Gelişmeleri Türkiye-Suriye Dostluk Hareketi Başkanı, tarihçi Prof. Mehmet Yuva ile konuştuk.
‘SOÇİ, ABD İLE YAPILAN MUTABAKATTAN DAHA İLERİ BİR ADIM’
Prof. Mehmet Yuva’ya göre Rusya ile imzalanan Soçi mutabakatı, ABD ile hemen öncesinde yapılmış olan mutabakattan daha ileri bir adım. Mutabakatın Suriye meselesinin çözümü yolunda önemli bir umut ortaya çıkarttığını belirten Yuva, ancak taraflardan gelen olumsuz tutumların ciddi çatışma ve kavgalara işaret ettiğine dair kaygılarını aktardı. Yuva, Rusya, Türkiye ve Suriye’nin masaya oturmadığı takdirde çatışmaların devam edebileceğini vurguladı:
‘TÜRK-AMERİKAN İLİŞKİLERİNDE YAŞANAN SANCILAR DEVAM EDECEK’
“Türk-Amerikan ilişkilerinde yaşadığımız sancılar devam edecek. Zira bu sancıların ve sıkıntıların tek kaynağı Trump-Erdoğan ilişkileriyle izah edilmez. Amerika Birleşik Devletleri’nde Trump’ın da çok sancılı bir dönem geçirdiği, pek çok kesimle kavgalı olduğu, birçok kesimin itirazlarının ayyuka çıktığı bir dönem yaşanmaktadır. Çok ilginç bir kamu araştırmasına binaen Amerikan halkının takriben yüzde 67’sinin Amerika’da bir iç savaş beklentisi içinde olduğu haberler zuhur etmeye başladı. Özellikle başkanlık ile Pentagon-Kongre arasındaki siyasi çekişmelerin Amerikan toplumunda çok derin ayrılıklar yarattığı ve bu ayrılıkların bir müddet sonra etnik, dini, hatta çok farklı siyasi kavgaları tetikleyeceği yönünde bir kamuoyu araştırması yayınlandı. Özellikle devlet kurumları arasında bu kadar ciddi çatışmaları olan böyle bir ülke ile Türkiye’nin hangi konularda ne kadar anlaşabileceği sorusu çok önemli. Ama başka bir gerçeklik de Suriye sahasında Türkiye’nin arzu ve beklentileriyle Amerika Birleşik Devletleri’nin arzu ve beklentileri arasında özellikle o mutabakat ve ardından Rusya ile sağlanan iş birliğinden sonra Amerika ile Türkiye arasındaki kavganın Suriye sahasında çok ciddi bir döneme gireceğinin işaretleridir. Amerika mutabakatla bir bölgeyi Türkiye’ye terk etmek zorunda kalmıştı. Ama öbür taraftan da çok ciddi olarak Amerikan siyasi çevrelerinde Trump’ın üzerinden bir baskı var; Kürtlere ihanet edildi, en önemli müttefikimiz YPG yolda bırakıldı, bunun bedelini Trump muhakkak ödemeli veya bunu iyileştirerek bu YPG ile ilişkilerini tekrar nazarı dikkate almalı yönünde baskılar var. Bu sebeple de Trump, YPG komutanlarıyla telefon görüşmeleri yapmakta, Kongre’ye davet etmekte, Kongre’de Türkiye’ye karşı iddialarını açıkça dillendirmesine imkan yaratmakta vs. şimdi Amerika Birleşik Devletleri esas itibariyle Suriye’ye giriş amacını rafa kaldırmak zorunda kalmıştır. Ancak rafa kaldırdığı bu projeyi hala özelikle Irak-Suriye sınırında çok zengin petrol yataklarının olduğu bölgede ciddi olarak devam ettirmektedir. Bir çekilme arzusu yoktur. Aksine açıklamalarına bakıldığında Pentagon’un özellikle petrol yataklarının olduğu bölgede birlikte götürdüğü YPG’yi çok daha ağır silahlarla donatma ve o bölgeyi kontrol altında tutma arzusu taşımaktadır. Bunun amacının ne olduğunu her daim söyledik. Sadece petrol yataklarının imkanlarını kullanmak veya YPG’ye bir ekonomik kaynak yaratmak değil ayrıca İran-Irak-Lübnan-Suriye koridorunda ciddi bir askeri varlık yaratarak İran’ın o bölgede sıkıştırmak.”
‘ALMANYA'NIN NATO TEKLİFİNİN GERÇEKLEŞMESİ ZOR'
“Suriye sahasında yeni ülkelerin yeni askeri güçlerini sevk etmesi ve o bölgede konuşlandırmasını çok zor bir ihtimal olarak görüyorum. Ancak bazı yardımlarıyla özellikle Almanya’nın çıkışını bu çerçevede okumakta yarar var. Amerika Birleşik Devletleri hem Türkiye ile hem Rusya ile ama aynı zamanda da arka planda özellikle Şam hükümetiyle geliştirdiği ilişkileri nazarı dikkate aldığımızda Almanya uzun yıllar ihmal ettiği bu sahaya mevcut ülkeler üzerinden akmaya, girmeye çalışmaktadır. NATO’yu buna dahil etmesi Almanya’nın da işine gelmez. Çünkü NATO yükümlülüğü altında böyle bir nüfuzun oraya akması demek, İngiltere’nin, Amerika’nın yani Almanya’nın bizzat rekabet içinde olduğu ülkelerin de nüfuzunu o bölgeye yeniden inşa etmek olarak görülür. Ama bunun karşılığında da Şam hükümetinin ve Rusya’nın çok ciddi itirazları olacaktır. İran’ın şüphesiz çok ciddi itirazları olacaktır. Türkiye bence Almanya ve genelde Avrupa ülkeleriyle yaşadığı ticari, siyasi ilişkilerini muhafaza etmek korumak çok kolay olmayan geçmiş süreci yeniden tekrar nasıl iyileştirebiliriz noktasında Almanya da buna yeşil ışık yakmış görünmektedir. Bu meseleyi bu çerçevede okumakta yarar var. Zor bir süreç."
‘DEVLET AKLI DEVREYE GİRERSE, SURİYE SORUNUNUN ÇÖZÜMÜ HIZLI VE KOLAY OLACAK’
"Soçi Mutabakatı’nın hemen uygulamaya konulmasını zaten beklemiyoruz. Ama kısa bir zaman içinde bu söylemleri hem Türkiye hem de Şam’dan gelen karşılıklı suçlamalar, ağır ithamlar ve eleştirileri bu geçici dönemde kimin daha çok taviz vereceği, kimin bu tavizlere daha çok zorlanacağı, Suriye tarafından özellikle Adana güvenlik mutabakatı uygulamasında Özgür Suriye Ordusu’nun veya Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yanında yer alan bu gücün ne olacağı konusunda Rusya’nın bir önerisi var. Ama Türkiye bu öneriye ne kadar sıcak bakar, yerine getirir mi… bunların ülkeden çıkarılması veya silah bırakarak Suriye hükümetine teslim edilmeleri veya geçici olarak o bölgede tutulduktan bir müddet sonra siyasi sürece katılmaları mı sağlanacak bu konuda çok ciddi sıkıntılar var. öbür taraftan buna mukabil Türkiye’nin YPG’nin önemli bir parçasının Suriye ordusunun yanında mı yer alacağı Rusya ile mi birlikte hareket edeceği kaygıları var. Bu kaygılar bu geçiş döneminde devam edecek. Bu karşılıklı atışmalar, eleştiriler devam edecek. Ama son merhalede eğer devlet aklı devreye girerse, mutabakatın özüne ve ilkelerine uygun davranılırsa, Suriye sorununun çözümü çok daha hızlı ve kolay olacak. Olmadığı takdirde İran ile Türkiye arasındaki sıkıntılar, İran ile Suriye arasındaki sıkıntılar, Suriye ile Türkiye arasındaki sıkıntılar bölgede uzun bir zamandır beslenen birçok taşeron örgütün ve yapının birileri tarafından diğerine karşı kullanılması hususu eğer sürekli bu durum böyle bir süreç içinde devam ederse bu sefer vekalet savaşları dışında çok daha ciddi kavgalar ve çatışmaların gündeme geleceğini görmek mümkün olacaktır.”