Soyer, Kıbrıs’ın hep içlerinde olduğunu, insanı, tarihi ve kültürü ile adayı çok sevdiklerini dile getirdi. “Kıbrıs’a ne zaman gitsem kendimi evimde gibi hissediyorum” diyen Soyer, Kuzey Kıbrıs’ı “Türkiye’nin naif yüzü” olarak niteledi. Türkiye’nin gelenek, görenek anlamında çok bozulduğunu kaydeden Soyer şunları da ifade etti:
“Türkiye bu denli bozulurken, Kıbrıs kendi kültürüne, tarihine, geleneğine en önemlisi de geçmişine sahip çıkıyor. Bu beni Kıbrıs’a hayran bırakıyor. Kültürlerine olan bağlılıklarına hayranım. Biz hep geçmişi yokmuş gibi saydığımızdan geleceğimizi de tesis edemiyoruz. Kıbrıs’ta var olan bu değerli şeyi herkes anlamalı. Ben Kıbrıs’ı ve Kıbrıslıları çok seviyorum. Ne zaman gitsem huzur buluyorum. Orada çok dostumuz, kardeşimiz, arkadaşımız var. Gücümüz yettiğince oraya sahip çıkacağız.”
'FİLLER TEPİŞİRKEN, OLAN KIBRISLILARA OLUYOR'
'KIBRIS’TAKİ SİYASET İFTİHAR EDİLECEK DÜZEYDE DEĞİL'
Soyer, sıkı takip ettiği Kuzey Kıbrıs siyaseti ve siyasetçileri ile ilgili olarak ise şunları kaydetti:
“Siyasetçilerin artık halka dokunması lazım. Yüreğine. Vatandaş artık kibirli siyasetçi istemiyor. Kendisiyle iletişim kurabilen, mütevazı, diyalog içinde olana siyasetçiler istiyor. Kıbrıs’taki siyasilere baktığım zaman, Türkiye’den daha iyi bir tablo görmüyorum. Türkiye’nin siyasi seviyesinden farklı değil. Yani iftihar edilecek bir seviyede değil.”