AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Anadolu Yayıncılar Derneğinin düzenlediği, televizyon, gazete ve ajansların Ankara temsilcilerinin katıldığı kahvaltıda bir araya geldi, soruları cevapladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul Salonu'nda, BM 74'üncü Genel Kurulu Genel Görüşmeleri Açılışı'nda yaptığı konuşmaya atıfta bulunan Kurtulmuş, "Şu soru Birleşmiş Milletler'de ilk defa soruluyor; 'İsrail'in sınırları neresidir?' Bu sadece İsrail'e karşı söylenmiş bir söz değil, uluslararası siyonizmin yayılmacı politikalarına karşı dikkatleri çeken önemli bir ikazdı. Bunu, bütün dünya kamuoyu da takdirle karşıladı" değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye'nin liderliğini ve Tayyip Erdoğan'ın küresel liderliğini bu konuşma ortaya koymuştur" diyen Kurtulmuş, bu konuşmanın sonuçlarının ve etkilerinin dünya siyasetinde yakın zamanda olumlu şekilde görülmesi temennisinde bulundu.
Türkiye'nin diplomasinin bütün imkanlarını kullanarak, kendi milli çıkarlarından taviz vermeden yoluna devam ettiğini belirten Kurtulmuş, "Türkiye'nin bir tane ekseni vardır, o da kendi milli eksenidir. Türkiye, artık tam bağımsız Türkiye olma istikametinde yoluna devam ediyor, her türlü meydan okumaları göze alıyor" dedi.
‘TÜRKİYE, IMF PROGRAMLARINA MUHTAÇ KALMAYACAKTIR’
Kurtulmuş, Uluslararası Para Fonu (IMF) heyetinin, kuruluş anlaşması çerçevesinde gözlem görevini yerini getirmek üzere geldiği Türkiye'de resmi programda olmadığı halde CHP ve İYİ Parti temsilcileriyle görüşmesine ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
Türkiye'nin IMF defterini kapattığı için birilerinin rahatsız olduğunu bildiklerini kaydeden Kurtulmuş, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye'deki bazı sıra dışı muhalif hareketlere de bu rahatsızlıktan dolayı destek verildiğini hep beraber izliyoruz. Türkiye, IMF programlarına muhtaç kalmayacaktır. Hatırlıyoruz, 19'uncu IMF protokolüyle Türkiye'ye nelerin teklif edildiğini... O zaman Gelirler İdaresinin özerkleştirilmesi teklifiyle nasıl yeni bir Düyun-u Umumiye meselesinin gündeme getirildiğini biliyoruz. Dolayısıyla kimse heveslenmesin, kimse IMF heyetleriyle gizli kapaklı görüşmeler yapmaya kalmasın. Kimse IMF heyetleri üzerinden birtakım tavsiyelerle Türkiye siyasetini yönlendirmeye çalışmasın. Türkiye, bir daha açılmamak üzere IMF defterini kapatmış ve bir daha oraya dönmeyecektir. Birilerinin eski siyasi pozisyonlarındaki alışkanlıklarının tekrar depreştiğini görüyoruz. Bu millet, Kemal Derviş'in Türkiye'ye nasıl getirildiğini, nasıl uluslararası ekonomi politiğin kuruluşları tarafından Türkiye siyasetine bir şekilde monte edilmeye çalışıldığını biliyoruz. Artık o devirler geride kaldı. Bir daha Türkiye Kemal Derviş- Fischer modeli dediğimiz modellere dönmeyecek, IMF'nin kapısına gelmeyecektir"
Kurtulmuş, AK Parti'nin 18 yıllık iktidara rağmen reform dinamiklerini koruduğunu ifade ederek, "Hemen seçim öncesinde gerçekleştirilen ve belki 10 yıllardır konuşulan Türkiye'deki askerlik sisteminin yeniden yapılandırılması ile ilgili reform ve ekim ayında Meclis açıldığında hemen gündeme gelecek olan yargı reformu paketleri, AK Parti'nin reformcu özelliklerini ortaya koyuyor" dedi.
‘SİLAH VERİLMEZSE BİR AY İÇİNDE DÜNYADA TERÖR KALMAZ’
Kurtulmuş, ABD'nin Suriye'deki terör örgütlerine silah temin etmesi ve Fırat'ın doğusundaki terör unsurlarına yapılacak olası askeri operasyonun sorulması üzerine, "Dünyadaki terör örgütlerine silah sağlayan büyük devletler silahları vermesinler, bir ay içinde dünyada terör kalmaz" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmanın ardından açıklama yapan İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'ya tepki gösteren Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Vücudunun her yanından kan akan bir adamın böyle bir konuda ahkam kesmesi asla kabul edilemez. Türkiye'de Kürtlere karşı asla bir operasyon söz konusu değildir. Kürtler, Türkiye Cumhuriyeti devletinin eşit ve özgür yurttaşlarıdır. Kürtler, Türkiye'de Türkler kadar ve diğer etnik unsurlar kadar hak ve söz sahibi olan insanlardır. Türkiye'nin mücadelesi, Kürtlere karşı da mücadele eden eli kanlı silahlı terör örgütleriyledir."
‘FETÖ'YE EN UFAK BİR BULAŞIKLIĞI OLMAYAN DEĞERLİ BİR SİYASETÇİDİR’
Kurtulmuş, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün FETÖ ile mücadele konusunda yapılan eleştirilere verdiği sert cevabın sorulması üzerine, bunun uzun yıllar sürecek bir mesele olduğunu kaydetti.
FETÖ ile iltisakı bulunan herkesin yargı önüne çıkarılması gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, "Sayın Abdulhamit Gül, benim uzun yıllardır tanıdığım ve neredeyse hayatının her safhasını yakından bildiğim çok değerli bir arkadaşımızdır ve hayatının hiçbir döneminde FETÖ'ye en ufak bir bulaşıklığı olmayan değerli bir siyasetçidir. Adalet Bakanlığı yaptığı günden itibaren de takip edebildiğim kadarıyla ciddi bir şekilde mücadele etmiştir" dedi.
‘İTTİFAK MİLLETİN GÖNLÜNDE GERÇEKLEŞİRSE OLUR’
Siyasi parti kurmanın ve toplumdan oy almanın zor bir süreç olduğunun altını çizen Kurtulmuş, şu değerlendirmede bulundu:
"Şöyle olmamasını temenni ederim; Türkiye'de son seçimle birlikte ortaya çıkan bir Erdoğan karşıtı cephe, 52'ye 48 gibi bir denklem kuruldu. İnşallah öyle bir noktaya gelinmez. Yani Erdoğan karşıtı cepheye destek verecek ve buradan koparılacak bazı ufak puanlarla yüzde 52'yi yüzde 50'nin altına indirip karşı tarafın kuvvetlenmesini sağlayacak bir noktaya gelmemelerini temenni ederim. Şu günkü siyasi konjonktürde söylerseniz her iki öngörülen parti için de Türkiye siyasetinde bizim açımızdan bir risk görmüyorum."
AK Parti'nin gelecek dönemde, İYİ Parti başta olmak üzere diğer sağ partilerle bir yakınlaşma içerisine girip girmeyeceği sorusunu da yanıtlayan Kurtulmuş, "Ben bütün partilerle görüşülmesini söylüyorum. CHP ile bile temel meselelerimizi konuşabilmeliyiz. Partilerin birbirleri ile konuşmasından daha doğal bir şey olmaz. İttifakı partiler yapmaz. Masa başı ittifak olursa tutmaz. Türkiye, siyasi tecrübesini iyi bilen birisiyim. İttifak milletin gönlünde gerçekleşirse olur" değerlendirmesinde bulundu.
‘SEÇİMLER 2023'TE YANİ VAKTİNDE OLACAK’
Kurtulmuş, "Dile getirilen tartışmaların önemli bir kısmı sistemin kendisinden değil, uygulamadan kaynaklanan sorunlar. Uygulamadaki bu eksiklikleri süratle kaldırabilirsek sistem daha iyi yürür" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile ilişkili olarak Bakanlar Kurulunda değişiklik yapılacağı iddialarına da değinen ve sahada konuşulanlardan Cumhurbaşkanı'nın bilgisi olduğunu aktaran Kurtulmuş, şu ifadeleri kullandı:
"Sadece seçim sonrasında ya da şu döneme ilişkin bir Bakanlar Kurulu değişikliği her zaman Cumhurbaşkanımızın kendi uhdesinde olan bir şeydir. Zaten yeni Cumhurbaşkanlığı Sistemi de bakanların parlamento dışından olması imkanını da vererek aslında Cumhurbaşkanına geniş bir imkan vermektedir."
"Seçimler 2023'te, yani vaktinde olacak. Türkiye'nin bu ortamda, hele ki seçim meselesinin gündeme getirilmesi Türkiye'nin gündemine hiçbir şekilde yarar sağlamayacağı kanaatindeyim. Zaten geçtiğimiz 4-5 yıl içerisinde çok fazla seçim yaptık. Bunların hepsi gerekli olan seçimlerdi. Milletimiz bundan sonra icraat bekliyor. 2023'e kadar icraat yapacak olan bir hükümet iş başındadır. 2024'e kadar da icraat yapacak olan belediye başkanları iş başındadır."