Guterres’e göre Komitenin oluşturulması, tüm Suriyelilerin meşru isteklerini karşılayacak bir çözüme yönelik siyasi bir yolun başlangıcı olabilir.
Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan güvenlik uzmanı ve eski asker Abdullah Ağar, şu değerlendirmelerde bulundu.
Öncelikle, Suriye Anayasa Komitesi’nin oluşturulmasının, son derece büyük bir ümit yarattığını söylemek gerekir. Buna ulaşmak için son derece zor adımlar atıldı ve 150 kişilik kadro nihayet tamamlandı. Ama budan sonraki süreçte de bu 150 kişi üzerinden çok ciddi bir mücadele yaşanacak. Çünkü taraflar, kendi isteklerine göre bir Anayasanın yazılması için bastıracaktır. Yine de bu, çözüm için yürünebilecek en doğru yoldur.
Diğer taraftan Anayasa Komitesinin etki üretebilmesi için, başta İdlib’deki radikal örgütler ve Fırat’ın doğusundaki YPG-PKK olmak üzere etnik ve mezhebi anlamda radikalizm üreten örgütlerin tasfiyesi gerekiyor. Bu sorun şu ana kadar çözülebilmiş değil. Konuya müdahil olan ülkelerin, Anayasanın yazılması ile ilgili önümüzdeki süreçte bu sorunu da ele alıp çözmeleri gerekir. Bu sağlanamadan Anayasa Komitesi’nin yapacağı çalışmaların yetersiz kalıp istenilen performansı veya sonucu üretmeyeceğini düşünüyorum.
Ayrıca Anayasa yazım çalışmalarıyla ilgili ortaya çıkan süreçte Suriye’den kaçan insanların bu Anayasa şemsiyesi altına toplanması da son derece önemli. Suriye’den kaçan yaklaşık 10 milyon insan var. Bu insanları bu Anayasanın çatısı altında toplayamazsanız, buna dair bir güven üretemezseniz, Anayasa yine kadük kalır, yine adaletsiz bir sonuç üretir.
Dolayısıyla Anayasa Komitesi’nin oluşturulması, son derece güçlü bir ümit doğurduğunu, ama mevcut sorunların da mutlaka bu süreçle beraber meşru güçler üzerinden çözülmesi gerektiğini düşünüyorum.