ABD Savunma Bakanı Mark Esper, Türkiye’nin NATO’dan uzaklaşmakta olduğuna işaret ederek “Türkiye’nin Rusya’yla yakınlaşması endişe verici. Rusya’nın Mısır, Suudi Arabistan ve diğer yerlerde etkisini genişletmesi beni endişelendiriyor ama en çok endişe veren Türkiye ile ilişkileri” ifadesini kullandı. ABD’li bakanın açıklamaları, Türkiye ile Batı arasında ortak bir güvenlik stratejisi konusunda mutabakat varılamayan NATO’nun 70. yıldönümü toplantısını takip etti.
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, "Farklılıklarımıza rağmen birbirimizi korumak için asli görevimizin etrafında birleşmeye devam edeceğiz" dese de ABD, Türkiye’nin ittifaktan uzaklaştığına işaret ediyor. Peki, ABD bu sürecin önüne geçebilir mi? Esper’in açıklamalarını, tarihçi-siyaset bilimci Dr. Mehmet Perinçek, Türkiye ile NATO arasında uzun süredir derinleşen ve çözümsüz hale gelen ihtilaf ekseninde, Sputnik’e değerlendirdi.
‘Türkiye, NATO düzeninden çıktı, tüm eksenlerden bağımsız olarak yeni dünya düzeninde yerini alıyor’
Perinçek’e göre, Türkiye’nin içerisinde bulunduğu süreç, Batı’dan gelen tehdide karşı yeni kurulan dünyada, Avrasya’da yerini alma süreci olarak tanımlanabilir. Perinçek “Türkiye’nin NATO’nun ekseninden çıktığı kesin ancak ülke bu aşamadan sonra herhangi bir başka eksene girmiyor, tersine bağımsız olarak dış politika ile milli güvenlik ihtiyaçlarına cevap veriyor. Türkiye ile NATO arasında ciddi sorunlar var. Bunların başında ABD’nin Suriye’deki PKK/PYD’ye destek vermesi, Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi hedef alan politikalar yürütmesi, 15 Temmuz Amerikancı darbe girişiminin NATO tarafından destek bulması, FETÖ’nin ABD’de kamp kurmuş durumda olması ve ABD’nin ekonomik yaptırım tehditleri yöneltmesi geliyor. Kısacası, Türkiye kendisini tehdit eden ve sıkıştırmak için adımlar atan Batı’ya karşı refah ve güvenliği için yeni dünya düzeninde yerini alıyor. Bu süreçte bazı zikzaklar olabilir. ZiraTürkiye, 50-60 yıldır Batı kampında bağlıydı. Türkiye gerekli adımları bazen yavaş atsa da Türkiye, Avrasya’da yerini almak konusunda kararlı” ifadelerini kullandı.
‘Türkiye, ABD’nin Ortadoğu, Kafkas ve Orta Asya planlarına kapılarını kapadı’
ABD’nin Türkiye için ‘kilit ülke’ kavramı kullandığının altını çizen Perinçek “Bunun iki anlamı var. Türkiye, ABD’nin Ortadoğu, Kafkaslar ve Orta Asya’daki planlarının kapılarını açabilir de, bu kapıyı ABD’ye tamamen kapatabilir de… ABD’nin paniğinin sebebi de, Türkiye’nin bu kapıları ABD’ye kapatmasından dolayı. Çok kutuplu bir dünyaya evrildiğimiz bu süreçte, ABD açısından zorlu günler geliyor. ABD, artık dünyada her istediğini yapabilen, hükümetleri değiştiren, istediği yeri işgal eden bir ülke değil. Soçi Mutabakatı, ABD’nin zayıfladığı, Atlantik Çağı’nın bitip Avrasya çağının başladığının en önemli göstergelerinden birisi” dedi.
‘Sadece Türkiye değil, NATO’dan toplu bir kopuş başladı’
Perinçek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Üstelik NATO ekseninden çıkan sadece Türkiye değil, oradan çıkan çıkana. Trump bile klasik Atlantik düzeni dışında bir figür. Trump’ın göreve geliş programında bile başka ülkeleri dizayn etmek yerine kendi sorunlarına dönmek vardı. Bunu ne kadar uygulayabildi, bu tartışılsa da Trump’ın bile NATO ekseninde olmadığı ortada. ABD’nin NATO’dan çıkabileceği bizzat Trump tarafından dillendirilmişti. Macron’un Avrupa ordusu projesi planları eşliğinden ‘NATO’nun beyin ölümü gerçekleşti’ demesi de bu bağlamda değerlendirilebilir.
Fransa, euroyu güçlendirme ve ABD’nin kendi silahını satma yönündeki dayatmalarına karşı çıkar bir pozisyonda. Almanya da bi nevi eksenden çıkmaktadır. Kuzey Akım-2 Almanya-ABD arasında derin ve çözülemeyen bir sorundur. İki ülke arasında dinleme skandalları dahi yaşanmaktadır. Soğuk Savaş sonrası dönemde NATO, ABD’nin potansiyel rakipleri olan sözde müttefiklerini denetleme ve kendi Büyük Ortadoğu Projesi’ne dahil ettiği bir enstrümana dönmüştü. Bu yüzden bir çok güç NATO’dan çıkmaya başladı. Ülkeler artık NATO üzerinden denetim altında olmak istememektedir. Türkiye’nin kopuşu da bu sürecin parçası.”