Fatih Altaylı, Habertürk'te 'Dul avrat mı salmonella mı?' başlığıyla yayımlanan yazısında AK Parti Ardahan Milletvekili Orhan Atalay'ı eleştirdi.
Altaylı, Atalay'ın harf devriminin amacıyla ilgili kullandığı "Bin yıllık tarihimizle ama özellikle de İslam'la bağımızı koparmaktı. Bunun aynısını Stalin yaptı" ifadesine atıfta bulunarak "Atatürk düşmanı profesör seviyeyi düşürdükçe insanın içinden yazmak gelmiyor. O seviyeye inemiyor insan. Kolay değil. Belki yaşlandık ondandır" dedi.
4-İşin özeti budur, gerisi kılıftır. Bunun aynısını Stalin yaptı. İşgal ettiği Türk devletlerinin Türkiye ile irtibatını kesmek amacıyla oralarda da Latinceden Kril alfabesine geçmişti. Dolayısıyla işin aslında Garp hayranlığının aşağılık kompleksi vardır, gerisi hikayedir.
— orhan atalay (@drorhanatalay65) November 4, 2019
Altaylı, şöyle devam etti:
"Atatürk’e Stalin deyip, üniversitesinde okuyan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ‘diktatör’ deyip partisinde siyaset yapan adama zaten ne diyebilirim ki? Yine de minik bir şey söylemek lazım. Bir hatırlatma. Profesör efendi kendini överken ve kendisine cahil dememe kızıp cahil olmadığını anlatmaya çalışırken ‘5 dili anlayıp yazabilen adam’ olduğunu söylüyor.
Profesör Bey bilsin ki, cebindeki telefon, kullandığım otomobil ondan daha iyi durumda. Cep telefonumuz en az 10-15 dilde yazabiliyor ve anlayabiliyor. Otomobilimin bilgisayarı da 7 dili ana dili gibi yazıp konuşabiliyor. Bu vatandaşın profesör olduğu ülkede benim otomobil hayda hayda profesör, cebinizdeki telefon ise rahatlıkla ‘Ordinaryüs profesör’ olabilir. Diyeceksiniz ki, ‘Ama telefonun ve otomobilin düşünemiyor ki’. Evet işte. Tam tamına aynı durum."
13-Bir şey daha bil ki, Garp hayranlığı sadece 1928 harf devrimiyle kalmadı; 1930’ların başında sıra dile geldi ve koca kadim bir milleti konuşamaz hale getiren ‘dilde sadeleştirme’ ve Kemal’i Kamal yapan meşhur Güneş Dil Teorisi zırvalarına kadar giden süreçler yaşandı.
— orhan atalay (@drorhanatalay65) November 4, 2019