Rusya’nın St. Petersburg şehrinde düzenlenen Sinerji Forumu’nda konuşan Nurmagomedov, kişisel görünümü için uyguladığı yoğun programlar ve UFC hafif sıklet şampiyonu olmak için mecbur kaldığı zorunluluklara rağmen, hala günlük rutinine birtakım egzersizler eklemesi gerektiğini açıkladı ve en büyük sorununun yiyeceklerin cazibesine karşı koyamamak olduğunu itiraf etti.
Sporcuların çoğunlukla ot sapı yedikleri hatırlatılan sporcu, “Şu an kesinlikle ot sapı yediğimi söyleyemem. Bu sıralar her yerde oldukça iyi besleniyorum. Çokça et yiyorum, özellikle de ekmek… Ekmek, çay ve şeker olmadan yapamıyorum. Pek tereyağı seven birisi değilim, onun yerine ekşi krema ve süzme peynir tercih ediyorum. Ancak ne yazık ki onlar da oldukça yüksek kalorili” açıklamasını yaptı ve ekledi: “Dövüşmeden iki ay önce oldukça sıkı bir diyete giriyorum. En son kilo sınırlamam sırasında 10 kilo almıştım. Oktagona girdiğimde 80 kiloydum, bir gün öncesinde ise 70.3 kiloydum”
Kilo vermenin geçmişte kendisini olumsuz etkilediğine de değinen Nurmagomedov, “Bir keresinde o kadar çok kilo vermiştim ki, neredeyse ölüyordum. Bunun yaşandığı oldu. Daha sonrasında kilo vermeyle ilgili tekrar büyük sorunlar yaşadım, böbreklerimle ilgili sağlık problemlerim vardı. Tedavi görmem ve ardından uzun süre müşahede altında tutulmam gerekti. Sporun doğasında bu var. Bilinçli olarak büyük bir risk alıyoruz, karşılığında ise sağlığımızı tamamıyla kaybetme ihtimalimiz var” açıklamasını yaptı.
Şampiyon boksör, “10 yıllık amatör ve 11 yıllık profesyonel spor yaşantım sonucunda şunu söyleyebilirim ki, tek bir yara aldığımı dahi hatırlamıyorum. Hayatım boyunca yakın dövüş sporlarıyla uğraştım, ancak bugüne dek bir yerimi morartacak ya da kanatacak kadar sert bir darbe almadım. Açıkçası yüce bir güç tarafından desteklendiğimi söyleyebilirim” ifadelerini kullandı.