Demirtaş, "Çevre ve Şehircilik Bakanlığında Bursa Vizyonu" konulu Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Bursa Şubesi İnşaat Sektörü Genel Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Bursa'nın kadim bir şehir olduğunu söyledi.
Burada sadece kentsel dönüşüm ya da inşaat faaliyetleri değil bir medeniyet tasavvuru inşasının olması gerektiğini belirten Demirtaş, "Ulu Cami ve etrafında, tarihi Hanlar Bölgesi'nde silüeti bozan bir sürü yapı var. Tescil kıymeti olmayan bu yapılarla ilgili kamulaştırma işlemlerini başlatıyoruz. Etaplar halinde 430 bin metrekarelik alanı yenileyeceğiz. Tarihi yapılarla ilgili restorasyon çalışmaları başlatılacak. Çarşıbaşı Meydan Projesi kapsamında, tarihi Hanlar Bölgesi'nde 20 bin metrekarelik bir meydan oluşturma çalışmamız var. Doğanbey'de Toplu Konut İdaresi Başkanlığı ve İller Bankasına ait 18 bin metrekare arsada hayata geçireceğimiz meydan projesi var" ifadesini kullandı.
Demirtaş, inşaat sektörünün ülkenin istihdam ve kalkınmasında lokomotif görevinde olduğuna işaret ederek şunları kaydetti:
"İnşaat hem yurt içinde hem de yurt dışında başarılı olduğumuz sektörlerin başında geliyor. Büyüklük ve yapılan iş hacmi bakımından Çin'den sonra dünyanın ikinci büyük ülkesi durumundayız. Türk inşaat şirketleri Şili'den Rusya'ya, Orta Asya'dan Afrika'ya kadar dünyanın her yerinde yüzlerce büyük proje uygulamalarına imza atmış durumdalar. İş bitirme hızı, kaliteli malzeme kullanımı, tecrübeli iş gücüyle inşaat sektörü, dünyanın her yerinden çok yoğun talep alıyor".
Tapu ve imar kanunlarında değişikliklere işaret eden Demirtaş, "TOKİ ile ilgili bazı bilgiler var ama TOKİ'yi çok fazla Bursa'da anlatmayalım. TOKİ ile ilgili Bursalıların biraz içinde yara var biliyoruz, biz de farkındayız" dedi.
"Vatandaşla yatırımcı arasındaki sorunları giderecek mevzuatlar geliştirdik"
Demirtaş, kentsel dönüşümde birçok çalışma yapıldığına dikkati çekerek, "Bu çalışmalar her defasında bir yerlere geldi, geldi ama kendi tahmin ettiğimiz tempolarda ilerleyemedi." diye konuştu.
"Mal canın yongası" diyen Demirtaş, kentsel dönüşüm konusunda vatandaşla yatırımcı arasındaki sorunları giderecek, işi biraz daha kolay kılacak mevzuatlar geliştirdiklerini belirtti.
Demirtaş, İmar Barışı'nın herkesi ilgilendiren çok önemli bir yanı olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"İmar Barışı istismara müsait bir konuydu. Bu istismarın ya da suistimalin yüzde 5'ler civarında olacağı tahmin ediliyordu. Yaklaşık 10 milyon civarında yapı kayıt belgesi tanzim edildi. İstismar edenler de oldu. Arazinin ve yapının daha kıymetli olduğu sahil bölgelerinde yapıldı. Bunlar tespit edildiğinde, yatırdıkları para, irat kaydediliyor, kaçak kısımları zaten yıkılıyor ve sonra yanlış beyandan dolayı savcılığa suç duyurusunda bulunuyoruz. Bunlar sahada tespit edilecek.
El altından ya da fısıltıyla İmar Barışı ile ilgili tekrar gündem olabileceğinin konuşulduğunu duydum. Bu, kesinlikle mümkün değil, böyle bir şey olmayacak. Bu beklenti zaten yanlış. İmar Barışı'nın belki on yıllar içinde tekrarı bile mümkün değil. Çünkü 10 milyon yapı kayıt altına alındı. Bu binaların daha yasal duruma, yani kat mülkiyeti, tapuya geçirilmesiyle ilgili süreçler var. Onlar devam edecek. Tekrar İmar Barışı beklentisi yanlıştır. Duyarsanız da inanmayın. Böyle bir şey mümkün değil."