Teknoloji üzerine yazdığı ve 1992’de yayınladığı ‘Ay Çöreği (Teknoloji, Dil ve İletişim Üzerine Denemeler)’ isimli kitabından sonra, bu ay yayınlanan ve yine teknoloji üzerine yazdığı ‘Teknopolis Akıllı Makineler, Dağınık Zihinler’ isimli kitabıyla 27 yıl sonra yeniden okuyucuyla buluşan Mustafa Arslantunalı, Gündem Dışı’nda stüdyo konuğu oldu.
‘Sapan da bir teknolojidir’
“İnsan dediğimiz şey, teknolojiden sonra ortaya çıkmış bir varlık” diyen Arslantunalı, şöyle devam etti: “Önce teknoloji var sonra insan. Tıpkı kültür gibi, önce kültür var, sonra insan. 1 milyon yıl önce de bir kültürümüz vardı. Bugün teknoloji dediğimizde insanların aklına bilgisayar, yapay zeka geliyor. Sapan da bir teknolojidir. Teknolojilerin gelişmesi bin yıllar almıştır. Bütün bu teknolojileri geliştirirken insan, ‘insan’ haline gelebilmiştir.”
‘Teknoloji hiçbir şekilde durdurulamaz’
“Teknolojiyi dışarıdan gelen bir şey olarak düşünüyoruz ama teknoloji insan emeğinin somutlaştırılmış bir şeklidir. Dışsal bir şey değildir. Teknoloji de hiçbir şekilde durdurulamaz. Yapay zekanın çok köklü, 2000-3000 yıllık bir tarihi vardır. Her yeni teknoloji ilk önce görünmez olur, görünür hale geldiğinde etkisi çok fazla hissedilir ve abartılır; abartıldıkça ondan çok fazla beklenti oluşur ve abartıldıkça hayal kırıklığı oluşur ve sonra unutulur. Aslında o teknolojinin egemen olduğu an, unutulduğu andır. Tıpkı elektrik örneği gibi, bugün elektriği sadece kesildiği zaman konuşuyoruz. Bugün internet de o sınıra yaklaşıyor.”