Diken'den Ali Yılmaz'ın haberine göre, Suriye'nin Afrin kentindeki YPG hedeflerine yönelik başlatılan Zeytin Dalı Harekatı'nın üçüncü gününde üsteğmen Oğuz Kağan Usta ve uzman çavuş Mehmet Muratdağı yaşamını yitirdi.
Usta ve Muratdağı’nın naaşları ise çatışma bölgesinde kaldığı için alınamadı. Askerlerin naaşlarına operasyonun tamamlanması sonrası ulaşılabildi.
İki farklı soruşturma açıldı
Olayda sorumluluğu bulunduğu öne sürülen üsteğmen Burak Y. ve uzman çavuş Murat A.’ya ilgili 2. Ordu Komutanlığı ve 2. Ordu’ya bağlı 1. Komando Tugay Komutanlığı iki farklı soruşturma yürüttü.
Her iki soruşturmada da askerlere ilişkin bir kusur atfedilmedi. Benzer bir soruşturmayı Hukuk Hizmetleri Başkanlığı da yaptı. Başkanlık da olayda kusuru olduğu iddia edilen personelin TSK ile ilişkilerinin kesilmesi yönünde karar verilmesinin, ölçülülük ilkesine uymayacağı kaydedildi.
Kara Kuvvetleri kurulu da soruşturdu
Bir diğer soruşturmayı ise Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu Yürüttü. Başında Kurmay Başkanı Korgeneral Yavuz Türkgenci, 6 tuğgeneral ve 2 albayın olduğu kurul, çatışmaya giren 13 personelin ifadesini aldı.
Kurul, soruşturma sonrası üsteğmen Burak Y. ve uzman çavuş Murat A. hakkında ‘silahlı kuvvetlerden ayırma cezası’ verdi.
Komutan: Çekilme emrini ben verdim
Soruşturma sürecinde bilgisi alınan kişiler ise yaşanan sürece ilişkin ayrıntılı bilgi verdi. 2. Ordu’ya bağlı 1. Komando Tugayı Komutanı Tuğgeneral K.K., sahadaki personelin talebi üzerine geri çekilme talimatını kendisinin verdiğini söyledi.
Tuğgeneral K., geri çekilme sürecinde çatışma bölgesinde kalan naaşların da alınamadığını bildiğini dile getirdi.
'Personelin moral ve motivasyonu azaldı'
Üsteğmen Burak Y., yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
"Bütün gece yağmur altında kaldık. Üstümüz ıslak ve çamurluydu. Personelde el uyuşması ve donma belirtileri başladı. Dört-dört buçuk saat boyunca çatışma sürdü. Personelin moral ve motivasyonu azaldı. Silahların bir kısmı çamur nedeniyle tutukluk yaptı. Ateş gücümüz azalmaya başladı. İçinde bulunduğumuz olumsuz durumdan dolayı karşılık veremeyecek duruma geldik. Soğuktan dolayı eli ayağı uyuşmuş, kendinde olmayan ve hipotermi başlangıcı gözlemlenen personelim vardı."
Üsteğmen Burak Y., takviye amaçlı gönderilen zırhlı araçların da gelemediğini belirterek, "Gelen bir araç da roketle vuruldu. Bize ulaşmaya çalışan Özel Kuvvetler Komutanlığı timi bize ulaşamadı” dedi.
'Cenazeleri almak için çok çabaladık'
Burak Y., kurul üyelerinin, naaşların alınmasına ilişkin yönelttiği soruyu ise şöyle yanıtladı:
"Ateş çok yoğun ve yakın mesafedeydi. Naaşları almak için çok çabaladım. Ancak uzun süren çatışma ortamı, hava şartları ve takviye gelmemesi, beraber hareket ettiğimiz ÖKK personeli ve ÖSO grubunun yanımıza gelmemesi naaşları almamızı engelledi. Naaşların alınması ile ilgili bir emir almadım. Benim de artık zaman geçtikçe durumumuzun kötüleşmesi sonucu öncelikli amacım daha fazla şehit ve yaralı zayiatımızın olmaması oldu."
'Bir kısım askerde donma tehlikesi başladı'
Uzman çavuş Murat A. da “Bütün gece yürüdük. Sürekli yağmur yağdı. Çatışma nedeni ile uzun süre hareketsiz kalınca bazı arkadaşlarda donma tehlikesi baş gösterdi. Yine mühimmatımız da bitme noktasındaydı” ifadelerini kullandı.
Kararın iptalini isteyecek
Uzman çavuş Murat A.’nın kararın iptali için dava açacağı öğrenildi.
Murat A.’nın avukatı Mehmet Erkan Akkuş ise verilen kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu öne sürerek “Bu haksız ve hukuksuz bir karar. Gerçeğin, etkin bir yargılamayla ortaya çıkacağı düşüncesindeyim” dedi.