Görünüşte ABD Başkanı Donald Trump ile görüş ayrılıklarının damga vurduğu NATO'nun Londra zirvesi, Avrupa Birliği'nin (AB) ABD yönetiminin etkisiyle BM Güvenlik Konseyi'ne yazdığı İran aleyhtarı bir mektup doğurdu.
Guterres'i görevlendirdiler
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'e mektup veren AB-3'ü oluşturan Almanya, Fransa ve Britanya'nın BM Temsilcileri, 'İran'ın balistik füze programının 2015 tarihli nükleer anlaşmanın garantörü BM kararıyla tutarsız olduğu' iddiasının Genel Sekreter tarafından BM Güvenlik Konseyi'ne (BMGK) sunacağı raporda bildirilmesini talep etti.
ABD ile İran arasında arabuluculuk rolüne soyunan ve NATO zirvesinde Trump'a en kafa tutan lider olan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, hızını alamayarak, Dışişleri'ne İran açıklaması da yaptırdı.
Fransa Dışişleri Sözcüsü Agnes von der Muhll, günlük basın toplantısında, "İran'ın balistik faaliyetlerinin, dünya güçleriyle 2015'te vardığı nükleer anlaşmayı sağlama alan BM Güvenlik Konseyi'nin 2231 sayılı kararından kaynaklanan yükümlülüklerine uymaması konusunda güçlü endişelerimizi defalarca dile getirmiştik" dedi.
Birleşmiş Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi artı Almanya (5+1) ile İran arasında varılan, Ortak Kapsamlı Eylem Planı (KOEP/JCPOA) denilen nükleer anlaşma, Trump'ın Mayıs 2018'de ABD'yi çekmesi ve Kasım 2018'de tarihin en ağırlarından olan yaptırımları İran'a karşı uygulamaya başlamasıyla kadük kaldı. Zira AB ülkeleri, anlaşmaya bağlı kaldıklarını söylese de, ABD yaptırımlarını etkisiz hale getirecek bir sistem hayata geçiremedi. Anlaşmanın uygulanamadığı bu manzara karşısında İran da taahhütlerinden aşamalı çekilmeye ve uranyum zenginleştirme programına hız vermeye başladı.
Anlaşmadan kaynaklanan hak
Tahran yönetimi, nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azaltmaya yönelik adımlarını sözkonusu anlaşmanın 36. maddesinde yer alan, yaptırımların kaldırılmaması durumunda İran'ın anlaşmayı kısmen veya tamamen askıya alabilme hakkına sahip olmasına dayandırıyor.
'Trump yönetiminin zorbalıklarına boyun eğmeyin'
İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif, JCPOA'yı yaşatamayan AB-3'ün İran'ın balistik füze programına müdahale girişiminde bulunmasına sert tepki gösterdi.
Zarif "AB-3'ün BMGK'ye füzelerle ilgili son mektubu, üstlerine düşen #JCPOA yükümlülüklerinin en minimumunu bile yerine getirmeyecek kadar sefil acziyet içinde olduklarını örtbas etmeye yönelik çaresiz bir sahtekarlıktır" diye tweetledi.
İran Dışişleri Bakanı, Almanya, Fransa ve Britanya'ya ABD yönetiminin zorbalıklarına boyun eğmeme çağrısı yaptı.
Latest E3 letter to UNSG on missiles is a desperate falsehood to cover up their miserable incompetence in fulfilling bare minimum of their own #JCPOA obligations
— Javad Zarif (@JZarif) December 5, 2019
If E3 want a modicum of global credibility, they can begin by exerting sovereignty rather than bowing to US bullying. pic.twitter.com/QtfZFnLpO5
E3's paralysis in fulfilling their obligations w/o US permission has been clear since May 2018.
— Javad Zarif (@JZarif) September 23, 2019
Solution to this deficiency: mustering will to forge independent path—not parroting absurd US claims & requests INCONSISTENT with JCPOA.
No new deal before compliance w/ current one.
BM kararında sadece çağrı var
İran'ın BM Temsilcisi Mecid Taht Revançi'den de "İran balistik füzeler ve uzay araçlarıyla ilgili faaliyetlerini azimle devam ettirmeye kararlıdır" açıklaması geldi.
Tahran yönetimi, balistik füze programının savunma amaçlı olduğu, nükleer faaliyetleriyle hiçbir ilgisinin bulunmadığına ve nükleer anlaşmayı füze programını kapsayacak şekilde yeniden müzakere etmeyeceğine dair açıklamalarını her fırsatta tekrarlıyor.
BMGK'nin 2015 tarihli kararı, İran'a nükleer savaş başlığı taşıyabilecek balistik füzelerle ilgili çalışmalardan 8 yıl uzak durması 'çağrısında bulunuyor'.
Ancak BMGK'nin veto sahibi daimi üyesi Rusya gibi bazı ülkeler, çağrının bağlayıcılığı olmadığı ve İran'ı yükümlü kılmadığı görüşünde.
BMGK, 20 Aralık'taki toplantısında, JCPOA'nın garantörü anlaşmaya uyulup uyulmadığıyla ilgili değerlendirmelerde bulunacak. Reuters'e konuşan üst düzey bir Avrupalı diplomat, AB-3'ün mektubunun bu değerlendirmelere dahil edileceğini söyledi.