Bir süre sonra 'Rafet Efendi' kod adlı Şaban Özdil'in 'tarikat' adı altındaki yapılanmasının şifreleri çözüldü. Yapılan tespitlere göre Özdil kendini 'Hızır Aleyhisselam' olarak tanıtıyor ve 'Allah ile doğrudan görüştüğünü' iddia ediyordu.
CENNET VAADİYLE KANDIRDI
Hürriyet gazetesinden Musa Kesler'in haberine göre, müritlerine kendilerinin 'Müslüman' değil 'mümin' olduklarını söyleyen Özdil, müritlerinin ev, araba, yazlık ve ziynet eşyaları gibi mallarını da karşılığında 'cennet' vaat ederek alıyordu. Özdil, hac ibadetini kabul etmiyor, müritlerine namaz kılmalarına gerek olmadığını da söylüyordu.
Ayrıca faizle para çeken müritlerini ve sadaka vermek istemeyenleri de 'cehennem azabı' ile korkutarak para ve mülk bağışlamaya zorluyordu.
Mağdurlardan biri ifadesinde Rafet Efendi'nin müritlerinin kendisiyle görüşmeden önce 'yüz görümlüğü' olarak 500 lira verildiğini anlattı ve şunlan söyledi:
"Ben de diğerleri gibi artık namaz kılmıyorum, cuma günü buluşmalarımızda da kendisiyle görüşeceğim için cuma namazını kaçırıyorum ancak Rafet Efendi ile görüşeceğim için daha çok sevap kazanıyorum."
"Bu 'Hak Dini Kapısı' adlı yapıyla ilk temas ettiğim de 'Kardeşler' adı altındaki şahıslarla namaz kılardık. Şaban Özdil'in bana anlattığı 'namazdan sonraki namaz'ı anlayınca namaz kılmadan Allah'ın huzurunda olduğumu anladım. Rafet Efendi'yle görüştükten sonra göğsümde bir ferahlama hissettim. Biz kendisini 'evliya' olarak görürüz. Kardeşler' olarak hitap ettiğimiz şahıslar Rafet Efendi'nin müritleridir."
'DOLANDIRICI ÖRGÜT'
Yine yapılan tespitlere göre grup üyeleri kendilerini bu yapıdan çıkarmak isteyen ailelerine "Onlar bana cenneti vaat ediyor, siz edebilir misiniz?" diye itiraz ediyordu. Düzenlenen operasyonla gözaltına alınan ve aralarında Özdil'in de olduğu 14 zanlı, 'suç işlemek amacıyla örgüt kurmak' ve 'nitelikli dolandırıcılık' ile suçlanıyor.