Kanal İstanbul'u 'Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan, hatta evden olma projesi' olarak tanımlayan Emekli Koramiral Kıyat "Montrö Sözleşmesi'ni bilenler, ne demek istediğimi anlar. Ekolojik sonuçlarını değerlendirmeyi bilim insanlarına bırakıyorum. Bir gün Trakya'yı savunma durumunda kalırsak ne olur, bu değerlendirmeyi de karacı arkadaşlarıma bırakıyorum" dedi.
Atilla Kıyat, ABD'nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey'in 10 yıl önce Türkiye'de ABD Büyükelçisi olduğu dönemde kendisini ziyarete geldiğini ve bu ziyarette Montrö Sözleşmesi'ni hiçe sayma girişiminde bulunduğunu açıkladı:
"James Jeffrey, ‘Siz Kuzey Deniz Saha Komutanı idiniz, Karadeniz ve Boğazlar'dan sorumluydunuz, Türk ve ABD Donanmaları, Karadeniz'de çok iyi şeyler yapabilir' dedi.
‘Tabii ki ama, Montrö Sözleşmesi prensipleri dahilinde' dedim.
‘Türkiye ve ABD istedikten sonra kimse bir şey yapamaz' dedi.
‘Hayır büyükelçi, bu sözleşme Türkiye için hayati öneme haizdir ve hiçbir nedenle dışına çıkmayız' dedim."
'Montrö kuvvetler dengesini koruyan anlaşma'
Montrö Sözleşmesi'nin Türkiye politikasındaki önemine değinen Emekli Koramiral Atilla Kıyat, Montrö ile, Boğazlar'dan geçiş özgürlük hakkına sahip olmasına rağmen geçiş kurallarının Türkiye'nin koyduğu kurallara bağlı olduğunu bu şekilde de Montrö'nün kuvvetler dengesini koruyan anlaşma olduğunu söyledi. Atilla Kıyat "Kanal yapıp geçişlerin oradan yapılmasını zorlarsanız Montrö masaya yatırılacaktır. Montrö'yü gündeme getirecek her şeyden uzak olmalıyız. Bu Türkiye'nin izlediği politika" dedi.