CHP’li Karaca: Kaz Dağları’nı henüz kurtardık diyemiyoruz

Yüz binlerce ağacın kesildiği eşsiz doğa alanlarından biri olan Kaz Dağları’nda yakın zamanda altın arama çalışmalarının başlayacağı ve toprağın siyanürle temizleneceği korkusu tüm doğaseverleri bir araya getirdi. Aylarca bölgeden ayrılmayan vatandaşlar orada kesilen ağaçları gündemde tuttu, kimyasal maddelerin toprağa değmesini engellemek için gösteriler yaptılar.

13 Ekim’de maden arama lisansı sona eren Kanadalı madencilik firmasının lisans alamadığı gündeme bomba gibi düşerken, şirket yaptığı açıklamada 2021 yılına kadar faaliyetlerine ara verdiği bilgisini paylaştı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Başlangıç Noktası programında bunun doğanın kurtulduğu anlamına gelmediğini, lisansın nasıl, ne süreyle ve hangi sebeplerle verilmediğini bizzat Meclis’te sorguladığını dile getirdi. Karaca, Türkiye’de kurtarılması gereken daha birçok doğa harikası alanların olduğunu vurguladı:

‘LİSANSIN NEDEN VERİLMEDİĞİNİ ÖĞRENMEYE ÇALIŞIYORUZ’

“Kaz Dağları kurtuldu diyemeyiz. Sadece 13 Ekim’de süresi dolan ruhsatın yenilenmediğine ilişkin bir bilgi ulaştı bizlere. Kanadalı firma açıklama yaptı ve 2021 yılına kadar Kirazlıtepe’deki alandaki maden arama faaliyetlerini durdurduğunu ilan etti. Bu ruhsatın yenilenmeyeceği anlamına gelmiyor. Bu geri adım bütün doğaseverleri mutlu etti. Ancak oradaki maden arama faaliyetlerinin tamamen bittiğine dair sevinmek için henüz erken.

Ruhsatın yenilenip yenilenmeyeceği konusunda bilgi sahibi değiliz. Bu anlamda ben hem bilgi edinme yoluyla hem de soru önergesiyle başvuru yapılıp yapılmadığını hem de neden yenilenmediğini bir dizi soruyla bakanlığa sordum. Bu soruların da cevaplarını 15-20 gün sonra alacağım. Eğer ruhsat yenilenmediyse alanda Kanadalı şirketin herhangi bir hak talebi söz konusu olamaz tel örgüler de oradan alınır. Ancak buna net bir yanıt vermek için yenilenip yenilenmediğini, başvuru yapılıp yapılmadığını veya neden yenilenmediğini sormak lazım.

Türkiye’de doğa mücadelesine vatandaşlarımız çok duyarlı. Kaz Dağları’nda nöbet bekleyenler ve bizler rehavete kapılıp eylemlerimize son vermeyeceğiz. Bilirkişi raporunda sahte imza kullanıldığı konusundaki başvurumun davası hala devam ediyor. Sonuç alınıncaya kadar devam edecek.

‘KANADALI FİRMAYI OECD’YE ŞİKAYET HAZIRLIĞINDAYIZ’

Çok uluslu şirketlerin denetlenmesi ve uyması gereken OECD kuralları var. Bir çok uluslu şirketin kendi faaliyet gösterdiği ülkenin hukuk yolları tükenmiş olsa bile OECD kurallarına uyulmuyorsa bir şikayet yöntemi tespit ettik. Şu anda Kaz Dağları’nda Kanadalı firmanın yaptığı OECD kurallarının çevreye ilişkin düzenlemelerine aykırılık teşkil ediyor. OECD’nin şikayet birimine başvuru için adım atıyoruz. Türkiye’deki doğa mücadelesi veren dostlarımız Kaz Dağları’ndaki tüm maden faaliyetleri yasaklanmıştır diyene kadar mücadeleye devam edecek.

Murat Dağı, Munzur, Ordu Fatsa gibi alanlarda ciddi bir doğa katliamı gerçekleştiriliyor. Ben şu açıklamayı yaptım: Ülkenin her köşesinde doğamızı katledecek hançerler saplanıyor. Soru önergesi beklediğimiz sonuca ulaşırsa oradaki mücadelemize hukuk ve moral desteği sağlanacak. Bergamalı köylülerin 30 yıl önce başlattığı mücadelemiz devam edecek.

Bu bir geri adım dahi olsa halkın direnişi daima ses getiriyor ve halka rağmen hiçbir düzenlemenin gerçekleşmesi mümkün değil. Bizler birleşerek yeraltı ve yerüstü zenginliklerimize sahip çıkacağız.

Kanadalı bir firma çekildiğinde yerli firmalar gelecek gibi söylentiler dolaşıyor. Biz firma yabancı olduğu için değil biz Kaz Dağları’na verilecek zararın ortadan kaldırılması için direniş başlattık. Eğer Kanadalı firma faaliyetlerinden vazgeçerse bu anlamdaki mücadelemiz yine devam edecek.”