif bir yapıda olması ABD’nin arzu ettiği hususlardan biri’
“Bu yeni küresel düzen oluşturulurken İran’a yönelik bir operasyon nasıl olur?” sorusunu soran Güçlüer’e göre bu, İran’a doğrudan bir müdahaleden ziyade İran’ın dışarıdaki unsurlarıyla mücadeleyi içeriye taşıma şeklinde ortaya çıkıyor.
‘İran rejiminin iki yönlü kuşatılması amaçlanıyor’
Süleymani’nin öldürülmesini bu bağlamda dışarıdan başlatılacak bir çatışmanın ‘içeriye taşınması’ olarak yorumlayan Güçlüer, şunları kaydetti:
Bunu içeriye taşıma noktasında da İran’da yıllardır süren ambargoyla bıkmış olan halkın toplumsal hareketlere evrilmesi, içeriden ve dışarıdan İran rejiminin iki yönlü kuşatılmasının amaçlandığını çok rahat söyleyebilirim. Süleymani’nin yanında 7 kişiyle birlikte öldürülmesinin arka planında da muhtemelen ABD’nin İran’ın içinde beklenen bir durumun sonuca yaklaşmış olduğu düşüncesi olabilir, bununla bağlantılı olarak da bugün itibariyle dışarıda bu çatışmayı başlattığını söyleyebiliriz. İçerideki gelişmelerle bunun koordine edildiğini düşünüyorum. Yani İran’ın içinden değil dışarıdan başlatılacak bu çatışmanın, içerideki gelişmelerle koordineli olarak zamanının belirlendiği şekilde yorumlamak mümkün.”
‘Çatışmanın geniş bir coğrafyaya yayılma ihtimali var’
İranlı milislerin ABD ve yanlısı hedeflere saldırması durumunda, bu kez devreye ‘Arap ülkelerinden devşirilen askerlerin’ de girebileceğini söyleyen Güçlüer, “Suriye ve Irak’taki PKK/PYD’nin de kara gücü olarak Arap askerlerinin yanında İran’a karşı kullanılmaları da mümkün olabilir” yorumunu yaptı.
‘Dünya bir an önce harekete geçmeli’
Güçlüer, bu noktada İran’ın çok yönlü kuşatma altında olduğunu ifade ederek, “Türkiye’nin de belki bu noktada çabaları İran ve bölgede istikrarsızlığın azaltılması için kritik role sahip olabilir ama dünyanın bir an önce harekete geçmesi lazım. Siyasal sınırların değişmesi, kurumsal devlet yapılarının yıkılması, bu istikrarsızlığın bütün Ortadoğu’ya hatta oradan da bütün dünyaya olumsuz etkileri olabileceği bir süreç başlamış durumda, bir an önce bunun durdurulması için dünyanın harekete geçmesi gerekiyor” diye konuştu.