Türkiye ve Malezya arasında imzalanan İslamofobi ile Mücadeleye Yönelik İletişim Projesi mutabakat zaptıyla, İslam karşıtı tutumlarla mücadele etmek için bir yapı oluşturulması amaçlanıyor.
Operasyonel merkezinin İstanbul’da olmasına karar verilen proje, İslam ve Müslümanlara karşı kurumsal, yapısal ve söylemsel önyargı ve bağnazlık ile mücadeleyi hedefliyor.
İslam hakkındaki olumsuz algının yok edilmesi, gerçek İslami değerler hakkında küresel çapta farkındalığın arttırılması, Müslümanları İslam karşıtı tutumlara karşı destekleme amacına yönelik bilgi alışverişi için bir platform sağlanması, yanlış kanılar ve basmakalıp inanışları azaltmak amacıyla İslam dünyası ile Batı arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi, hoşgörü, birlikte yaşama ve kültürler arası ilişkiler konularında farkındalık oluşturulması ve İslam karşıtı tutumlar ile mücadelede aşamalı olarak dünya çapında bir markaya dönüşülmesi de projenin amaçları arasında yer alıyor.
Merkez, odağında haberler, belgeseller, bilgilendirici videolar ile benzer diğer içeriğin paylaşılacağı dijital bir platformu işletecek. Küresel çapta içeriklerin geliştirileceği İletişim Merkezi'nde, dünya çapında İslam karşıtı tutumlar ile bağlantılı olaylar hakkında veri toplanması ve toplanan verilerin küresel farkındalık oluşturmak için kullanılması amacıyla bir çağrı merkezi de kurulacak.
Proje kapsamında araştırma çalışmaları ve periyodik yayınlar yapılacak ve proje hedeflerine ulaşılmasına yönelik olarak konferanslar ve diğer etkinlikler düzenlenecek. İstanbul’daki İletişim Merkezi'nin kurulmasının ardından, iştirakçi ülkelerde bu merkezin şubeleri açılabilecek.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun projeye ilişkin yaptığı açıklamada, İslamofobi ile mücadele çatısı altında güçlü bir iletişim merkezi kuracaklarını belirterek, buradan uluslararası bir marka ortaya çıkacağına inandıklarını ifade etmişti.
Altun, Türkiye'deki mevcut birikim ve kapasitenin bu proje için önemli bir imkan sunacağını kaydetmişti. İslamofobi ve İslam karşıtlığına karşı uluslararası ve çok boyutlu bir mücadele gerektiğine işaret eden Altun, konunun hassasiyeti ve önemi dolayısıyla müstakil olarak bu mücadeleye odaklanmış bir girişimin ihtiyaç olduğunu dile getirmişti.