Müzik hayatı ve Türkiye gündemi ile ilgili konuşan Tayfur'un açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
- Hastalandıktan sonra müziğe karşı iştahım kalmadı. Müzik heyecan işidir. Rahatsızlığımla bu heyecanımı yitirdim. Yoksa yine sahneye çıkıp şarkı söylemek, yüzbinleri coşturmak isterim. Ama o tahammülü artık kendimde bulamıyorum.
- Bugüne kadar hep sağlam şarkılar yaptım. Halkın içinden geldiğim, onların yaşadıklarına şahit olduğum için şarkılarım onların yüreğine dokunuyor. Zamanında içi yanmış, yoksulluğu görmüş biriyim.
Bağrı yanık olduğum için böyle şarkılar yaptım.
- O tarafın, bu tarafın sanatçısı olunmamalı. Önceliğine milletinin çıkarlarını koymalı. Çünkü memleket yoksa bizim sanatçılığımız da bir işe yaramaz.
- Başka vatanımız yok, ülkemize bir şey olursa ancak sığınmacı olarak yaşarız başka topraklarda; bunun farkına varalım. Toprak bütünlüğümüzü ve Misak-ı Milli sınırlarımızı korumamız için ne gerekiyorsa yapmalıyız.
- Ülke olarak kenetlenmek zorundayız, başka çaremiz yok. Ülkemizin kalkınması için her alanda topyekûn mücadele vermeliyiz. Eğitim, hukuk, ekonomi, tarım alanındaki eksiklerimizi tamamlamalıyız. Eğitimli ve liyakat sahibi insanlar yetiştirmek ülkemizin geleceği için çok önemli. Ben ömrüm boyunca ülke sevgisini kalbinde taşımış biriyim. İstiyorum ki; Türkiye toprak bütünlüğünü, birliğini ve beraberliğini ilelebet korusun. Bizim kendimizden başka dostumuz yok bunu unutmayalım. Ne Amerika, ne Avrupa bizim dostumuz. Onlar için öncelik kendi çıkarları. Görüyorsunuz işte sınırımızda Amerika'nın yaptıklarını.
- Ben öldükten sonra da hayatımın film olarak çekilmesini istemiyorum. Zaten bugüne kadar beni anlatan belgeseller yapıldı. Halkımız benimle ilgili her şeyi biliyor zaten. Sanatımı hep kalbimle, samimiyetle yaptım. Bunu en iyi halk fark ediyor. O samimiyet ve sevgi aramızda güçlü bağ oluşturdu.
- Devlet Bey ile aynı topraktanız, Çukurovalıyız. Aynı havayı solumuşuz. Şivemiz aynı. Bu yüzden şarkılarımın melodisi, sözleri ona yakın geliyor. Kendisi görgülü ve iyi biri. Onu eleştirenler var ama gereklilikten dolayı böyle bir politika izliyor. Adı Devlet zaten. Ülke, bayrak ve vatan için ne gerekiyorsa onu yapıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da aynı şekilde. Ben Cumhurbaşkanını eskiden beri tanırım. Onun da zor bir hayatı olmuş benim gibi. Gerçekten çok güzel ve vefalı bir insan. Vefa hissettiği insanları kırmayan bir yapıya sahip. Zaten Erdoğan, vefakarlığından dolayı ihanete uğruyor çevresinden. Onun iyi niyetini kullanan riyakarlar ihanet ediyor ona. Bu konuda dikkatli olmalı. Erdoğan, bir adamın elini sıkıp söz verdiği zaman dönmüyor sözünden. Dış politikada da böyle. Bir ülkeyle el sıkışıp anlaştığı zaman kötü olmak istemiyor.