Tek Kuşak Tek Yol girişimi kapsamında, Çin’den yola çıkıp Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu Hattı üzerinden Ankara'ya ulaşan ve oradan Marmaray’ı kullanarak Avrupa’ya kesintisiz gidecek ilk yük treni, Marmaray'dan geçiş yaptı. Bu vesileyle Çin'in Asya'dan Avrupa'ya uzanan kapsamlı altyapı ve kalkınma planlarını içerirken yeni bir hegemonya inşası olarak değerlendirilen Kuşak ve Yol girişimi yeniden gündeme taşındı. Çin karşısınhda hegemonya kırılması yaşadığı tespitleri yapılan ABD de kısa süre önce alternatif olarak 'Mavi Nokta Ağı' girişimiyle sahneye çıkmış vaziyette.
Küresel jeopolitiği etkileyecek bu gelişmeleri, Türkiye'nin Çin'in Kuşak ve Yol girişimi ile ilintilerini Ankara Politikalar Merkezi’nin kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Hasan Kanbolat ile konuştuk.
'Çin mallarını Avrupa’ya hızlı bir şekilde ulaştırmaya çalışıyor, Kuşak ve Yol’un ana hedeflerinden biri bu'
"Tarihi bir noktaya değiniyoruz. Çin Demiryolu Ekspresi’nin Asya’dan Avrupa’ya Anadolu üzerinden geçişine şahit oluyoruz. Aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri Tayland’da Bangkok’da mavi nokta ağını da açıkladı. Bu aslında birbiriyle örtüşen iki nokta ve tesadüfen aynı günlere de denk gelmiş durumda. Çin Demiryolu Ekspresi, Marmaray Tüp Geçidi’ni kullanan ilk yük treni oldu. 42 konteyner ile Çin’in Şian kentinden kalkıp Kazakistan’ın Aktau limanından Hazar Denizi geçişi yaptı. Bakü’ye geldi, buradan Bakü-Tiflis-Kars Demiryolu’nu takip ederek ki bu Türkiye ve Azerbaycan öncülüğünde yapılmıştı. Buradan da 6 Kasım’da Ankara’ya geldi ve 7 Kasım’da İstanbul’a vardı. Bundan sonra da Bulgaristan, Sırbistan, Macaristan, Slovakya üzerinden Prag’a son noktaya varacak. Şimdi 2 kıta 10 ülkeyi geçti, bunu da 12 günde başardı. Bu aslında çok iyi bir rakam, ben inanamadım. Kontrol ettim, hakikaten doğru. Normalde Çin’den Türkiye’ye yükler bir ayda geliyordu, şu anda bu 12 güne kısalmış durumda. Prag’a varışının da 18 gün alacağı düşünülüyor. Bunla önemli, çünkü Çin mallarını Avrupa’ya hızlı bir şekilde ulaştırmaya çalışıyor. Aslında Kuşak ve Yol’un ana hedeflerinden biri de bu. Çünkü hesaplara göre yılda yaklaşık 350 bin konteyner mal Çin’den Avrupa’ya taşınıyor. Anadolu’dan geçtiğini söylediğimiz ekspres sadece 42 konteyner taşıdı, Çin 350 bin konteyner taşıyor. Bu konteynerler şimdi genelde kuzey koridoru üzerinden taşınmaya başlandı demiryolu olarak. Kuzey koridoru derken Çin, Kazakistan, Rusya, Belarus, Polonya, oradan Almanya şeklinde ve bu 4 yıl önce 5 bin konteyner ile başladı. Şu anda bu sayı giderek arttığını görüyoruz. Çin, Avrupa Birliği arasındaki 350 bin dediğimiz konteynerin yüzde 3’ü taşınmaya başlandı demiryoluyla. Bir beş yıl içerisinde bu yüzde 3 rakamına ulaşmış durumda. Bunu da küçümsememek lazım. Şimdi orta koridor dediğimiz ikinci yolun açıldığını görüyoruz. Fakat burada akıllıca bir şey yapıldı. Normalde orta koridor denince Çin’den Pakistan’a, sonra Afganistan, Orta Asya ülkelerini geçip Hazar geçidiyle geçen koridor olarak anlaşılıyordu. Bu oldukça zor bir koridor. Pakistan ve Afganistan’ın durumu belli. Ayrıca dağınık bir coğrafya, istikrarsız, teröre açık. Orta Asya’da hala ticareti bilmeyen devletler var. Bunun yerine Çin-Kazakistan yolu tercih edildi. Buradan hemen Kafkasya’ya bağlanarak bir bypass yapıldı aslında diğer ülkeler. Bence akıllıca bir yol oldu şimdilik. Bu sayede eğer Türkiye, Kars ile Ankara arasını, özellikle de Kars ile Sivas arasını yenileyebilirse, orası Osmanlı devletinden beri yenilenmeyen bir yoldur, bir kullanım kolaylığının olabileceğini düşünüyorum.”
'Rusya ve Çin ile ortak üretime ve demiryollarına önem vermek gerekiyor'
Kanbolat Kuşak ve Yol ile Türkiye ve Çin ilişkileri gelişse bile ticaret açığının aleyhte olmasına dikkat çekerken, bu konuda yeni politikalar geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Rusya'nın da Türkiye'de artan yatırımlarına atıf yapan Kanbolat Çin ile birlikte Rusya ile ortak üretim üzerinden yeni anlaşmalara dayalı bir hat tutturulmasının önemini vurguladı. Kanbolat demiryolları hattının ticareti kolaylaştırıcı özelliklerinin de altını çizerek Türkiye'nin demiryolu ağlarının sağlamlaştırılmasına önem verilmesi gerektiğini belirtti:
“Türkiye ile Çin arasındaki ilişkileri ve ikinci Avrupa ile Asya arasındaki Rusya’ya baktığımız zaman ki Türkiye, Avrasya’ya kaptırılıyor mu şeklinde de görüşler var, bizim hem Çin hem de Rusya ile ilişkilerimiz ithalata dayalı kırılgan ilişkilerdir. Örneğin Türkiye Çin dış ticaretine baktığımız zaman yaklaşık 3 milyar dolar civarı bir ihracat 20-21 milyar dolar da bir ithalat var. Türkiye’nin hem Çin hem Rusya ile dengeli bir dış ticaret ve teknoloji transferine ihtiyacı var. Bunlar yolu açabilir. Rusya’nın Akkuyu projesi, 22 milyar dolarlık bir proje. Önemli bir proje ve burada finansmanın tamamını Ruslar karşılıyor. Çin’in yine bir nükleer santral projesi hala var. Bunun yanında demiryollarında da Çin’in katkılarını görmeye başladık. Kars’tan Edirne’ye hızlı tren projesi Çin ile beraber yapılmaya başlandı. Bunun da bir an önce gerçekleştirilmesi gerekiyor. Çin’in en büyük sorunu tonajı fazla olan Çin mallarının batıya aktarım sorunu. Burada taşıma ücretleri fazla olduğu için taşıyamıyor. Asansör kabininden kamyonlara veya arabalara kadar. Bunların Türkiye’de ortak üretimi üzerinde bir politika geliştirilmesi lazım. Çünkü Türkiye’de iyi mühendisler, iyi işçiler var. En önemlisi Avrupa Birliği’nin hemen yanında ve AB ile bir gümrük birliğimiz var. Bunun üzerinde durulursa kırılgan ilişkilerden kalıcı ilişkilere Çin ile geçebiliriz. Aynı şekilde Türkiye ile Rusya arasında yıllık 40 milyon ton taşımacılık yapılıyor ve bunda demiryolunun olayı yok. Burada da İpek Yolu devreye girerse, bundan Rusya Federasyonu ve Orta Asya’daki Türk kökenli cumhuriyetlerin malları da bu yolu kullanarak hem Türkiye’ye hem de Avrupa’ya ulaşabilir. Bunun için Çin ile bu ulaşım ağı ve ortak üretim son derece önemli.”
'ABD, Mavi Nokta Ağı ile Çin'e rakip çıkmaya çalışıyor'
“Mavi nokta ağına gelince, bu son derece yeni bir konu. Henüz Türk kamuoyu bilmiyor. Bugün Tayland’ın başkenti Bangkok’ta düzenlenen Hint Pasifik İş Forumu’nda Mavi Nokta Ağı isimli Trump planı tanıtıldı. Niye ismi bu, denizle mi ilgili dersek değil. Ünlü astronot Carl Sagan, Voyager 2 fotoğrafını yorumlamıştı, ‘Dünya, uzaydan nasıl görünüyor?’ şeklinde. 'Soluk mavi nokta' demişti ve bu simgeleşmişti. Onun için bu 'mavi nokta' tabiri uzaydan dünyanın görünmesidir. Bu çerçevede Amerika, Japonya ve Avustralya’yı da yanına alarak bir ağın yenilenmesi ve yüksek standartlara ulaşmasını ifade ediyor. Daha proje tamamen açıklanmadı ama bunun üzerinden duruluyor. Yani, elektrik şebekesinden havaalanları, yollar, köprüler, telefon ve internet ağlarına kadar. Şimdi burada Çin mi hedefleniyor yoksa Trump 3 Kasım 2020’de olacak seçimlerde Demokratların oylarını mı hedefliyor? İster istemez bir rekabet var, artı Amerika, Pasifik’in en güçlü ülkesi olan Çin ile bu planı açıklamıyor, bunun yerine bölgede Japonya ve Avustralya’yı da yanına alarak bir inisiyatife önderlik etmeye kalkıyor. Bunun için Çin, şu anda bu planın içeriğini anlamaya çalışıyor ve bunu Bir Kuşak Bir Yol projesini hedef aldığını düşünmeye başladı. Ama şu anda bu Mavi Nokta Ağı'nın içeriği nedir, bunun finansmanı nasıl yapılacak, yoksa bu tamamen seçime yönelik bir proje mi, bunlar henüz belli değil. Karanlık noktalar olarak duruyor.”