Gelişmeler üzerine başkent Quito'daki hükümet sarayı Carondelet, güvenlik güçleri tarafından bolaştılırken Devlet Başkanı Moreno ülkenin güneybatısındaki liman kenti Guayaquil'i hükümetin yeni merkezi olarak belirledi.
Moreno, olağanüstü hal uygulamasının verdiği yetkiler çerçevesinde aldığını belirttiği taşıma kararını, Devlet Başkan Yardımcısı Otto Sonneholzner, Savunma Bakanı Oswaldo Jarrin ve kuvvet komutanlarının da katıldığı basın açıklaması ile yeni merkez Guayaquil'de duyurdu.
Olayların halkın hükümet politikaları karşısındaki memnuniyetsizliğinin bir göstergesi olmadığını vurgulayan Moreno, "Yağmalar, Vandalizm ve şiddet, bunun demokratik düzeni bozma girişimi olduğunu gösteriyor" dedi.
'EYLEMLERE KATILANLAR PARAYLA TUTULDU'
Moreno, şiddet eylemlerine en fazla karışanların Ekvador dışından bireyler olduğunu ve bu kişilerin parayla tutulduklarını savundu.
Yaşananları bir darbe girişimi olarak niteleyen Moreno, olaylardan, "Satrap" olarak nitelediği Venezüella Devlet Başkanı Maduro ve Ekvador eski Devlet Başkanı Correa’yı sorumlu tuttu.
Moreno, şöyle devam etti:
"Correa, eski Dışişleri Bakanı Ricardo Patino ve eski Vali Paola Pabon'un birkaç hafta önce Venezüella'ya gitmesi tesadüf mü? Strap Maduro, orada Correa ile birlikte Ekvador'u istikrarsızlaştırma planını devreye soktu. Bu adamlar yozlaşmış ve Ekvador yargısı tarafından aranıyor. Bu darbe girişiminin arkasında da onlar var. Yerlileri hükümete karşı kullanıyorlar. Çaldıkları kaynaklarla yağmaları ve şiddeti finanse ediyorlar. Ekvador'un demokratik yürüyüşünü ve anayasal demokrasiyi istemeyenler bu adamlardır. Demokrasiye kasteden bir girişimi en şiddetli şekilde kınıyorum."
Diyaloğa açık olduklarını, bununla birlikte yaptıkları düzenlemelerden de geri adım atmayacaklarını vurgulayan Moreno, ayrıca güvenlik güçlerine teşekkür etti.
EKVADOR'DAKİ OLAYLAR
Ekvador’da hükümet şubat ayında 4,2 milyar doları Uluslararası Para Fonundan (IMF) olmak üzere 10 milyar dolarlık borç anlaşması yapmış ve IMF’nin, kamu harcamalarının kısılması da dahil birçok şartını kabul etmişti.
Devlet Başkanı Lenin Moreno anlaşma çerçevesinde yapılan düzenlemeleri 1 Ekim’de açıklamış ve hükümetin artık ulaştırmacılara sağlanan akaryakıt sübvansiyonunun kaldırdığını duyurmuştu.
Moreno aynın günün akşamında olağanüstü hal ilan etmiş ve askeri sokaklara çıkarmıştı.
Yoğun güvenlik önlemleri ile başkent Quito ve diğer büyük kentlerde yatışma eğilimine giren gösteriler, yerlilerin desteği ile kırsalda yeniden yoğunlaşmıştı.
Ekvador polisinin sert müdahale ettiği ve 20’den fazla gazeteciyi de hedef aldığı olaylarda onlarca kişi yaralanmış, 1 kişi de hayatını kaybetmişti.
Göstericilerin de sık sık şiddete başvurduğu, 12 devriye aracının yakıldığı 11 ambulansın saldırıya uğradığı olaylar nedeniyle şu ana kadar grev organizatörlerinin de aralarında bulunduğu 477 kişi gözaltına alındı.