Turan, Cumhurbaşkanlığı sisteminin ittifakları zorladığını savunarak, "Yeni Cumhurbaşkanlığı sisteminde ifade ettiğimiz, aslında temel olarak başkanlık sistemi ruhunu yansıtan sistem hayata geçti. Bu sistemin esasında ve temelinde milletin güçlü olmasını sağlayan, vesayetçi, devletçi tüm yapılarla kavga etmeyi hedefleyen, milletin iktidarını hakim kılmaya çalışan bir anlamı var bu yeni sistemin. Bu da dolayısıyla '50+1' mantığıyla, yani toplumun büyük çoğunluğunun olurunu alması mantığıyla, ittifakları zorunlu kılan, besleyen, tavsiye eden bir sistem aslında" dedi.
'CUMHUR İTTİFAKIYLA ORTAYA BÜYÜK BİR SİNERJİ KOYDUK'
Turan, AK Parti'nin yeni ittifaklara bakışı konusunda "Biz olduğumuz yerdeyiz. 'Cumhur ittifakı' adıyla büyük bir sinerji ortaya koyduk. 15 Temmuz sürecinde, yeni kapı ruhuyla hareket eden kim varsa bizimle yol yürümesinden keyif alır, gurur duyarız" değerlendirmesinde bulundu.
'50+1 GÜNDEMİMİZDE YOK'
'CHP'NİN OYU 25'İ GEÇMEZ'
CHP'nin 'erken seçim' iddialarını samimi bulmadıklarını dile getireren Turan, "HDP'nin kötü bir taklidi gibi davranan CHP'nin, yeni dönemde oy oranını artırma imkanı yok" dedi ve CHP'nin oyunun yüzde 25'i geçemeyeceğini söyledi:
"2002 yılından beri tüm seçimlere baktığımızda ortalama olarak; CHP'nin aldığı oy yüzde 20-24 oy arası, yüzde 25 değil. CHP'nin alacağı oy budur. CHP, bu anlayış ile bu vizyonla ne artı bir, ne eksi bir olur. Dükkanı kapatın, genel başkanı dışarıda bırakın tekrar CHP seçime girsin, alacağı oy yine yüzde 25'tir. Çünkü CHP'nin öyle ebedi bir hatırası var, öyle bir hatırası var ki, siyasal bir geçmişi var, köklü bir parti. Onun adı ve hatırasından kaynaklı oy imkanı var. Ama şu anki yönetimin Atatürkçülükten çok uzak, milliyetçilikten, ulusalcılıktan uzak olan ve şu an sadece HDP'nin kötü bir taklidi gibi davranan CHP'nin, yeni dönemde oy oranını artırma imkanı yok. O yüzden ben, CHP'nin erken seçim iddialarını samimi bulmuyorum. CHP'nin erken seçim iddiası sadece 'AK Parti'yi sıkıştırır mıyız, iktidarı yorar mıyız?' yaklaşımından başka bir şey değil. Eğer bugün olmaz ya; diyelim ki AK Parti 'hadi seçime gidiyoruz' desin, ilk 'hayır' diyen parti CHP olacaktır. CHP, oyunu mu artırdı, milletvekili sayısını mı artırdı?"
'SEÇİMİ NİYE GÜNDEME ALALIM?'
'KÜRTLER, KENDİSİ İLE SAVAŞAN ÖRGÜTE KARŞI AYAĞA KALKIYOR'
Turan, Diyarbakır annelerinin nöbetine ilişkin de konuştu. Vatandaşların artık devlete ve askere güvenmeye başladığını vurgulayan Turan, PKK'nın en büyük zarar verdiği gurubun Kürtler olduğunu söyledi.
"Bugün anneler gidip de HDP'nin önünde PKK'ya, 'evlatlarımızı götürdünüz, geri verin' diyorsa, bu aynı zamanda devlete olan güveni yansıtıyor" ifadelerini kullanan Turan şöyle devam etti:
"Eğer örgüt büyüyor olsa; güven olsa, böyle bir tablo olur mu, örgüte güven olsa böyle bir tablo olur mu? Örgütün aslında devletle, farklı ideolojilerle değil, Kürtlerin kendileri ile kavgasını görüyorlar. Şu an PKK'nın en büyük zarar verdiği grup kim diye baktığımızda, Kürtlerin kendisi. O yüzden Kürtler, kendisi ile savaşan örgüte karşı ayağa kalkıyorlar. Çok kıymetli bir yaklaşım, o bölgede insanların PKK'ya 'dur' demesi, PKK'nın yan kolu olan HDP'ye 'dur' demesi çok kıymetli bir yaklaşım. Bununla ilgili sivil yaklaşımı kıymetli buluyoruz. Farklı grupların orada olmasını doğru buluyoruz. Sanatçıların, sporcuların orda olmasını çok kıymetli buluyoruz. Artık 82 milyonun bu örgüte 'hayır' demesi lazım, bu örgüte 'hayır' diyemeyen birkaç partiye, birkaç örgüte bu halk hesabını sorması lazım."
'İNFAZ DÜZENLEMESİ'