BMC Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, Habertürk’te katıldığı programda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
“Ben Erdoğan’ı Siirt’ten milletvekili adayı olduğu dönem tanıdım. Siirt’ten bir başbakan seçilsin diye ona destek olmaya karar verdim. Erdoğan’ın halka yalan söylemediğini gördüm. Onurlu bir milli duruş sergilediğini gördüm. Dünyanın da stratejisinin giderek anti-emperyalizmin bayrak olacağı bir döneme gireceğini gördüm. Ben Amerikan bayrağı taşıyan bir solcu olmak istemedim. Erdoğan Amerika ile kavga etmeseydi onun da yanında durmazdım”.
'İleriyi gören bir adamım'
Sancak “Dünyanın stratejisinin nereye gideceğini 17 yıl önce mi gördünüz?” sorusunu “Ben biraz ileriyi gören bir adamım” diye yanıtladı.
Geçmişte “Erdoğan’a aşık olduğunu” söyleyen Ethem Sancak “Aşkınız devam ediyor mu?” sorusuna ise şöyle cevap verdi: “Erdoğan bu bayrağı taşıdığı müddetçe onun neferi olmak benim için bir onur olacak ama bıraktığı gün beni karşısında bulacak. Tayyip Erdoğan ‘S-400’leri almıyorum, vazgeçtim’ derse beni karşısında bulur”.
Altay Tankının seri üretimi ihalesi
Katar'ın ortaklığı hangi boyutta?
-Net bir şekilde altını çizerek konuya cevap vereyim, Katarlıların doğrudan veya dolaylı tank palet olayıyla ilgileri yok. Katarlıların işe karıştırmaları BMC ile olan ortaklıklarından dolayı. BMC'yi ben savunma sanayine aktör olarak hazırlamak üzere satın aldıktan sonra uzun ve orta vadeli plan yaptım. Bu şirketi önümüzdeki dönem savunma sanayimizin stratejik bir kurumu haline getirmek hedefimdi. Bunun için güçlü bir finansman gerekiyordu. Önce ülke içerisinden kendime ortaklar aradım. 300 milyon dolar sermaye koydular. 1 milyar dolar da uzan vadeli kredi açtılar. Parasal olarak risk onların sırtında. BMC azınlık ortak ama oylamada çoğunluk bizim. Toplam ciromuz yarı yarıya sivil sektörle savunma sanayii arasında bölünüyor. Devletin izin verdiği 7 ülkeye zırhlı araç sattık. Üretimimizin yarısını kamu alıyor.
'Kardeşlerim, 'sana ortak olmuyoruz' dediler'
-BMC’yi almaya karar verdiğimde kardeşlerim bana “sana ortak olmuyoruz” dediler. Üç büyük devletin Fransa, İngiltere ve Almanya’nın büyükelçileri benden randevu alarak kapımı çaldılar. Biraz da gururlandım. “Bizimle ortak olur musunuz” dediler. Ben de onlara “Bizim batıya düşmanlığımız yok” dedim. “Memnuniyetle ben sizinle ortak olurum ama ilk şart ortaklıkta yapacağınız bütün yatırımların merkezi Türkiye’de olacak. İkinci olarak üreteceğimiz ürünleri Türkiye’nin müsaadesinde istediğimiz yere satacağız ve istediğimiz yerde kullanacağız” dedim. Fakat bir daha kapımı çalmadılar. O sırada doğu tarafından da teklifler geldi. Suudi Arabistan’dan da teklif geldi, siyasi çizgileriyle çatışacağımı düşündüğüm için reddettim.
'Tayyip Bey'e 'Siz Emir'i ararsanız bu iş hızlı çıkar' dedim'
-O arada Katar’ın askeri ataşesi geldi. Dedim ki “Sizinle ittifaka girdik. Geçmişte de siz Osmanlı ile hep müttefik kaldınız. Bu işi sizinle yapalım. Allah size para vermiş, bizde de kaliteli insan var. Bu işi hızlandıralım” dedim. Dedi ki “bizde bürokrasi var, zaman alır”. Ben de Tayyip Bey’e gittim. “Siz Emir’i ararsanız bu iş hızlı çıkar” dedim.
'BMC'yi 750 milyon dolara aldım'
-BMC'yi 750 milyon dolara aldım, bende de o para vardı. Ayağa kaldırmak için 1 milyar dolara ihtiyaç vardı. O para yoktu bende. Ben kendime güveniyordum, ilişkilerim vardı. Bir zamanlar Türkiye’nin sağlık sektöründe en büyük aktördüm. Kendime güvendiğim için bu arayışa girdim. Bizim ailede bundan fazla para vardı. Ben aynı zamanda ailenin lideriyim. Kardeşlerim emrim üzerine bu parayı verirler. Bizdeki ilişki budur.
'AK Parti döneminde yoksullaşan bir iş adamıyım'
-Daha önce Forbes’un en zengin listesindeydim. Ben AK Parti dönemi zengini değilim, AK Parti döneminde yoksullaşan bir iş adamıyım.