Akar'ın görüşmede Esper'e, "Fırat'ın doğusunda takriben 30 kilometrelik derinlikte, sınır boyunca ağır silahlardan ve teröristlerden arındırılmış Güvenli Bölge / Barış Koridoru kurulması ve oyalama, geciktirme olursa bu çalışmaların biteceği ve Türkiye'nin bunda son derece kararlı olduğu" mesajı verildiğine işaret edildi.
Türkiye'nin ABD'den beklentisinin, "Silah ve mühimmat başta olmak üzere terör örgütü PKK/PYD/YPG'ye desteğini tamamen sonlandırması" olduğuna değinilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Türkiye’nin sadece kendi ülkesi ve milletinin güvenliğini değil, aynı zamanda bölgede yaşayan Kürtler, Araplar, Asuriler, Hristiyanlar ve Yezidiler gibi diğer dini ve etnik grupların da güvenliğini istediği belirtilmiştir. Nihai hedefimizin Suriye'nin kuzeyinde DEAŞ/PKK/PYD/YPG ile her türlü terörist varlığını sonlandırmak, burada bir barış koridoru tesis ederek ülkemizdeki Suriyeli kardeşlerimizin kendi topraklarına, evlerine dönmelerini sağlamak olduğu hususları dile getirilmiştir. Görüşmelere devam etmemizin, sorunu stratejik ortaklık, NATO’da müttefiklik ruhuna uygun barışçıl yöntemlerle çözmek istememizin bir zafiyet, gerektiğinde planlarımızın hazır olduğunu söylemenin de bir tehdit olarak algılanmaması gerektiği ifade edilmiştir".
PENTAGON'DAN AÇIKLAMA
Akar ile Esper arasında yapılan görüşmeye ilişkin Pentagon'dan da yazılı bir açıklama yapıldı.
Açıklamada, iki bakan arasındaki güvenlik mekanizmasının uygulanmasındaki ilerlemenin not edildiği belirtildi ve şu ifadelere yer verildi:
"Savunma Bakanı Mark T. Esper ile Türkiye Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar arasında, Suriye'nin kuzeydoğusunda bölgesel güvenliğin ve karşılıklı savunma işbirliğinin konuşulduğu bir telefon görüşmesi gerçekleştirildi.
Esper ile Akar, askeri operasyonların yakın şekilde koordine edilmesin, sınır güvenliğinin sürdürülebilir şekilde sağlanması ve IŞİD’in yeniden ortaya çıkmasının önlenmesinin yolu olduğunu teyit ettiler."