Fatih Altaylı, Habertürk'te "Hazımsızlığın suyunu çıkarmak" başlığıyla yayımlanan yazısında "İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerini CHP kazanınca, kaybeden tarafın bir miktar hazım sorunu çekmesi normaldir. Bunun makul miktarı anlayışla karşılanabilir. Ne de olsa çeyrek asırlık ‘yeme rejimi’ değişince, elbette hazım sorunları ortaya çıkacaktır" ifadesini kullandı.
Altaylı şöyle devam etti:
Hatta haberlere göre İBB’nin personel maaşlarını yatırdığı kamu bankası bile ‘Hamidiye’den vazgeçenler’ arasına katıldı. Biraz garipsedik. Yine de ‘Geçici bir kızgınlıktır. Sonuç olarak bu su Ekremiye suyu değil, Hamidiye suyu. Kurucusu Sultan Abdülhamid, adını bile ondan alıyor. Ekrem’e kızıp Sultan Hamid’den vazgeçmezler herhalde’ diye düşündük.
Geçen hafta THY ile yurt dışından gelirken, en merak ettiğim şey, uçakta yıllardır verilen Hamidiye Su’yun yine olup olmayacağıydı. Servis önümüze koyulunca tepsinin köşesinde Hamidiye bardağını görünce açık söyleyeyim, sevindim. ‘Bak’ dedim, kendi kendime ‘Demek ki bu bir yaygın talimat değil, densiz bir işlemden ibaretmiş. THY ve DO-CO hâlâ Hamidiye aldığına göre, saçma bir kan davası güdülmüyor.’ Hatta hostes hanımefendiye de bu memnuniyetimi belirterek, ‘THY Hamidiye’den vazgeçmemiş. Bravo’ gibi bir şeyler söyledim.
Diğeri ise Fransız Danone. Yerli ve milli diye yer gök inletenlerin, en sevdikleri Sultan’ın suyundan bile vazgeçecek kadar hazım sorunu çekmesi normal değil. Sonuç olarak o su hepimizin suyu. Bir aklı başında kişi de tüm bu kurumları ‘Yapmayın arkadaşlar. O Hamidiye’yi çıkaran belediye dün bizimdi. Yarın yine bizim olabilir. O Hamidiye hepimizin’ diyemiyor mu! Yazık. Çok yazık. Epey yazık.
HER ŞEY DÜŞER ELEKTRİK ARTAR
Türkiye bir yandan krizin etkisiyle bocalayan sanayii üretimini toparlamak için ‘Finansal’ önlemler alıyor. Kredi musluklarını açıyor, faizleri düşürüyor, doğru denilebilecek önlemler alıyor. Diğer yandan sanayinin en önemli hammaddesi enerji fiyatlarını arttırıp duruyor. Dün yine elektriğe yüzde 15 zam geldi. Pardon abartmayayım, yüzde 14,9. Bu son bir yıl içinde gelen 5. zam. 2018 Ağustos’unda yüzde 9, Eylül’ünde yüzde 9, Ekim’inde yüzde 9, 2019’un Temmuz’unda yüzde 15, Ekim’inde yüzde 15 zam geldi.
MAAŞ DEĞİL LİYAKAT SORUNU
Geçen hafta sonunda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın basın danışmanını belediyenin ulaşımla ilgili şirketlerinden birine atamasını eleştirdim. Hele hele ‘hesap sorma’ durumunda olan bir gazetecinin, uzmanı olmadığı bir konuda kendisine verilen görevi kabul etmesinin de yanlış olduğunu söyledim. Belediye açıklama yaptı: ‘O arkadaş atandığı yönetim kurullarından sadece birinden maaş alacak.’
Ama bir işin başına o işi bilmeyen, layık olmayan, yani liyakat sahibi olmayan birini getirirsen o kişi o işi batırabilir. 15 bin lira maaştan tasarruf ettiğini zannedersin, bilgisizliği ile tecrübesizliği ile milyonlarca lira zarara neden olur. Yıllardan beri ‘liyakat’ diye bağırmamızın nedeni bu! CHP’nin de bu nedenle bağırdığını zannediyordum doğrusu."