Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne yönelik, eleştirileri cevaplayan Canikli, "Cumhurbaşkanının yetkileriyle alakalı çok ciddi birtakım tartışmalar gündeme geldi ve özellikle 'Cumhurbaşkanı izinli olduğunda ya da herhangi bir şekilde yurt dışına çıktığında ona vekalet edecek olanın seçilmiş biri olması gerekir, Meclis Başkanı olması gerekir' şeklinde biraz önce bir ifade ortaya konuldu. Burada, çok ciddi bir mantıksal hata vardır. Hani, hep diyoruz ya yasama, yürütme erkleri mutlaka ayrı olmalıdır. Meclis Başkanı, yasama erkinin başı, Cumhurbaşkanı yürütmenin başı. Dolayısıyla siz Cumhurbaşkanlığına, yasama organından herhangi birine vekalet veremezsiniz, o zaman birbirine karışmış olur. Bu kadar basit bir mantık hatasının yapılmasına gerçekten şaşırdığımı, üzüldüğümü ifade etmek istiyorum" dedi.
'FETÖ borsası' cevabı
Nurettin Canikli, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, yargıda FETÖ borsası kurulduğuna yönelik eleştirilerine değindi. Canikli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"FETÖ borsasından bahsedildi. Benim anladığım şu; Sayın Kılıçdaroğlu'nun elinde FETÖ borsasıyla ilgili bazı bilgiler var. Yani yine, kendi ifadesinden yola çıkarak söylüyorum; Sayın Cumhurbaşkanımızın avukatları üzerinden FETÖ borsası kurulduğu ve burada birtakım işlemler yapıldığı şeklinde elinizde bilgiler, belgeler var, öyle anladım ben. Peki Sayın Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet başsavcılığına şikayet ettiniz mi bunları? Ben merak ediyorum. Yani böyle bir şey varsa, birinin suç işlediğini öğrenmişseniz, birinin kanunlara aykırı bir şekilde davrandığını öğrenmişseniz eğer, ne yaparsınız? Elbette konuşursunuz, söylersiniz, ona bir şey demiyorum. Ama gidersiniz, en temel vatandaşlık görevi olarak Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunursunuz. Bu, en temel vatandaşlık görevidir ama anladığım kadarıyla böyle bir başvuru yok. Nedir bu şimdi?"
'Kaynağını bulalım, halledelim'
Emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili eleştirileri de ele alan Canikli, bu işin devlet ciddiyeti içeresinde çözülmesi gerektiğini, teknik düzenlemelerin ise Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK'nın başında bulunduğu 8 Eylül 1999’da yapıldığını söyledi. Canikli, şöyle konuştu:
"Bunun da ilk yıl maliyeti 26 milyar, bir süre sonra 100 milyara çıkar. Hemen emekli olacak 1,5 milyon kişi var. Bir süre sonra da yüz milyara çıkıyor. Tekrar 40'lı yaşlardaki erken emekliliğe dönmüş oluyoruz. Bu parayı ortaya koymadığınız zaman 'Ben bunu çözerim' demek olmaz. CHP'de de bu işi bilen arkadaşlar var. Lütfen çıkıp, konuşsun onlar da. Kaynağını bulalım halledelim. Nobel ödüllü iktisatçılar, bu kaynak problemini çözmek için çalışıyor. Bunu bulamamışlar ama Sayın Kılıçdaroğlu, 'bulurum' diyorsa, bu çok kıymetli bir olay. İçi boş bir aile sigortasıyla bunu hallederim demekle olmuyor".
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Canikli'nin Kemal Kılıçdaroğlu'na dönük sözlerine cevaben, "Sayın Canikli, Kılıçdaroğlu o tarihte emekli. Bir insan gerçeği çarptırır da bu kadar mı çarpıtır. Bir insan iftira atar da bu kadar mı atar" ifadelerini kullandı.
'Söz verme' tartışması
CHP'li Engin Özkoç, AK Parti İstanbul Milletvekili Nurettin Canikli'nin söz hakkı olmamasına rağmen, Meclis Başkanı Mustafa Şentop tarafından söz verdiği öne sürdü. Şentop, CHP'li Özkoç'un eleştirisinin haksız olduğunu beliterek, tepki gösterdi.