'Polis bir bana, bir cihaza baktı'
Hayatında alkol kullanmadığını söyleyen Mehmet Yaşar, bundan sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Gargara yaparak apartmandan çıktım. Aracıma binmeden önce çöp kutusuna ağzımdaki gargarayı tükürdüm. Evimin yaklaşık 100 metre ilerisinde, trafik polisi çevirmesiyle karşılaştım. Alkol testi için cihaza üflememi istediler, ben de üfledim. Ondan sonra polis memuru, bir bana baktı bir cihaza baktı ve 200 promil alkollü olduğumu söyledi. Ben de hayatımda alkol kullanmadığımı izah edip, bir hata olup olmadığını sordum. Cihazda bir hata olmadığını söyledi. Polisin, alkol dışında bir şey kullanıp, kullanmadığını sorması üzerine aklıma gargara ilacı kullandığım geldi. Hemen kan testi için hastaneye gitmek istediğimi belirttim. Bu arada 1002 TL’lik ceza kesilip, ehliyetime 6 ay süreyle el konuldu. Bir ekip otosuyla hastaneye gidip, kanımı verdim. Kan tahlili sonucunda alkollü olmadığım tespit edildi. Daha sora karakola götürülüp, ifademi aldılar. Ehliyetimi geri verip veremeyeceklerini sorduğumda da artık yasal süreç başladığını, 100 promili aşan durumlarda adli soruşturmaya dönüştüğünü, dolayısıyla muhatabımın sulh ceza mahkemesi olduğunu söylediler” diye konuştu.
'Aracımı arkadaşıma emanet verdim'
Cezanın iptal edilip, ehliyetinin iade edilmesi için ceza makbuzu, tahlil sonucu ve polisin tuttuğu tutanak ile Kahramanmaraş Adliyesi’ne giderek dava açtığını belirten Mehmet Yaşar, yargı sürecinin çok yavaş işlediğini söyledi. Ehliyeti olmadığı için araç kullanamadığını söyleyen Yaşar, “Aracımı bir arkadaşıma emanet olarak verdim, araba kullanma ihtiyacı olur da dayanamayıp binerim diye. Ehliyetsiz araç kullandığım için ayrı bir cezayla karşılaşırım endişesiyle aracımı evimden uzak tutuyorum. İhtiyacım olduğu vakit sağ olsun gelip yardımcı oluyor” dedi.