Nisanda yapılacak ve iki sorunun sorulacağı referandumda, Şili halkı anayasanın değişip değişmemesi ve değişmesi durumunda yeni anayasayı yazacak heyeti seçmek için oy kullanacak.
Şili halkı referandumda, anayasayı yazacak heyetin tamamının halk tarafından seçilmesine veya yarısının Kongre üyelerinden yarısının da halkın seçtiği kişilerce oluşturulacak heyetin kurulmasına karar verecek.
Ekim 2020'de düzenlenecek yerel seçimlerde de yeni anayasayı yazacak heyet üyelerinin seçilmesi için oy kullanılacak.
Kurulacak heyetin, yeni anayasayı yazmak için bir yıl süresi olacak ve yeni anayasanın yazılım aşaması bittikten sonra yürürlüğe girmesini onaylamak için katılım zorunluluğu olan referandum düzenlenecek.
'Bu bütün ülke için bir zaferdir'
Senato Başkanı Jaime Quintana, muhalefet ile hükümet arasında sabaha karşı sona eren toplantının ardından sosyal medyadan anayasa değişikliği için anlaşmaya varıldığını duyurdu.
Yaklaşık bir aydır devam eden protestolarda, göstericiler, Pinochet döneminden kalma anayasayı eşitsizliğin temeli olarak görüyor ve anayasa değişikliği talebinde bulunuyordu.
Devlet Başkanı Sebastian Pinera hükümeti, daha önce anayasa değişikliğinin yapılacağını açıklamış ve yeni anayasanın aralarında Kongre üyelerinin de olduğu bir heyet tarafından yazılacağını duyurmuştu.
Ancak muhalefet, yeni anayasanın yazılım aşamasına halkın doğrudan katılması gerektiğini savunmuştu.
Güney Amerika ülkesi Şili'de gösteriler, başkent Santiago'da günde 3 milyondan fazla kişinin kullandığı metro ücretlerine 6 Ekim'de yapılan zamla başlamış ve 18 Ekim'de de şiddetlenerek birçok kentte yağma olaylarına da yol açan hükümet karşıtı gösteri ve şiddet olaylarına dönüşmüştü.
Gösteriler nedeniyle ülkede 23 kişi hayatını kaybederken, binlerce kişi yaralanmış ve 9 bin 203 kişi gözaltına alınmıştı.
Pinera, halkın ekonomik sorunlarını anlayamadığı için özür dileyerek, ekonomik yardım paketini hayata geçirmiş, kabinesinden 8 bakanı değiştirmesine rağmen gösteriler devam etmişti.
Hükümetin geri adımlarına rağmen durmayan gösteriler nedeniyle diktatör Pinochet'in 1990'da devrilmesinden sonra ilk kez, doğal afet söz konusu olmamasına rağmen "acil durum" ilan edilmiş ve güvenliği sağlama görevi orduya verilmişti.