Sputnik’e konuşan Samsar, “Türk-Rus ilişkileri son dönemde çok iyi bir gelişim gösteriyor. Özellikle de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasındaki dostane ilişkiler, iki ülke arasındaki işbirliğinin her alanına yansıyor” dedi.
'2021'in ortak tarih yılı ilan edilmesi üzerinde anlaşıldı'
Bu yıl Türkiye-Rusya Kültür ve Turizm Yılı olduğunu hatırlatan Samsar, “Kasım ortasında St. Petersburg’daki uluslararası kültür forumunda özel konuk olarak yer alacağız. Gelecek yıl ikili ilişkilerimizin 100. yılını kutlayacağız. Liderlerimiz 2021’in ortak tarih yılı ilan edilmesi konusunda anlaştı” açıklamasını yaptı.
Samsar hatırlattı: Barış Pınarı Harekatı bölgesinde yeni bir operasyona gerek yok
Samsar, Suriye’de sona eren Barış Pınarı Harekatı hakkında da açıklamalarda bulundu.
Samsar, “Savunma Bakanlığı 23 Ekim’de Barış Pınarı Harekatı bölgesinde yeni bir operasyona gerek olmadığını bildirdi. Bu açıklama Rusya ile anlaşmaya varıldıktan sonra yapıldı. Ortak devriye nasıl yürütülecek, iki ülkenin askerleri arasındaki görüşmeler neticesinde nasıl bir belirleme yapılacak şu an tahmin etmek zor. Bu nedenle yanlış bir şey söylemek istemem. Önümüzdeki günlerde bunun nasıl yapılacağını göreceğiz” ifadelerine yer verdi.
‘Yabancı teröristler Suriye’den çıkıp geldikleri ülkelere dönmeliler’
“Yabancı militanların-teröristlerin geldikleri ülkelere geri dönmelerinin yegane kararlı çözüm olduğundan eminiz” diyen Samsar, Türkiye’nin krizin başlamasından beri tüm çok taraflı platformlarda Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin önde gelen bir savunucusu olduğunu ifade etti.
Samsar, “Türkiye, Suriye’de DAİŞ’e karşı sahada göğüs göğüse mücadele veren tek ülke. Bu nedenle yakalanan DAİŞ’li teröristlerin akıbeti Türkiye için büyük önem arz ediyor. Türkiye tarafından YPG terör örgütünün serbest bıraktığı 234 DAİŞ’li yakalandı. Bu bilgiler de İçişleri Bakanlığımız, Cumhurbaşkanımız ve İçişleri Bakanlığımız tarafından verilmiştir.”
‘Türkiye’nin Suriye’de demografik yapıyı değiştirmek gibi bir niyeti yok’
‘Ankara, Rusya ile çabalarının Suriye’de istikrar sürecine katkı sunacağına inanıyor’
Soçi’deki mutabakatın ikili işbirliğinin bir sonucu olduğunu belirten Samsar, Türkiye’nin Rusya ile Suriye’deki istikrar sürecine katkı sunacağına; sahadaki çabalarının da bölgedeki durumun yanı sıra diğer ülkelerin pozisyonlarında gelişmelere yardımcı olacağına inandığını ifade etti.
Samsar, “Türkiye ile Rusya arasındaki uyumlu, güvenilir işbirliği bu süreçte önemli rol oynuyor” dedi.
‘Türkiye’nin ABD ve Rusya ile olan anlaşmaları birbirini tamamlıyor’
Türkiye’nin Astana formatında Rusya ve İran ile sürdürdüğü işbirliğinin Suriye Anayasası Komisyonu konusunda büyük katkıları olduğunu belirten Samsar, “Rusya ile Türkiye arasındaki işbirliği siyasi süreç ve sahadaki olaylar üzerinde büyük rol oynuyor. Bu işbirliği ruhunu gelecek süreçlerde de koruyacağımıza ve siyasi sürece katkı sunmaya devam edeceğimize inanıyorum” dedi.
‘Harekat bölgesinde fosfor kullanıldığı iddiaları gerçeği yansıtmıyor’
Türkiye’nin Barış Pınarı Harekatı sırasında fosfor kullandığı iddialarına ilişkin de şunları söyledi: “Terör örgütlerinin dezenformasyon yayması yaygın bir durum. Bu iddiaları ve iftiraları reddediyoruz, daha önce de açıkladığımız gibi Türkiye’nin elinde kimyasal veya diğer yasaklı silahlar bulunmuyor.”
Samsar, ayrıca Türkiye’nin kimyasal silahların yasaklanmasına ilişkin anlaşma çerçevesinde tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini de vurguladı.
'Türkiye, Rusya ile İdlib konusunda varılan anlaşmalara sadık'
Samsar, Türkiye’nin Rusya ile İdlib konusunda olan anlaşmalara sadık kalmaya devam ettiğini ifade etti.
Samsar, Ankara’nın terörle mücadele konusunda kararlı olduğunu belirterek, “Terörle mücadelede uzun vadeli bir strateji için İdlib’deki sivillerle terör örgütlerinin birbirinden ayrılması gerekli” dedi.
Samsar, Suriye’deki harekat öncesinde sivillerin ve altyapının zarar görmemesi için tedbirler alındığını ifade etti.
“Harekatın hedefi PYD, PKK ve YPG unsurları ile bu örgütlerin mevzileri, silahları, ulaşım araçları ve teçhizatlarıydı” diyen Samsar, Suriye’de yeni bir insani krize ve göçmen dalgasına yol açacağı yönündeki iddiaların, harekatın değerini düşürmeye yönelik olduğunu kaydetti.
Samsar’a göre, Barış Pınarı Harekatı çerçevesinde BM ile işbirliğiyle Resulayn’daki su arıtma tesislerinin tadilatına ilişkin çalışmalar gerçekleştirildi.
Samsar, “Bu tesis Haseke kenti civarında yaklaşık 400 bin kişiye su sağlıyor. Kızıl Haç ve AFAD insani yardım sağlamaya başladı. 15-19-22 ve 23 Ekim’de Tel Abyad’da 18 Ekim’de Resulayn’da insani yardım dağıtıldı. Suriye’nin kuzeydoğusunda yaklaşık 20 bin kişiye insani yardım sağlandı” dedi.
‘Harekatın başlıca amacı terör eylemlerine son vermek’
Samsar, Barış Pınarı Harekatı’nın amaçlarını da şöyle sıraladı: “Başlıca amaç Suriye’den başlayan ülkemizde güvenlik tehdidi oluşturan terör eylemlerine son vermek ve bölgedeki teröristleri etkisiz hale getirmek. İkincisi, Suriye’nin toprak bütünlüğü ve birliğini korumak; üçüncü hedef de sivilleri teröristlerin baskı ve zulmünden kurtarıp militanların eylemleri yüzünden ayrılmak zorunda kaldıkları evlerine güvenli bir şekilde dönmelerini sağlamak.”
Fırat’ın doğusundaki PYD/YPG terörist unsurları tarafından 320’den fazla saldırı gerçekleştirildiğini belirten Samsar, PYD/YPG teröristleri tarafından Türkiye sınırını geçip burada saldırılar gerçekleştirmesi için IŞİD militanlarını serbest bıraktığına dair güvenilir kanıtlar olduğunu da ekledi.