Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda Şehir Üniversitesi'nin durumuyla ilgili olarak açıklamalarda bulundu.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'ndan "O zat" diye bahseden Erdoğan, eski Başbakan Yardımcıları Ali Babacan ve Mehmet Şimşek'e tepki gösterdi:
"Son zamanlarda İstanbul'da bir Şehir Üniversitesi meselesi ortaya çıkardılar ve bu Şehir Üniversitesi meselesinin özellikle bir siyasi ayağında bizim olduğumuz, bir diğer ayağında malum zatın olduğunu söylüyorlar. Her şeyden önce Şehir Üniversitesi'nin tahsisini başbakanlığım döneminde yapan benim. Tahsisini yapan ben olduğuma göre, daha sonra malum zat başbakan olunca bu tahsisi Şehir Üniversitesi'ne mülkiyet devrine dönüştürmüştür. Türkiye'de hiçbir üniversiteye tapu devriyle mülkiyet devri olmamıştır. Bunlar dürüstlüğü kimseye bırakmıyor değil mi? Öksüz yetimin hakkını kalkıp kurdukları üniversiteye tapu devri yapmak suretiyle Özelleştirme Yüksek Kurulu'nun Başkanı sıfatıyla bunu sağlıyor. Peki bu nasıl doğruluk? Peki yanında kim var? Sayın Ali Babacan var. Onun da imzası var bu işin altında. Başka kim var? Mehmet Şimşek var. O zaman Ulaştırma Bakanı olarak Feridun Bilgin var.
Erdoğan:
— Sputnik Türkiye (@sputnik_TR) December 7, 2019
- Malum zat başbakan olunca bu tahsisi Şehir Üniversitesi'ne mülkiyet devrine dönüştürdü. Yanında Babacan, Şimşek ve Bilgin var
- Hani bunlar dürüsttü ya? Dürüstlüğünüz buysa bu ülke batmış
- Burada Halkbank'ın dolandırılması söz konusuhttps://t.co/XvOUvYtHXS pic.twitter.com/p3PHf7TCIO
'Kasayı boşaltamayız'
Hani bunlar dürüsttü ya? Dürüstlüğü bunlar kimseye bırakmıyordu. Sizin dürüstlüğünüz buysa bu ülke batmış.Ben bunları niye anlatıyorum? Kimin ne olduğunu yaptıklarıyla öğrenin diye. Ve bunlar Halkbank'ı da dolandırmaya çalışıyorlar. Halkbank'tan bunlar kredi talebinde bulunuyor. Halkbank bunlara ciddi bir kredi veriyor. Fakat ödeme planlarında maalesef bunlar, ödemelerini yapmıyorlar. Bunlar ödemelerini yapmayınca Halkbank da bunları uyarıyor. Kardeşlerim, Halkbank'a olan borçları 417 milyon noktasında. Şimdi, yapılandıralım diyorlar. Yapılandıralım derken, neyi nasıl yapılandıracaksın? Yaptıkları kampanya şu, spor kulüplerinin borçları yapılandırılıyor da Şehir Üniversitesi'nin borçları niye yapılandırılmıyor. Ya sen Halbank'a teminat bile vermedin. Banka senin neyine el koyacak? Maltepe'de tekele ait olan yer, zamanında benim tahsis ettiğim yeri mi bankaya teminat göstereceksin? Bunu da geç, bir başka dalavere daha yapıyorlar. 'Alacağımız öğrencilerin yapacakları ödemeye ipotek koyun'. Ya sen zaten mevcut kotanı doldurmamışsın. Kotanı doldurmadan nasıl böyle bir teminat veriyorsun. Halef selef olduğumuz cumhurbaşkanı aradı, siz bunu arzu ederseniz halledersiniz dedi. Kendisine temenni ederdim ki siz benim yerimde olun. Biz bankaların geçmişte nasıl iflas ettiğini biliyoruz. Çok şükür 17 yıldır hiçbir banka kasayı boşaltmadı, biz de kasayı boşaltamayız."
'İnsan gönlü kıranın partide kalemini kırarız'
Erdoğan, İstanbul'da belediye başkan yardımcısı olarak görev yapan Veysel İpekçi'nin bir çalışana tuvalet önünde oturma cezası vermesini eleştirdi. "Gurur abidesi olanlardan dava adamı olmaz" diyen Erdoğan, devamında "İnsanları rencide eden kibir abidelerinin bu davada yeri olmaz. Milleti karşısına alan bizi de karşısına alır. Kibir en büyük isyandır. İnsan gönlü kıranın partide kalemini kırarız" ifadesini kullandı.