Hürriyet'ten Fevzi Kızılkoyun'un haberine göre, istihbarat birimleri 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ'nün kriptolu yapısını deşifre etmek için çalışma başlattı. Yapılan istihbari çalışmada FETÖ'nün MİT, emniyet istihbarat ve askeri istihbarattan sorumlu mahrem imamlarının isimlerine ulaşıldı.
Son dakika haberi: Adil Öksüz nasıl timsah oldu? https://t.co/6WU4kXw9cO
— Hande Fırat (@handefrt) 26 декабря 2019 г.
Bu kapsamda gözaltına alınan mahrem imamlar E.İ., Y.U., S.Z. ve Ö.K. itirafçı oldu. Mahrem imamlar, FETÖ'nün MİT, TSK ve emniyette yaptıkları casusluk faaliyetleri, devlete ait 'çok gizli' bilgilerini nasıl elde ettiklerini, bu bilgileri nasıl FETÖ'nün üst düzey yöneticilerine aktardıklarını anlattılar.
MİT mahrem imamı S.Z., 15 Temmuz darbe girişiminin kritik ismi olan firari Adil Öksüz ile ilgili sahte angaje formunu nasıl hazırladıklarını itiraf ederken, şunları anlattı:
Darbe girişimi başarısız olunca algı operasyonlarına ağırlık vermemiz istendi'
"MİT mahrem yapılanmasında görevliydim. Benim bir üstüm B.B. (şu an firarda olan mahrem imam) MİT'ten sızdırdıkları angaje formunu bana göndererek Adil Öksüz'ün MİT elemanı olarak gösterecek sahte belge hazırlamamı istedi. Bana gönderilen angaje formunun paraf ve imza kısımları boştu. Buraları uygun bir şekilde doldurmam için talimat verdi.
15 Temmuz darbe girişimi başarısız olunca algı operasyonlarına ağırlık vermemiz istendi. Tüm mahrem imamlara 'kontrollü darbe', 'tiyatro' gibi kavramları kullanarak, bu durumu destekleyecek materyaller toplamaları talimatı verildi. Örgütün üst yönetimi tüm mensuplarına bu yönde talimat verdi. Herkesin bu konuda sahte hesaplar üzerinde paylaşımlarda bulunması, bu konuların işlenmesi istendi."
'Devlete ait çok gizli bilgi-belgeler PKK'ya sızdırıldı'
Habere göre mahrem imamlar, 'devletin 'çok gizli' bilgi ve belgeleri belirli periyotlarla bize gelirdi' itirafında da bulundu.
Mahrem imam Y.U., şu bilgileri verdi: "Bizden özelikle PKK ile ilgili gizli bilgi ve belgeleri temin etmemiz istenirdi. İstihbarat ve devletin önemli kurumlarındaki örgüt mensupları aracılığıyla bu bilgi-belgeleri alıyorduk. FETÖ çözüm sürecinin sekteye uğraması, çözüm sürecinin bitmesini istiyordu, bunun için çalışma yürütüyordu. Devlete ait çok gizli bilgi-belgeler PKK'ya sızdırıldı. PKK'ya sızdırılan bilgiler nedeniyle o dönem Doğu ve Güneydoğu'da görev yapan çok sayıda asker, polis ve köy korucusu şehit oldu. O şehitler nedeniyle vicdan azabı çekiyorum."