Morales, sığınmacı olarak geldiği Arjantin'in başkenti Buenos Aires'teki bir kültür merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Bolivya'da hakkında yakalama kararı çıkarılacağına yönelik haberlere ilişkin, "Tutuklanmaktan korkmuyorum" ifadesini kullandı.
İstifa sürecini "darbe" olarak niteleyen Morales, "Kendimize çok güvendik. Seçimlerden iki-üç hafta önce beni arayıp muhalefetin darbe planladığını söylediler, inanmadım çok da önemsemedim. 20 Ekim'den sonraki salı günü (Sağcı muhalif Luis Fernando) Camacho'yu destekleyeceğini söylüyordu, darbeyi planlıyorlardı. Bu, halka karşı yapılmış faşist bir darbedir" ifadelerini kullandı.
Morales, kendi döneminde Bolivya'daki gelişmeleri aktararak, "Bizim suçumuz doğal kaynaklarımızı kurtarmaktı. Önceden özel olan gazı, suyu, millileştirdik. Biz şunu diyoruz; Uluslararası Para Fonu ve yabancı ülkelerin politikaları olmadan bir dünya kurmak mümkün. Bolivya'daki ekonomik büyümenin Güney Amerika'da birinci olduğunu gösterdik. Ne zamana kadar bizi dışardan yönetecekler? Ne zaman biz kendi kendimizi yöneteceğiz?" diye konuştu.
"Siyaset yapmaya hakkım var"
Ülkesinde düzenlenecek devlet başkanlığı seçimlerine ilişkin Morales, "Benim en büyük isteğim Bolivya'ya katkıda bulunmak. Ben, sağlıklı, şeffaf ve özgür bir seçim istiyorum. Seçimlerde aday olmayacağım ama siyaset yapmaya da hakkım var. Yaşadığım müddetçe bu alanda hizmet edeceğim ve devlet başkanı adayına da seçilmesi için yardım edeceğim" ifadelerini kullandı.
Evo Morales, daha önce liderliğini yaptığı Sosyalizm Hareketi Partisi'nin (MAS) henüz tarihi netleşmeyen seçimlerde, kampanya yöneticisi olarak seçilmişti.
12 Aralık'ta Meksika'ya sığınmıştı
Bolivya'da 20 Ekim'deki tartışmalı seçimleri ilk turda kazanan Morales, hile iddiaları ile sokaklara dökülen ve şiddet eylemlerine dönüşen muhalif protestolar, polisin isyanı ve nihayetinde ordunun istifa çağrısının ardından görevi bırakmış ve siyasi sığınma sağlayan Meksika'ya gitmişti. Morales, sığınma amacıyla 12 Aralık tarihinde Meksika'dan Arjantin'e geçmişti.