Meksika'da katledilen Mormon kadınlarla çocukların ailesi: Karteller IŞİD'den beter, ABD müdahale etsin

Meksika'da dün düzenlenen cenaze törenlerine ABD'den gelen akrabalar dahil çok sayıda Mormon katıldı. 

ABD-Meksika çifte vatandaşı ailenin öldürülen 9 üyesi, 20. yüzyılın ilk yarısında ABD'deki Mormon tarikatından bir anlaşmazlık sonucu uzaklaşarak Meksika'nın kuzeyine yerleşen kolun içinde doğmuştu. 

Reuters haber ajansı, cenazeden acı ve öfke içindeki akrabaların isyanını aktardı.

Akrabalar, Meksika Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador'dan, Başkan Donald Trump'ın uyuşturucu çetelerinin kökünü kazımak için ABD'nin müdahale etmesi teklifini kabul etmesini istedi.

Meksika hükümeti, katliamı, ailenin bulunduğu konvoyun, Juarez ile Sinaloa kartelleri arasındaki çatışmanın ortasında kalmasıyla açıklamıştı.

Saldırıda kuzenleri ve yeğenlerini kaybeden 65 yaşındaki Rosa LeBaron, "Teşbih hata kaldırmaz" sözünü haklı çıkaran açıklamalar yaptı.

LeBaron, "Meksika'daki kartellerin bir başka barbarlık düzeyine çıktıklarına, en az IŞİD kadar ya da IŞİD'den çok daha kötü olduklarına gerçekten inanıyorum" diyerek ekledi:

"Bu kiralık katiller bunu niye yapıyor? Hırs, açgözlülük, saf kötülükten."

Kartellerin kökünün kazınması için Meksika'nın gururunu yenmesini ve komşu ülkenin ya da Birleşmiş Milletler bünyesinde olabilecek uluslararası koalisyonun dış yardımını kabul etmesini savunan LeBaron, şöyle devam etti:

"Havsalam almıyor, ABD sınırından 160 km mesafedeyiz, ama sanki Afganistan'da yaşıyoruz."

"Suriye ve benzeri yerlere giden koalisyonun yaptığı gibi Meksika'dan da bu kötü adamların kökünün kazınması lazım."

ABD'nin zoruyla Meksika'da sağ yönetimlerin yürüttüğü uyuşturucuya karşı savaşa 2006'da ordunun müdahil olmasıyla şiddet tümüyle çığrından çıktı ve bugüne dek on binlerce insan öldü.

Reuters haber ajansı, o zamandan beri öldürülen Meksikalıların sayısını '250 binden fazla' diye verdi. 

Bir diğer akraba ve sosyal aktivist Julian LeBaron da katillerin bulunması için dış yardımı memnuniyetle karşılayacağını söyledi. 

Meksika hükümetinin şiddeti ve cezasız kalmasını durdurabilecek kabiliyetinin olmadığını savunan LeBaron, "ABD ya da Kanada'nın yardım teklifini ya da dünya dışı yaratıkların yardım teklifini biz elbette kabul edemeyiz... Kurumlar yolsuz, dibine kadar çürümüşler" diye sitem etti. 

Kızını ve torunlarını kaybeden Adrian LeBaron, Meksika federal hükümetine ve yargı sistemine güveninin olmadığını, ama ülkenin bu sorunun üstesinden geleceğinden umudunu kesmediğini dile getirdi. 

LeBaron, "Meksika'yı seviyorum ve bu Meksika'da yaşandı ve bu çocuklar da Meksikalıydı. FBI, tüm dünya bir şeyler yapmak için can atıyor olmalı, ama o doğru olmaz, bunu bizim yapabilmemiz gerekir" diye konuştu.

Meksika'nın uzun yıllar sonra iktidara getirdiği ilk solcu lider olan Obrador, Trump'ın teklifine 'bu tür vakalarla baş edebilmek için yabancı müdahaleyi gerekli görmediği' yanıtını vermiş, diğer yandan Meksika'nın egemenliğinin ihlal edilmemesi şartıyla FBI ile işbirliğine yeşil ışık yakmıştı.

Aralık 2018'de görevi devraldığında kampanya sözünü tutarak uyuşturucuyla savaşa son verdiğini açıklayan Obrador, şiddeti bitirmek için yoksulluk ve işsizliği azaltmayı, siyasi yöntemler ve hakikat komisyonlarını devreye sokmayı ve bazı uyuşturucu maddeleri yasallaştırmayı planlıyor.

ABD'de, 2020 başkanlık seçimi kampanyası ilerlerken, Meksika'da Mormon kadınlarla çocukların araçları yaylım ateşine tutulup yakılarak katledilmesi gündem oluşturdu. 

Cumhuriyetçi Parti'den Senatör Josh Hawley, 'kartellere karşı koymayan' Meksikalı yetkililere yaptırım uygulanması önerisinde bulundu. 

Senatör Tom Cotton, ABD'nin Meksika'ya müdahalesini savunurken, "Mermilere sadece ve sadece daha fazla ve daha büyük mermilerle karşı koyabilirsiniz" görüşünü ortaya attı.