Görüşmelerde ise tezkereyi destekleyen CHP ve İYİ Parti sözcüleri Türkiye’nin Suriye politikasını değiştirmesini istedi.
CHP: ABD LİDERİ BİLGİSAYARIN BAŞINDA TÜRKİYE’Yİ AŞAĞILADI
CHP Grup Başkanvekili Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, bir ülkenin muhatabının başka bir ülke olması gerektiğini ifade ederek, “Bizim muhatabımız terör örgütleri olamaz. Onlarla iş birliği kuramayız. Bize kimse ama kimse ABD de dâhil ne yapacağımızı söyleyemez. Ne yapacağımızı, yüzyıllara dayanan devlet kültürümüzle, tarihî birikimimizle biz biliriz” dedi. Türkiye’nin sınırlarını korumak zorunda olduğunu vurgulayan Özkoç, “Fakat Amerika'nın taşeronluğunu yapmayı asla kabul etmemeliyiz, bu yanlış” diye konuştu.
İktidara ‘Siz yine kandırıldınız’ diye seslenen Engin Özkoç, “Sizin birlikte çözüm aradığınız ABD lideri dün bilgisayarın başında tüm dünya nezdinde Türkiye'ye ‘Benim eşsiz ve yüce bilgeliğimle çizdiğim sınırları aşmayacaksınız.’ diye size ültimatom verdi. ‘Aşarsan ekonomik olarak yok ederim seni.’ dedi. ‘Daha önce de yaptım.’ dedi, tehdit bile değil, yekten Türkiye'yi aşağıladı. Ben cumhuriyet çocuğuyum, bu ülkenin evladıyım, benim ağırıma gidiyor, sizin ağırınıza gitmiyor mu?” dedi.
Hükümete bazı uyarılarda bulanacaklarını belirten CHP’li Özkoç, uyarı ve önerilerini ise şöyle anlattı:
" - Bütün görüşmelerde Suriye'nin toprak bütünlüğüne duyulan saygıyı tekrarlamalıyız. Harekâtın sonuçlarının toprak bütünlüğüne zarar vereceğini net bir şekilde ortaya koymalıyız. Harekâtın amacını, süresini ve öngörülen sonuçlarını açıklamalıyız. Suriye'yle, Şam'la, Esad'la aracısız konuşmayı başarmalıyız. Savaşlar geçicidir ve öyle olmak zorundadır; barış esastır ve kalıcıdır. O nedenle savaş bittikten sonra Yunanistan'la ve diğer ülkelerle dost olmayı başaran büyük siyasetçi Mustafa Kemal Atatürk'ün sözünü hatırlamalıyız ‘Yurtta barış cihanda barış.’
- Irak, İran, Suriye, Rusya, Amerika ve Avrupa Birliğiyle sürekli istişare içerisinde olmalıyız. Amerikan Başkanının büyük bir ustalıkla yürüttüğü Türkiye'yi yalnızlaştırma ve çevreleme siyasetinden mutlaka kurtulmalıyız.
- PKK, IŞİD ve tüm terör örgütlerine karşı sınır güvenliğimiz önemlidir, korumalıyız. Bölge halkını da mutlak korumalıyız. Onların can ve mal güvencesini vermeliyiz, bunları garanti etmeliyiz. Adaletli olacağımızı, Türk askerinin adalet dışında bir zulme asla alet olmayacağını bölge halkına iyi anlatmalıyız. Kimseye karşı etnik, mezhepsel ayrım yapmayacağımızın sözünü vermeliyiz ve arkasında durmalıyız. İç politikada savaştan çıkar sağlayan tutumu bir kenara bırakmalıyız. Türkiye'nin çıkarlarını ve risklerini görmeniz gerekiyor… Size tavsiye ederim, egemenler istiyor diye savaşmayın, şehit kanı üzerinden siyaset yapmayın, sonunu görmediğiniz harekâtlarda erken davranmayın, bütün tuzakları görün çünkü ordumuzu çok yordunuz. Ergenekon, Balyoz ve benzeri davalarda, tasfiyelerde de çok sıkıntı verdiniz.”
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı İzmir Milletvekili Aytun Çıray, tezkereye verdikleri onayın Cumhurbaşkanının, Suriye başta olmak üzere bölgede izlediği politikaları tasvip ettikleri anlamına gelmeyeceğini kaydetti. ABD Başkanı Trump’ın Twitter’dan yaptığı açıklamaları “Türk milletini tehdit etmek ve küçük düşürmekle kalmamıştır, Cumhurbaşkanında somutlaşan iktidarı da feci ve alçaltıcı bir tuzağın içine çekmiştir” sözleriyle değerlendiren Çıray, şöyle konuştu:
“Türk milletinin bu yüce çatısı altında yer alan bütün vekilleri başta Sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere bu hakarete gereken cevabı gerekli ağırlıkta vermeye davet ediyorum. Bu onurlu basireti göstermeliyiz. Sayın Cumhurbaşkanı, ilk iş, Trump'ın Beyaz Saray'ı ziyaretini geri çevirmeli. Akşam bize hakaret edecek sabah ‘buyurun gelin tekrar.’ diyecek. Tarih veriyor ‘Bugün gelin.’ diye. Bunu geri çevirmeliyiz. İncirlik'i kapatıp askeri anlaşmaları tekrar gözden geçirmeyi düşünebilirsiniz. Merhum Demirel bunu yapmıştı. Bir sabah Ecevit'in kimseden habersiz Kıbrıs'a girmesinden sonra ABD’nin koyduğu ambargo üzerine Başbakan olan Demirel bütün bunları yapmıştı, yapıldı bunlar. Burası büyük ülke, yapabiliriz. Derhâl yolcu uçağı alımlarından vazgeçilmeli.”
Türkiye’nin Suriye’de takip ettiği hatalı politikalardan tümüyle vazgeçmesi gerektiğini de kaydeden İYİ Partili Çıray, Suriye politikasının A’dan Z’ye yenilenmesi gerektiğini söyledi. Çıray, Suriye’de izlenmesi gereken politikaya ilişkin de şu önerilerde bulundu:
"- Suriye'nin egemenliğine, dolayısıyla toprak bütünlüğüne kelimenin tam anlamıyla saygı göstermek. Suriye'deki iktidar gücüyle, her türlü hamaseti bırakarak, herhangi bir ön şart sürmeden diyaloğa geçilmelidir; bunun için gerekirse Sayın Cumhurbaşkanının dostu Putin'den kolaylaştırıcı bir rol oynaması istenmelidir.
- Suriye'deki rejimin Suriye'nin tamamındaki egemenliğini tanırken, bu çerçevede, rejimin egemenliğini koruduğu ve yeniden tesis ettiği bölgeleri ekonomik ve sosyal olarak ayağa kaldıracak, gerçekçi ortak projeleri birlikte yapabiliriz. Topraklarımızdaki 5 milyon Suriyelinin çok önemli bir bölümünün bir ilâ beş yıl arasında bir süre içerisinde ülkelerine dönmelerini sağlayacak olan, bu tür projelerdir.
- Bu çerçevede, mevcut şartlarda bizi ekonomik bakımdan tam bir çöküşe sürükleyecek, hayalci, 30 kilometre derinliğinde, birkaç yüz kilometre uzunluğunda güvenlik koridorlarında entegre yerleşim birimleri oluşturmak gibi imkânsız, ham hayallerden vazgeçmeliyiz. Ayrıca, bu, uluslararası hukuk açısından da sorunlu bir konudur.
'TÜRKİYE’Yİ TRUMP GİBİLERİN EKONOMİK TEHDİTLERİNE AÇIK HALE GETİREN POLİTİKALAR DEĞİŞTİRİLMELİ'
Suriye konusundaki Cenevre toplantısının da iyi takip edilmesi gerektiğini kaydeden Çıray, “İktidar, Türkiye'yi Trump gibilerin ekonomik tehditlerine açık hâle getiren yanlış ekonomik politikalarını hemen bırakmalı ve değiştirmelidir. Hazine açığının yüzde 58 arttığı bir ülkenin işi dış politikada zordur. İşte, bizi Trump adlı küstahın tehditlerine açık kılan temel faktör bu tablodur. Bu tablodan acilen çıkmamız gerekiyor. Bunun yolu, muhalefetin de iş birliğiyle gerçekçi bir ekonomik güçlenme programını derhâl hayata geçirmektir” diye konuştu.