Önümüzdeki yılın ağustosunda kuruluşunun 75. yıldönümü kutlanacak olan Rus nükleer endüstri sektörünün tarihine ışık tutan arşiv belgeleri, ‘Rosatom’un tarihi’ adlı portalın özel bir bölümünde yayınlandı. Materyallerin arasında SSCB nükleer endüstrisinin gelişimi ile ilgili belgelerin, ayrıca Sovyetler Birliği’ne gelen önde gelen Alman bilim insanlarının doldurduğu ‘özel görev anketlerinin’ kopyaları yer alıyor.
SSCB’deki Alman bilimciler
İkinci Dünya Savaşı’nın sonlarına doğru Almanya, kendi nükleer silahını geliştirme potansiyeline sahipti. Ülkenin tüm büyük kentlerindeki bilim ve araştırma enstitülerinde nükleer reaktör denemeleri yapılıyor, izotopların bölünmesi ve atom bombasının yapısı araştırılıyordu.
1945’te Kızıl Ordu Berlin’e girdikten sonra Sovyet yönetiminin talimatıyla nükleer silahlarla ilgili deneyimlerinden faydalanmak istenilen Alman uzmanlar aranmaya başlandı. Aranan kişilerin bazılarının, Sovyet ordusunun girmiş olduğu bölgelerde olduğu tespit edildi.
Alman uzmanların hatırladıkları üzere, Sovyetler Birliği’nin daveti, savaş sonrası Almanya’daki işsizlik ve açlık koşullarında hayatta kalmalarını sağladı. SSCB’de çalışarak maaş alan ve göreceli olarak konforlu şartlarda yaşayan bu kişiler, 1950’lerde Almanya’ya geri döndü.
Altı ‘özel görev anketi’
Rosatom, SSCB’ye gelen 6 Alman bilimcinin doldurmuş oldukları anketleri yayınladı. Her belgede, Nobel ödüllü Gustav Hertz, Nikolaus Riehl, Manfred von Ardenne, Peter Thiessen, Heinz Pose ve Robert Döpel’in 50’ye yakın çeşitli soruya verdikleri yanıtlar yer alıyor.
SSCB’ye gelen Gustav Hertz, Sohum’un yakınlarında yer alan Agudzeri sanatoryumunda kendisi için özel olarak kurulan ‘G’ enstitüsünün başına geçti. Bu enstitüde hedeflenen şey, sanayi boyutlarda uranyum zenginleştirme çalışmalarıydı.
SSCB yönetimi, Alman uzmanların Sovyet atom bombasının geliştirilmesine sundukları katkıları takdirle karşılamıştı. Örneğin Nikolaus Riehl, ilk atom yükü başarıyla test edildikten sonra 1949’un ekiminde önde gelen 36 uzman arasına giren tek yabancı olarak ‘Sosyalist Emek Kahramanı’ unvanına ve bilim-teknik alanında verilen SSCB’nin en büyüğü olan birinci derece Stalin Ödülü’ne layık görülmüştü.
Peter Thiessen, birinci derece Stalin Ödülü ve Lenin Nişanı, ayrıca SSCB Devlet Ödülü ve Kızıl Bayrak İşçi Nişanı ile ödüllendirilmişti.
Heinz Pose, savaştan önce Almanya’da nükleer reaksiyonlar alanında araştırmalarda bulunmuş, 1940’ların başında ise ağır su ile çalışan deneysel nükleer reaktörü kurma çalışmalarına katılmıştı (bu reaktör 1942’de meydana gelen kazada imha olmuştu).
SSCB’ye gelen Pose, Kaluga bölgesinde ‘B’ laboratuvarında (şu anda Rosatom’a ait olan Leypunskiy Fizik Enerji Enstitüsü) çalışmıştı. Poze’nin başına geçtiği bir grup Alman uzmanın sayesinde ‘B’ laboratuvarı kısa sürede nükleer süreçlerle ilgili karmaşık deneysel ve teorik araştırmaların ve nükleer reaktörler alanındaki çalışmaların merkezi olmuştu.
Almanya’daki deneysel nükleer reaktör çalışmalarında yer alan Robert Döpel, Sovyetler Birliği’nde nükleer reaktörün zenginleştirilmemiş doğal uranyumla çalışmasına imkan tanıyan ağır su üretiminin kurulmasına yardım etmişti. Voronej Üniversitesi’nin Deneysel ve Nükleer Fizik Kürsüsünü yöneten Alman uzman, daha sonra Doğu Almanya’ya dönmüştü.