Avrupa Birliği'nin (AB) yürütme organı Avrupa Komisyonu'nun 2002 yılından beri ilk kez hiçbir üye ülkeye karşı kemer sıkma dayatmak için yasal işlem başlatmaması, hatta bazı AB üyelerini ekonomik büyüme için daha fazla harcama yapmaya teşvik etmesi, hayretle karşılandı.
Bununla birlikte 'sıfırcı hocanın kırık not alanlar listesi' eksik olmadı.
8 ülke kara listede
Komisyon, çıkış sürecindeki İngiltere dahil 28 üyeli AB'nin 8 üyesinin, bütçe açığının GSYH'nin yüzde 3'ünü, borç stoku oranının GSYH'nin yüzde 60'ını aşmaması kurallarını fazlasıyla ihlal etmesi riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtti.
'Ekonominin iyi gittiği dönemlerden kamu finansmanını düzeltmek için faydalanmamakla' eleştirilen bu 8 ülke arasında Fransa, İtalya, İspanya, Belçika gibi önemli ekonomiler de var.
Komisyon Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis, "Bu endişe verici, zira çok yüksek borç düzeyleri, ekonomik şoklara ve piyasa baskısına karşılık verme kapasitesini sınırlıyor" dedi.
Disiplin prosedürü işletmek adetten
Ama son olarak önceki hükümeti muazzam borca rağmen harcamaları tırmandırdığından İtalya'ya karşı disiplin prosedürü başlatmış olan Komisyon, bu kez hiçbir ülkeye kemer sıkma dayatmaya yönelik adım atmadı.
Üstelik Almanya ve Hollanda gibi güçlü finansmana sahip ülkeleri harcamaları artırmaya teşvik etti.
Uzmanlar, ekonomik büyümenin yavaşladığı bu dönemde hükümetlerin yatırımları artırması gerektiği görüşünde.
Aynı görüşte hareket eden Avrupa Merkez Bankası, eylülde yeni teşvik paketi açıklarken, asıl görevin hükümetlere düştüğünü belirtti.
Maastricht Kriterleri'ne göre
AB'nin Maastricht Kriterleri'ne göre, üye ülkelerin bütçe açıklarının Gayri Safi Yurtiçi Hasılalarının (GSYH) yüzde 3'ünü, kamu borçlarının da GSYH'lerinin yüzde 60'ını geçmemesi gerekiyor.
Bu sınır aşıldığında uygulanacak tedbirlerin Avrupa Komisyonu'na bildirilmesi ve etkin mücadelenin yapılması gerekiyor.
Prosedürün sonunda ilgili ülkeye yönelik mali yaptırımlar uygulanabiliyor.
Ancak söz konusu disiplin süreci uzun zaman alıyor ve ceza verilmesine ilişkin son karara AB üyesi ülkelerin onay vermesi gerekiyor.