BtcTurk Yeni Malatyaspor, ligin 11. haftasında Göztepe ile yapacağı maçın hazırlıklarını Orduzu Pınarbaşı Tesisleri’nde sürdürdü.
Sarı-siyahlı takımın teknik direktörü Sergen Yalçın, antrenmandan önce basın mensuplarına yaptığı açıklamada, agresif ve sürekli itirazları olan bir kişi olmadığını tüm hakemlerin bilmesini istediğini söyledi.
Yalçın, müsabakalarda genelde dördüncü hakemle muhatap olduklarını, itirazlarını bu hakeme söylediklerini anlatarak, dördüncü hakemin de kendilerini oyun içerisinde bazı konularda uyardığını dile getirdi.
Ligin 10. haftasında 2-2 berabere kaldıkları Kasımpaşa maçında ise farklı bir durumla karşılaştıklarını aktaran Yalçın, şöyle devam etti:
“Bu maçta olaylar biraz farklı gelişti. Ben Konya’da çalışırken, Konyaspor-Kayserispor maçında da Halis Özkahya beni oyundan atmıştı. Ben bunu hatırlamıyordum, sonradan bana söylediler. Haklı veya haksızdı diye girmiyorum. Ben maçtan önce kendisine başarılar diledim. Beni daha önce maçtan attığını unutmuşum, bilmiyordum. Oyun içerisinde çok enteresan durumlar gelişti. İçeride yapılan bariz hatalar bizim oyuna dahil olmamıza neden oluyor. Çünkü deplasman maçları içeridekilerden daha sıkıntılı oluyor. Ben de dördüncü hakemle kendi takımımın haklarını savunmak adına, çünkü savunmak zorundayım. Biz bunun için orada duruyoruz. Oyunu ve pozisyonları takip ederek, hakemlerle diyaloğa giriyoruz, özellikle kenar hakemlerle. Ben de o uyarıları yapmak zorunda kalıyorum. Benim işim bu.”
'Herkes şoke oldu'
Sergen Yalçın, maçın ikinci yarısında skorun 2-1’e geldiğini ve oyunun kontrolünün kendilerine geçtiğini, takımının sahada istediği formatı oluşturduğunu anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Rakip takımın oyunu döndürme ihtimalinin olmadığı bir süreç başladı. Kırmızı karta kadar biz çok daha iyi oynuyorduk. O kadar sıkıntıya rağmen maçı çevirmesini bildik ama tam istediğimiz pozisyon oluşmuşken hakem arkadaşın, Robin Yalçın’ı ikinci sarıdan kırmızı kartla oyundan atması bizi çileden çıkardı. Eğer bir maçta böyle bir sarı kart gösterirsen en az 4’er, 5’er oyuncuyu atman lazım. Herkes şoke oldu, maçtan sonra da pozisyonu izledik. Sarı kart olsa atsın tamam problem değil ama sen bir takımın kaderiyle bu kadar basit bir şekilde oynayamazsın. Biz orada çok zor bir mücadelenin içindeyiz. Kazanacak pozisyonu yakalamışız, kazanırsak lider olacağımız pozisyonu yakalamışız. Bizim oyuncumuzu çok basit bir sarı kartla atarak, rakip takımın tekrar oyuna dahil olmasını sağlamak son derece yanlış bir şey.”
Hakemin kendisine sarı kart gösterdiği pozisyonda oyuncularına bir şeyler anlatmaya çalıştığını kaydeden Yalçın, şunları söyledi:
“Orada hakemle hiçbir temasım yok. Bana sarı kartı dördüncü hakem göstertiyor ki zaten ikinci yarı başladıktan sonra 4. hakem ne oyunu ne rakip kulübeyi seyrediyor, ben görüyorum, sürekli beni seyrediyor. Dördüncü hakem olarak senin benimle ne işin var, sen oyunu seyredeceksin, saha içini, rakip kulübeyi takip edeceksin. Hepsini birden takip etmen gerekirken, ben içeriye bir şey söylediğimde dördüncü hakem sürekli benim kulübenin önünde, benimle kontak halinde. Böyle bir şeye ne gerek var, oynadığımız müsabakalarda böyle bir şey görmedik. Hakem bana sarı kart göstermeye geldiğinde, hakemin bana sarı kart gösterdiğini görmüyorum. Oyunculara ne yapmaları gerektiğini anlatırken, hakem bana en az 30-40 metre uzaktan sarı kart gösteriyor. Kartı gösterdikten sonra dönüp gitmesi gerekirken, hakem gitmiyor. ”
'Sen benden küçüksün, senin yaşın kaç?'
Yalçın, kendisinin Türk futboluna mal olmuş bir insan olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
“Yıllarca bu ligde oyun oynamışım, sen benden küçüksün senin yaşın kaç? Senin bana orada saygı göstermen gerekirken sarı kartı göster, gel de ki ‘Hocam sarı kart gösteriyorum, biraz daha sakin ol, oyundan atabilirim, biraz dikkat et’ gibi bana uyarılar yapması gerekirken, bana 30-40 metreden sarı kart göstererek, tekrar maçı yönetmeye gitmiyor. Buraları saygısızca ve yanlış, bunlar olmaması gereken şeyler. Bu, her teknik direktör için geçerli, sadece benim için değil. Bir hakemin amacı, oyuncular veya teknik direktörü sahadan atmak değil, sahanın içinde tutmak. Ben 10. haftayı oynuyorum, 4 UEFA Kupası oynadım, hiçbir hakemle böyle bir sorun yaşamadım.
Biz hakemin tavır ve davranışlarına şoke olduk. Oyundan atılmalar çok önemli değil atabilirsin, ceza da yiyebilirim çok önemli değil. Bu cezaları herkes yiyor. Bu saygısızca tavırlar bizi çok sıkıntıya soktu. Bana el kol hareketleri yapıyor, sen bir teknik direktöre el kol hareketleri nasıl yapıyorsun, senin böyle bir yetkin mi var? Sen bana yaptığın saygısızlıkları çık sokakta başkasına yapsana bir bakalım. Hakemin tavırlarına inanamadım.”
'Hakemlerin raporunu okudum, üzüldüm'
Maçla ilgili yazılan raporları okuduğunu ve raporların birbirini desteklediğini belirten Yalçın, “Beraberce planlanarak, yazılan bir rapor var ortada. Hakaret zaten var, el kol hareketleri var, hakemin bana karşı saygısızca bir davranışı var. Yani hakem bana karşı öyle bir görüntü sergileyecek şeyi kendinde nereden buluyor? Onlar raporlarında birçok yalan yazmış ama ben duymadığım için yalan söylemeyeyim. Hakemlerin raporunu okudum, üzüldüm, bu kadar birbirini tamamlayan yalan rapor yazmamaları gerekirdi. Daha dürüst olmaları gerekirdi, biz onları daha dürüst biliyoruz” diye konuştu.
'Çok büyük olaylar çıkardı'
Sergen Yalçın, karşılaşmanın ardından soyunma odasında da yaşanan olaylar olduğunu, hayatlarında görmedikleri şeyleri gördüklerini anlatarak, şunları ifade etti:
“Soyunma odası basmalar, polisler, oyuncular, biz orada sağduyulu olmasak… Sağ olsun Kemal Hoca da çok sağduyuluydu, kendisine teşekkür ediyorum. Biz orada sağduyulu olmasak soyunma odasında çok büyük olaylar çıkardı. Önüne geçilemeyecek olaylar soyunma odası koridorunda olabilirdi. Rapora bakıyorum, maçtan 5 dakika sonra soyunma odasına girmişim. Maçtan sonra federasyon yetkililerine ‘İçeri girip eşyalarımı alabilir miyim?’ diye sordum, alabileceğimi söylediler. Rapora ‘Maçtan sonra 15 dakika beklemeden hoca soyunma odasına girdi’ yazılmış. Ben izin istedim, yetkililer ‘Problem yok, girebilirsin.’ dedi. Ben kuralın nasıl olduğunu bilmiyorum, izin alıp da girdim. Bana ‘Hocam tribüne çıkman lazım, fotoğraf çekeceğiz.’ dediler, ben tribüne çıktım, maçı izledim.”
Oyundan atılmasına ilişkin basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yalçın, “Bilmiyorum, egosuna yenik düştüğünü düşünüyorum. Yazık, böyle egolu bir şekilde kenardaki teknik direktörlere hiçbir hakem böyle davranmamalı, çok ayıp bir defa” değerlendirmesinde bulundu.