Erdoğan ABD'ye gitti: Bu ziyareti sancılı bir dönemde icra ediyoruz

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:

- Bu ziyareti sancılı bir dönemde icra ediyoruz.

- Suriye meselesini enine boyuna konuşacağız.

- DEAŞ'lıları ülkelerine iade etmeye başladık. Ciddi bir telaş, artık bir tutuşma süreci de başlamış bulunuyor. Bugüne kadar biz düşündük bundan sonra da onlar düşünsün.

- Barış Pınarı Harekatı ile ilgili gelinen son aşamayı ayrıntılarıyla konuşma fırsatı bulacağız. Kendilerinin YPG'ye DEAŞ gibi diğer terör örgütleri gibi yaklaşmalarını söyleyeceğiz. Kendilerinin Ferhat Abdi Şahin gibi bir teröristle görüşmelerinin yanlış olduğunu belgeleriyle ifade edeceğiz ve bu terörist başının bütün terör eylemlerini resimleri ve belgeleriyle takdim edeceğiz.

- Kendilerine ayrıca mutabakatın tam olarak yerine getirilmediğini anlatacağız.

- Başkan Trump ile sorunların çözülmesi ve ilişkilerin iyileştirilmesi konusunda hemfikiriz. şimdiye kadar pek çok konuda mesafe aldık. İki lider olarak bu ziyaretimizde önce dar kapsamlı ardından ise heyetler arası bir görüşme gerçekleştireceğiz ve geniş kapsamlı bir basın toplantısı yapacağız.

- Suriye'nin kuzeyinde terör örgütlerinin çekildiğini söylemek mümkün değil. Minbiç, Tel Rıfat ve Tel Abyad'da var. Ne Rusya ne ABD, terör örgütlerini verdikleri saat ve günlerde temizleyemedi. Bunları Sayın Trump ile ve döndükten sonra Sayın Putin ile konuşacağız.

- Hepsinden öte burada ABD ile Rusya, bu ikili ile yürüttüğümüz samimi çalışmayı kararlı şekilde yürütmek istiyoruz. Soçi mutabakatının yürümesi lazım. NATO’nun buraya artık eğilmesi lazım. İngiltere’deki liderler zirvesini önemsiyorum. NATO ne işe yarar orada detaylı şekilde, bütün belgeleri ile ortaya koyacağız. Dünyanın çok değişik yerlerinde ihtiyaç olduğunda Türkiye’yi haberdar edeceksin, iş böyle bir saldırı karşısında terörle mücadele karşısında Türkiye’yi yalnız bırakacaksın.

- AB bir şeyi unutuyor. AB'de görev yapanlara bakıyorum, siyasette bir çoğu yeni ve konulara yeniliğin verdiği cesaretle yaklaşıyorlar. 

- (AB'ye) Zaten siz bize yıllardır yaptırım uyguluyorsunuz, Türkiye'ye karşı verdiğiniz hiçbir sözü tutmadınız. Ey Avrupa Birliği, Türkiye sizin şu ana kadar tanıdığınız ülkelerden değil. Şu anda müzakere masasında olmamız da bizi bağlamaz, bu müzakereler bir anda bitebilir. Şu anda 4 milyon mülteciyi ülkesinde bulunduran bir ülkeye karşı takındığınız tavrı gözden geçirin. Daha önce söyledim, bu kapılar açılır, bu DEAŞ'lılar da size gönderilmeye başlandı, gönderilir. Ondan sonra siz başınızın çaresine bakın. Türkiye'ye gelip Kıbrıs'la ilgili gözdağı vermeye kalkmayın, biz bunları takmayız ve yolumuza devam ederiz.