TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın 2020 yılı bütçesi görüşmeleri devam ediyor.
CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu, aile kurumunun ahlaki açıdan eridiğini, işsizliğin zirve yaptığını, kentleşme ve teknolojinin getirdiği sorunları bu bütçeyle çözmenin mümkün olmadığını söyledi.
HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, sosyal yardımlarla övünen ve bu yardımları siyasal amaçları için kullanan bir anlayışın olduğunu iddia ederek, sosyal yardımları yatırıma ve üretime dönüştüren bir anlayışın gelişmesi gerektiğini ifade etti. Nafaka davalarında kadınların mağdur olduğunu dile getiren Kerestecioğlu, kadınların yüzde 80'inin nafakayı tahsil edemediğini, erkeklerin boşanma öncesinde nafakayı düşük tutmak için mal kaçırmak dahil her türlü yola başvurduğunu ileri sürdü.
Kerestecioğlu, "Kadınların istihdamı konusunda ciddi sorunlar var. Bütçe, eşitsizlikleri yok etmeyi hedeflemelidir. Ancak son dönemde özellikle eşitlik kavramına alerji söz konusu. Bakanlığın bütçesi de eril bir bütçe" diye konuştu.
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, sosyal güvenlik sisteminin yol açtığı sorunların ortadan kalkmadığını söyledi.
Son yıllarda kadınların iş gücüne katılma oranının arttığını ancak Türkiye'nin halen bu konuda AB ortalamasının altında olduğunu dile getiren Kalaycı, "Toplumun her kesiminde çeşitli sorunlar devam ediyor. Gazilere 3600 ek gösterge ile emekli olma hakkı verilmelidir. Terörle mücadele veren ve malul sayılmayan kahramanlar gazi sayılmalıdır. Engellilerin en büyük sorunu işsizliktir. Kamuda engelli kotaları arttırılmalıdır. Doğuştan ya da sonradan engelli olanlar malul sayılmalıdır" dedi.
İYİ Parti Bursa Milletvekili İsmail Tatlıoğlu, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'un sunumunun ardından kameraların dışarı çıkarılmasını eleştirerek, uygulamaya son verilmesini istedi. Sosyal güvenlik sistemine değinen Tatlıoğlu, "Türkiye, son yılların en yüksek işsizliğini yaşıyor. Sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemimiz yok. 10 yıl sonra ne olacağı belli değil. Bir vizyon göremiyoruz. Sorunları ötelemenin dışında bir politika yok. 1 milyon kişi aktif sigortadan düşmüş. Bir finans dengesinden bahsetmemiz mümkün değil" ifadelerini kullandı.
Yapılan araştırmalarda Türkiye'de 7 milyon 200 bin çocuğun yeterli beslenemediğinin belirlendiğini savunan Tatlıoğlu, şunları söyledi:
"Bu çocukların yaklaşık 608 bini Marmara Bölgesi'nde, 1 milyon 805 bini Batı Anadolu'da, 1 milyon 27 bini Batı Karadeniz'de, 754 bini Kuzey Doğu Anadolu'da yaşıyor. Çocuk üşürse devlet üşür, çocuk açsa devlet düşer. 218 milyar lira gibi bir sosyal güvenlik açığımız var. Sayılarını bile tam olarak bilmediğimiz EYT'liler var. Asgari ücret onurlu bir yaşama tutunmadır. Ancak asgari ücretten de vergi alınıyor. Asgari ücretten bir vergi söz konusu olamaz. Dar gelirlilerle durumu iyi olan ailelerin enflasyonu aynı değil. Dar gelirli grupların enflasyonu yüzde 33. Bir farklılaştırma yapmak lazım. Asgari ücret alan bir vatandaş ile geliri 100 bin olan bir ailenin enflasyonu aynı olamaz. Burada farklı kesimleri destekleyen finansal akışlar yapmak lazım. Nasıl bir vizyonla bu sorunları çözeceksiniz?"
AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, bütün dünyada aile yapısının değişerek geniş aileden çekirdek aileye geçişin yaşandığına dikkati çekti.
Kadınların eğitime erişebilme imkanına değinen Keşir, "Eğitime erişim kadını güçlendiren en önemli faktördür. İktidarımız döneminde her yere açılan üniversiteler ve başörtü yasağının kaldırılması bu erişimi arttıran faktörler oldu. Kadına yönelik şiddeti ve istihdamı konuşuyorsak önce eğitime erişimi konuşmalıyız. Sosyal yönü ve ekonomisi güçlenen kadınlar şiddete daha az maruz kalıyor" dedi.
'Sayın vekil beni ve ailemi küçük düşürmeye çalıştı'
HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü, AK Parti İstanbul Milletvekili Şirin Ünal'ın evinde çalışan Nadira Kadirova'nın hayatını kaybetmesine değinerek, Ünal'ın komisyon divanında görev almasından rahatsız olduğunu söyledi. Pekgözegü, ölen şahsın güvencesiz çalışıp çalışmadığının da tespit edilmesi gerektiğini belirtti.
Komisyonu yöneten Ünal ise Pekgözegü'nün açıklamalarına cevap vererek, şöyle konuştu:
"Sayın vekil kişilik haklarıma saldırdığı için kendisini şiddetle kınıyorum. Anayasaya göre savcılık soruşturmasının gizliliği ilkesi vardır. Sayın vekil beni ve ailemi küçük düşürmeye çalışmıştır. Bu konuda soruşturma devam ediyor. Milletvekili dokunulmazlığımı bir kenara bırakarak aile fertlerimle birlikte hem polise hem de savcılığa ifademi verdim. Savcılığın yapacağı açıklamayı bekliyoruz. Allah'tan rahmet diliyorum, ailesine sabırlar diliyorum. Şu ana kadar bana gelen bilgilere göre olay tamamen bir intihardır. Şizofrenik belirtileri vardı. Biz savcılığımızın vereceği kararı bekliyoruz, ona uyacağız. Ben şunu söylemek istiyorum; Allah bu tür acıları inşallah size de yaşatsın."
Bazı milletvekillerinin, Ünal'ın "Allah bu tür acıları inşallah size de yaşatsın" açıklamasına tepki göstermesi üzerine Ünal, oturama ara verdi.