Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat, 'Dipsiz Göl’e müfettiş' başlığıyla yayımlanan yazısında "Dipsiz Göl’ün adına uygun olmayan ve ‘Yok artık’ dedirterek dibinin görülecek şekle getirilmesi Türkiye’yi ayağa kaldırdı. Dün Ankara ofisimizdeki kahvaltıda sorularımızı yönelttiğimiz İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bakanlığınca soruşturma açıldığını açıkladı. Olayın incelenip aydınlatılması için bir mülkiye müfettişi görevlendirildiğini söyledi" bilgisini verdi.
Fırat, yazısına şöyle devam etti:
"Dün ilerleyen saatlerde görüştüğüm eski Çevre Bakanı ve AK Parti’nin yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki ise ’Dipsiz Göl, Kültür Bakanlığı Tabiat Varlıkları Kurulu tarafından tescillenmeliydi’ dedi. Özhaseki’nin bu sözlerinin ardından ülkemizde korunması gereken ama tescillenmemiş, Tabiat Varlıkları Kurulu’nun onayına sunulmamış kaç ‘Dipsiz Göl’ümüz var sorusu aklıma geldi. Benzer bir olayın bir daha yaşanmaması için Türkiye geneli için bir çalışma yapılmasında fayda var.
Define avcıları
Gelelim Dipsiz Göl’ü o hale getiren define arayanlara, define ararken asıl hazineyi yok edenlere... Hem İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yla hem de AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki ile bu konuyu konuştuk. Define arayanların ilin müze müdürlüğüne başvurması, kriterlerin karşılanması durumunda alınan iznin o ilin valiliğine onaylatılması şart. Özhaseki’ye göre define arama Türkiye’de bir hastalığa dönmüş durumda. Özhaseki, ’Türkiye’de bir define hastalığı var. Kesinlikle tedavi edilmesi lazım. Her şehirde 10-15 kişi var. Kendi aralarında haberleşirler. Kısa yoldan zengin olma peşindeler’ dedi.
Gelelim Özhaseki’nin ’Tedavi edilmesi gerekir’ dediği hastalığın nedenine... Define bulunması durumunda yüzde 50’si bulanlara, yüzde 50’si devlete gidiyor. Hastalığın nedeni yüzde 50 pay. Bugüne kadar izin alıp, kazı yapıp hazine bulan ise yok.
FETÖ altınlarının peşinde
‘Definecilerin gözlerinde çizgi film karakteri gibi dolar işareti dönüyor’. Bu sözler, ’Definecilerden yoruldum, bıktım’ diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ait. Soylu, definecilerin şimdiki hayali hedeflerinin ise FETÖ altınları olduğunu söyledi. İçişleri Bakanı, ’Koskoca adamlar kapımızı çalıyor, ‘Şurada FETÖ altınları var’, ‘Burada FETÖ’nün gömülü paraları var’ diyorlar. Herkesi kandırıyorlar, herkesi de birbirine düşürüyorlar. Bugüne kadar bir şey çıkarttıklarını da görmedim’ dedi.
Korumalar neden çekildi?
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun koruma polisleri çekilmiş, Emniyet Müdürlüğü tarafından sağlanan koruma desteğinin 9 Kasım’da sona erdiği ortaya çıkmıştı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya koruma desteğinin neden kaldırıldığını sorduk. İçişleri Bakanı, ’Neyi var da özel koruma kararı veriliyor? Sosyal medyadan tehdit almayan mı var? Yüzlerce insan sosyal medyadan tehdit alıyor’ dedi. Tüm korumalarının çekildiğini belirten Soylu ’Tehdit mehdit yok, olursa veririz. Sorumluluğu alıyorum’ açıklamasını yaptı.
Çakar havası bitti
Yanar dönerli, sesli, sirenli, havalı araba dönemi bitti. Siyasetin merkezi Ankara’daki tabloyu Hürriyet Ankara ekimizde okur iletilerini kaleme alan Fatih Tekeci, taa 8 Nisan 2016’da yazmıştı. Başlığı da ’Trafiğin ‘çakar’ları’ idi. İçişleri Bakanlığı, 1 Kasım itibarıyla ’çakar lamba’ konusunda çok ciddi denetimlere başladı. Bakan Soylu, dünkü ziyaretinde bu denetimlerle ilgili bilgi verirken ’Alanda sıkı ve ciddi bir denetim var’ dedi; üç haftada Ankara ve İstanbul’da işlem yapılan araç sayısını açıkladı. Buna göre Ankara’da 162, İstanbul’da 320 araca işlem yapılmış. Bakan Soylu’nun ’Enteresan, Ankara’da o kadar beklemiyorduk. İstanbul’un 320 olduğu yerde Ankara’nın 20 olması lazım’ dediği noktaya ben de şaşırdım."