Gündem Dışı’na stüdyo konuğu olarak ödüllü öykücü Gülbike Berkkam katıldı. Berkkam’la, bilim kurgu-distopik romanı ‘Güneşi Yanında Taşıyan Adam’ üzerine konuşuldu.
Berkkam, “Bilim kurgu denildiğinde bir kesim bunu edebiyatın dışında tutuyor. Bunun psikolojik, sosyolojik alt yapısını bilmiyorlar. Suçlu da değiller, ana akım bunu böyle aşılıyor. Anlatım tekniği dışında bilim kurgu edebiyatla diğer türler arasında fark yok” dedi.
‘Geleceği karanlık görüyorum’
“Kitapta anlatmak istediğim bir derdim vardı, sosyal medyanın durumu gibi. Başkalarının onayı için yaşıyoruz günümüzde. Bunu anlatabileceğim en iyi düzlem, distopyaydı. Abartarak insanların gözüne sokabilirdim distopya sayesinde. Geleceği karanlık görüyorum. Distopyaya yönelmem bu yüzden oldu.”
Aşkın Karanlık Yüzü adlı öykü kitabına ilişkin olarak da konuşan Berkkam, “Aşk bence çok aydınlık bir şey değil. Sadece filmlerde mutlu sonlar oluyor. Pek mutlu sonlu bir aşk öyküsü yok. O yüzden ‘karanlık taraf’ ifadesi aşk öyküleri için uygun” dedi.
‘Çok bencil bir insan yaratma durumu söz konusu’
“Kitapta ‘değerli olacaksınız’ lafını özellikle kullandım. Amerika’da özellikle başlayan bir akım olarak insanlara, ‘çok değerliyim’, ‘ben en değerliyim’ şeklinde bir motivasyon tekniği uyguluyorlar. Bu tekniğin insanları narsizme götürdüğüne ilişkin araştırmalar var. Çok bencil bir insan yaratma durumu söz konusu oluyor. Mutluluğun buradan yani sadece kendini düşünmekten geçtiğini düşünmüyorum. Bu tarz durumlarda da insanların aşık olamayacağı söyleniyor. Yani narsist kişilik bozukluğu olan insanların kendinden başkasına değer vermesi mümkün olmayacağı için birine karşı sevgi ve aşk duyması imkansız olacak.”