'MEKTUBUNU BÖYLE SAVUŞTURULMUŞ OLMASI VATANDAŞI RENCİDE ETTİ'
“Türkiye’nin bir harekat yapması gerekiyordu, buna herkes destek verdi. Orada netice itibariyle görevini yerine getiren kim Mehmetçik. Tamam masaya da oturuldu ama mutabakat metninde havada o kadar çok şey var ki, onlar nasıl olacak? En önemlisi YPG’nin PKK’nın elindeki silahları kim teslim alacak? Ama netice itibariyle mesela ölçtürülmüş bir bilgi bu; Trump’ın mektubunu böyle savuşturulmuş olmanın müthiş bir vatandaşı rencide ettiğini görüyoruz.”
Akşener, “Bu konuda anket mi yaptırdınız?” sorusu üzerine akademisyenlerle çalıştıklarını bu verilerin de yapılan “değerler araştırması” sonucuna dayandığını kaydetti.
'PARLAMENTER SİSTEME DESTEK YÜKSELİYOR'
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin iyi işlemediğini kaydeden Akşener, değerler araştırmasının parlamenter sisteme desteğin çok yükseldiğini de ortaya koyduğunu belirtti. Bu sistemde işin yürümediğinin vatandaş tarafından görüldüğünü kaydeden Akşener, şöyle konuştu:
“Parlamenter sistemde ciddi manada Meclis’in öyle ya da böyle bir denetleme imkanı vardı. En azından kanun Meclis’ten geçmek zorunda. İktidarın gücü ne olursa olsun gelip –Meclis’i yönettim 8 sene ben- orada muhalefet partileriyle genel manada bir uzlaşma zemini arardı ve milletvekili kendini güçlü hissederdi. Milletvekili parlamenter sistemde, vatandaşın sorunlarını hem Meclis’e hem de bürokrasiye, yürütmeye iletebilen, bunun takibini yapabilen bir konumdaydı. İktidar milletvekilleri icrayı yürütür, muhalefet milletvekillerinin de pozisyonu halkın avukatlığını yapmaktı. Yani talepleri onlar da iletirdi ilgili bakanlığa ilgili sisteme en kötü şartta iktidar onlarsa AK Parti’nin milletvekillerine. Böyle bir siste vardı. Bu doğal olarak iyi kötü bir uzlaşmayı en azından konuşmayı getiriyordu. Şimdi milletvekilinin yani vatandaşın sorununu iletebileceği bir alan olmadığı için o da vatandaştan kaçıyor.”
“ERDOĞAN’I ÖNGÖRÜLEBİLİR GÖRMÜYORUM ÇÜNKÜ…”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hep rasyonel yanı yüksek bir siyasetçi olarak gördüğünü ifade eden Meral Akşener, “Yani gerçekçi bulurdum. Şu dönemde bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin getirdiği bir pozisyonu var. O pozisyonun gereği öngörülebilir görmüyorum. Şu öngörüm var. Mümkünse 2023’e kadar götürmeye gayret ediyor. Ama ekonomi sebebiyle bunu götürebilecek mi götüremeyecek mi onu öngöremiyorum. Mesela eskiden tanıdığım Tayyip Erdoğan, bizim ısrarla parti olarak söylediğimiz iyileştirilmiş parlamenter sisteme dönüşün üzerinde en azından arkadaşlarını çalıştırırdı dün olsa. Yani kendisi açısından da bir faydaya yönelik bir iş bu.”
'YENİ PARTİLERİN OY ALDIKLARI SEÇMEN AK PARTİ HAVZASI'
AK Parti’den istifa eden eski başbakan Ahmet Davutoğlu ile eski bakan Ali Babacan tarafından kurulacak partilerin Türkiye için kazanım olacağını kaydeden Akşener, “Yani farklı seçeneklerin farklı renklerin Türk siyasetinde olması faydalı çünkü çok kamplara bölündü. Dolayısıyla bunu rahatlatacak, seçenek artıracak bir bakış açım var benim bu konuda” dedi.
Peki kurulacak yeni partiler nereden oy alır? Akşener, bu soruya “Kaç puan oy alırlarsa alsınlar biz kendimizden gördüğümüz o tecrübeyle söyleyebilirim ki, AK Parti’den alırlar, MHP bünyesinde yer alan AK Parti’den oraya gitmiş seçmenden alırlar. Nitekim, ölçümler de bunu gösteriyor” yanıtını verdi. Üyesi oldukları kamuoyu araştırma şirketlerinden gelen verilerin de bu tahminini doğruladığını vurgulayan Akşener, “Oran önemli değil, daha kurulmadan da şudur budur demek de doğru değil ama oy aldıkları seçmen AK Parti havzası. Dolayısıyla dediğim şey o zaten, matematiksel olarak yetmiyor Tayyip Bey’in seçimine” diye konuştu.
YENİ PARTİLERİN İŞİ KOLAY OLMAYACAK
İYİ Parti'nin kuruluş sürecinde yaşadıkları zorlukları anlatarak, yeni partilerin işinin kolay olmayacağını ifade eden Akşener, 24 Haziran 2018 seçimlerine girmemeleri için büyük bir baskı oluşturulduğunu, CHP’nin 15 milletvekilini geçici olarak partisine göndermesi ile seçime girmeyi garantilediklerini hatırlattı. Akşener, şunları söyledi:
“Gerçekten demokrasi manasında CHP’nin Genel Başkanı ve o milletvekilleri çok önemli bir tutum izlediler. Yani demokrasi tarihimiz bunu yazacak. Dolayısıyla her iki partinin de kurulma safhası, kurulduktan sonra yaşayacakları var. Çünkü benim şahsen yaşadıklarım var, partimin yaşadıkları var, arkadaşlarımın şahsen yaşadıkları var. Yani çok güllük gülistanlık bir sistem olmuyor. Bu arkadaşlarımıza Sayın Babacan’a Sayın Davutoğlu’na henüz çemkirmenin dışında bir şey yok. Bize fiili durumlar olmuştu. Şimdi onlarla ilgili nasıl bir tavır ve davranış alınacak bilmiyorum. Bildiğim bir şey var Sayın Erdoğan kesinlikle sert davranır ama partisinin içinde bu sert davranabilme imkanına sahip mi onu bilmiyorum. O alanı bilmiyoruz biz. Yani o ayrı, kim ne kadar dayanır. Çok zor bir süreç o. Dolayısıyla parti kurulduktan sonra o bir mücadele gerektiriyor, mücadeleyi verecektir muhtemelen arkadaşlar. Teşkilat kurma en zoru. Ben onun için il başkanlığını, ilçe başkanlığını almış, o görevi sürdürmüş en başındaki arkadaşlarıma bitmeyen bir teşekkür borçluyum. Çok kolay olmamıştı.”
“GÜL HAKKINDA BİR BİLGİ OLMADAN KONUŞMAK DOĞRU DEĞİL”
İYİ Parti Lideri, Ali Babacan hareketine destek veren 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, bir sonraki seçimde cumhurbaşkanlığına aday olması halindeki tutumunun sorulması üzerine de “ Rahmetli Demirel’in bir sözü var ya hani doğmamış çocuğa don biçmemek diye. Şimdi çok hızlı değişiyor her şey. Yani hep beraber Mehmetçiğin arkasında durduk aynı gün meğerse Trump büyük hakaretler içeren bir mektup yazmış. Yani her dakika bir şey değişiyor Türkiye’de, Sayın Gül hakkında bir bilgi olmadan da konuşmak doğru değil. Dikkatli oluyoruz biz bu konuda. Ama samimiyetle her iki partinin de kurulmasının Türkiye için faydalı olacağına inanıyorum” diye konuştu.
“KEMAL BEY’İN AÇIKLAMASI BİZİM İÇİN MUTEBERDİR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Millet İttifakı’nın parçalanması önemli” açıklamasını “Çok ayıp” diyerek değerlendiren Akşener, CHP ile İYİ Parti sözcüleri arasında HDP ile yakınlaşma üzerinden yaşanan tartışmayla ilgili de şunları söyledi:
“Kemal Bey’in (CHP Lideri Kılıçdaroğlu) açıklaması bizim için muteberdir. Siyasi partilerde elbette demokrasiyi uygulamaya kalkıştığınız zaman farklı farklı görüşler olabilir. Ama genel başkan Sayın Kılıçdaroğlu, onun yaptığı bir açıklama var, o beyan esastır. Bizim için de geçerli. Bizde otur otur kalk kalk diye bir durum yok. Bildiğim kadarıyla CHP’de de yok. Emir komuta zinciri diye bir kavram yok. Hele bizimkisi demokrasi pür uygulanıyor.