Sağlık Bakanlığı, resmi twitter hesabından, uyuz belirtilerine karşı dikkatli olunması gerektiği yönünde bir uyarı paylaşımında bulundu. Bakanlık Twitter'da yaptığı uyarıda, "Uyuz belirtisi taşıyorsanız vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurun. Hekimin reçete ettiği ilaçları düzenli kullanmayı, korunma ve tedavi önerilerini uygulamayı ihmal etmeyin" ifadelerini kullandı.
Uyuz belirtisi taşıyorsanız vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurun. Hekimin reçete ettiği ilaçları düzenli kullanmayı, korunma ve tedavi önerilerini uygulamayı ihmal etmeyin. pic.twitter.com/zF0t3zBtmU
— T.C. Sağlık Bakanlığı (@saglikbakanligi) December 16, 2019
'Uyuz salgını nedeniyle piyasada ilaçlar tükendi' iddialarına yönelik resmi rakamları da açıklayan Sağlık Bakanlığı, Türkiye genelinde toplam 368 bin kutu, İstanbul’da ise 90 bin kutu ilaç stoku olduğunu belirtti.
İstanbul Eczacı Odası Başkanı Cenap Sarıalioğlu ise birdenbire artan vakalar nedeniyle ilaç firmalarının yoğun talebe hazırlıksız yakalandığını söyledi. Sarıalioğlu, "Tedavide kullanılan krem, losyon ve şampuanların çoğu yerli firmalara ait. Fiyatları da 10-15 TL civarında. Yani, pahalı, ulaşılamaz ilaçlar değil bunlar. Bu hafta itibariyle İstanbul genelindeki depolarda yaklaşık 3 bin kutu ilaç olduğu bildirildi. Firmalar gerekli önlemleri aldıklarını ve kısa süre içinde depolara ilaç girişi yapılacağını açıkladı" dedi.
'İlaç temininde sıkıntı yaşıyoruz'
Eczacılar ise 20-25 gündür ilaç temininde sıkıntı yaşadıklarını söyledi. Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Salih Gürel, bu yıl vakalarda artış olduğunu ama hastaların ilaç bulunamadığı için tedavi edilememesi gibi bir durumun söz konusu olamayacağını söyleyerek, "Gerçek anlamda bir ilaç sıkıntısı ve hastalarda da buna bağlı bir artıştan bahsedemeyiz. Ayrıca bazen geleneksel, yapma ilaçlarla da tedavi sağlayabiliyoruz" dedi.
'Tam tedavi için tüm aileye yazıyoruz'
Prof. Dr. Gürel, "Bu yıl uyuz hastalığında çok artış gözlemliyoruz. Sonbahar ve kış aylarında sıklığı artan bir hastalık. Dolayısıyla önümüzdeki günlerde de artışın devam edeceğini öngörüyoruz. Biz teşhis koyduğumuzda tüm aileye ilaç yazıyoruz. Çünkü bir evde hastalığı taşıyan biri varsa herkesin tedavi görmesi gerekiyor. Bazen evde kişi sayısı kadar ilaç yazdığımız oluyor. Son dönemlerde ilaç tüketiminde çok fazla bir artış var. Bu nedenle bazen eczanelerin bu taleplere yetişemediğini görebiliyoruz. Ama gerçek anlamda bir ilaç sıkıntısı ve hasta sayısının buna bağlı artışından bahsedemeyiz. Çünkü geleneksel, yapma ilaçlarımızı da kullanabiliyoruz bazı özellikli hastalarda" dedi.
'Artışlar öngörülmediği için sorun oldu'
İstanbul Eczacı Odası Başkanı Sarıalioğlu ise "Hastalardaki artışa bağlı olarak ilaç bulmada sıkıntı yaşadık. İlgili firmalarla yaptığımız görüşmelerde de aslında planlanan sayıda ilaç verildiğini ama bu artışların öngörülememesinden kaynaklı sıkıntılar yaşandığı bildirildi. Firmalar planlamalarını yeniden güncellediler çok hızlı şekilde bu eksiklik giderilecek diye düşünüyoruz. Sağlık Bakanlığımız piyasada 368 bin civarında ilaç olduğunu belirtti. Sanıyorum tüm Türkiye rakamı bu. İlaçta genelde piyasada bulunan rakamın yaklaşık dörtte biri İstanbul'da olur. Yani buna göre 100 bine yakın ilaç olması lazım İstanbul’da. 13 Aralık itibariyle İstanbul'daki tüm dağıtım kanallarında 3 bin adet civarında ilaç olduğunu belirledik" diye konuştu.
'Direnç gelişmesi yok, tedaviyi yanlış uyguluyorlar'
Uyuz hastalığına gözle görülemeyen, milimetrenin yaklaşık üçte biri büyüklüğündeki 'sarcoptes scabiei' adlı akar türü bir parazit yol açıyor. Üst deri tabakasının altına yerleşen bu parazit, kendine 'tünel' açarak cilt içinde ilerliyor ve keratinle besleniyor. Bu nedenle de kaşıntı ve döküntüye neden oluyor. Prof. Dr. Gürel, "Ama parazitte bir değişiklik yok. O nedenle bir dirençten de bahsedemeyiz. Hastalığın tam olarak iyileşmemesi hastaların tedaviyi gerektiği gibi uygulamaması veya evdeki diğer kişilerin kaşıntı olmadığı için tedavi almamasından kaynaklanıyor. Ev içerisinde bir kişi tedavi olsa bile diğerlerinde tekrar başlıyor" dedi.
'Kaşıntısı olmasa da tedavi görmeli'
Uyuz hastalığının en büyük özelliğinin geceleri uykudan uyandıracak kadar bir kaşıntıya yol açması olduğunu belirten Prof. Dr. Gürel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Tedavide en önemli unsurlardan bir tanesi evdeki herkesin aynı anda tedavi olması. Kaşıntısı olsun ya da olmasın, herkesin aynı tedaviyi uygulaması gerekiyor. Çünkü uyuz etkenini taşıyabilirsiniz ama henüz kaşıntı gelişmemiş olabilir. Diğer bir önemli husus da ilacı sürdüğünüzde, herhangi bir şekilde bir yerinizi yıkarsanız hemen o bölgeye tekrar sürülmesi gerekiyor. Yoksa tedavi başarısız oluyor. Bunlara dikkat edilirse son derece kolay tedavi edilen bir hastalık. Ancak kendi kendine tanı koymak ve tedavi yapmak doğru değil. Muhakkak bir dermatoloğun veya aile hekiminin görmesi ve ilaçları reçete etmesi gerekiyor."
'Ne bizde ne de depolarda var'
Eczacı Arzu Hız, uyuz vakalarında beklenmedik bir artış gözlemlediklerini söyleyerek, "Son bir aydır ilaçların temininde zorlanıyoruz. Dönemsel oluğunu düşünüyoruz. Umut ediyoruz ki en kısa sürede çözülür" dedi. Eczacı Zeki Cansu ise kendilerine gelen reçete taleplerinin arttığına dikkat çekti ve "Son bir ay içinde bayağı bir yaygınlaştı. Günde birkaç kişi sorarken 6-7 kişi sormaya başladı bu ilaçları. İstanbul genelinde 2 bin 500 3 bin tane eczane var. Soruyoruz, depoya 50 tane giriş oldu diyorlar. O yüzden sıraya sokmuşlar. Her eczaneye ya bir tane gönderiyorlar ya da hiç göndermiyorlar" diye konuştu.
Eczacı Ömer Helvacıoğlu da "Uyuz ilaçları aşağı yukarı 20-25 gündür ne bizde ne de depolarda var" dedi.