Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO), 70. yaşını, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un 'ABD yüzünden NATO'nun beyin ölümünün gerçekleştiği' teşhisinin yarattığı tartışmayla deviriyor. Aralık ayı başında Londra'da düzenlenecek NATO liderler zirvesinde, Macron'un NATO'nun beyin ölümünün gerçekleştiği ve kolektif savunma garantisinin kalmadığı iddialarına karşılık verecek bir uzmanlar heyeti kurulması önerisinin ele alınacağı belirtildi.
Nato to consider expert panel after Macron brain-dead claim https://t.co/DcnCxQXxzL
— The Guardian (@guardian) November 26, 2019
Trump'ın yeniden seçilip seçilmemesine göre
İngiliz gazetesi The Guardian'a göre, uzmanlar heyetinin Kasım 2020'ye dek rapor yayımlamaması öngörülüyor. Bu tarihte, ABD başkanlık seçimi yapılacak ve NATO karşıtlığı sergileyen Donald Trump'ın göreve devam edip etmeyeceği belli olacak.
Uzmanlar heyetinin kurulması fikrini Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas gündeme getirdi.
Der deutsche Außenminister bekennt sich klar zur Nato – und distanziert sich damit vom disruptiven Stil des französischen Präsidenten. https://t.co/q0c8x7pXPG
— Handelsblatt (@handelsblatt) November 26, 2019
Fransa Savunma Bakanı Florence Parly, NATO'nun beyin ölümünün gerçekleşip gerçekleşmediğini tartışmanın yanısıra geleceğiyle ilgili beyin fırtınası yapmanın vaktinin geldiğini belirtti. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg öneriyi memnuniyetle karşıladığını söyledi.
Alman siyasiler tepkili: Uzmanlar heyeti siyasi sorumluluktan kaçma yolu
Ancak Avrupa çapında destek bir yana, Almanya'da bile öneriye şüpheyle bakılıyor. Pek çok siyasetçi, bunun Avrupa'nın geleceğiyle ilgili en nihayetinde uzmanların değil de siyasetçilerin verebileceği zorlu kararlardan kaytarmaya yönelik klasik bir sorumluluktan kaçma planı olduğunu söyledi.
Yeşiller Dış Politika Sözcüsü Omid Nouripour, "Uzman komisyonları sıklıkla sorumluluktan kaçmak isteyenler için makas değiştirmek amacıyla kullanılıyor" tespitinde bulunurken, Meclis Dış İlişkiler Komisyonu'nun CDU'lu Başkanı şu değerlendirmeyi yaptı:
"Fransa Cumhurbaşkanı NATO'nun beyin ölümünü ilan ediyor ve şimdi de mezunların geleceğin ne olduğunu söyleyeceği bir çalışma grubumuz var. Sorumluluk üzerlerinde olan siyasetçiler bunları kendileri bilmek zorundalar: NATO'nun geleceği nedir, Soğuk Savaş'ın bitiminden sonra NATO'ya ne için ihtiyacımız var?"
Macron'un hedefi, Avrupa'yı ABD'nin yerine merkezi güç yapmak
İttifakı karıştıran yorumlarından pişmanlık göstermeyen Macron ise Avrupa entegrasyonunun daha güçlenmesi hedefinin AB'nin doğuya genişlemesinin askıya alınmasını gerektirecek kadar üstün olduğunu söyleyerek Kuzey Makedonya ile Arnavutluk'un AB üyeliğini de bloke etmiş bulunuyor.
Fransa Cumhurbaşkanı, bu ay başında The Economist dergisine Trump'ın NATO'ya danışmadan Suriye'den askerlerini çekmesine tepkisini dile getirirken "ABD ile NATO müttefikleri arasında stratejik karar alma süreçlerinde hiçbir şekilde koordinasyon yok", "Türkiye'nin, çıkarlarımızın söz konusu olduğu bir bölgede, koordinasyonsuz saldırgan eylemleri var" diye yakınmıştı.
Ardından Paris Barış Forumu'nda Trump'ın politikalarına eleştirmişti:
"Tek taraflılığın baştan çıkarması çok risklidir. Biz geçmişte o seçeneği denemiştik: Savaşa yol açmıştı. Milliyetçilik savaştır."
Alttan alta Merkel-Macron gerilimi
Kamuoyuna açıklamalarında Fransız liderin bu yorumlarını yumuşak dille eleştiren Almanya Başbakanı Angela Merkel'in başbaşa görüşmelerinde ise Macron'a "Hakikatleri söyleyip ortalığı karıştırmandan yeterince çektim" dediği belirtiliyor. Hatta New York Times'a göre şansölye Macron'u "Senin kırdığın fincanları her seferinde ben yapıştırmak zorunda kalıyorum, sırf tekrar birlikte oturup çay içebilelim diye" sözleriyle azarlamış.
And it seems that Germany's current leaders do not want the French to answer the nuclear question: https://t.co/gO1jZ51X2Q. Instead, Merkel, Maas, and others want to wait out The Donald and hope that everything gets back to normal. They also don't want Macron to rock the boat.
— Ulrich Kühn (@DrUlrichKuehn) November 26, 2019
Britanya'nın AB'den çıkış (Brexit) süreci tüm Avrupa için geleceği belirsiz bir yılan hikayesine dönerken Merkel'in Trump'ın izolasyonculuğundan beceriklice yararlanan Macron'un geleneksel Fransız de Gaullcü gündemi Avrupa'ya dayatmasından, bunun Doğu Avrupa ve Baltık ülkelerini kızdırmasından korktuğu belirtiliyor.
The Guardian'a göre, Elysée Sarayı ise başında Trump olsun olmasın ABD'deki değişimin uzun vadeli bir eğilimin parçası olduğunun ve Avrupa'nın güvenliği için daha fazla sorumluluk alması gerektiğinin farkında.