Leyla'nın herkesin çocuğu olduğunu ve 21 tanığın ifadesini değiştirerek bir kez daha Leyla'yı katlettiğini söyleyen Özkan, şöyle konuştu: "Biz Leyla kızımıza söz verdik. O bugün burada aramızda değil ama o hepimizin çocuğu. Anne bugün konuşamadı. Çok acı çektik çünkü çok ağır bir durumdu. Mahkeme başkanı anneye şu kelimeyi söyledi, 'korkacak neyin var artık konuş, lütfen söyle evladın gitmiş' anne de '6 çocuğum daha var' dedi. Anne mahkeme boyu ağladı. Allah'a sığındı dua etti. Bütün mahkeme boyunca dua etti. Biz ne olduğunu çok iyi biliyoruz."
'KİRLİ SIRLARI AÇIĞA ÇIKARMAK GEREKİYOR'
Özkan, gerçekleri bilmekle adaleti sağlamak arasında fark olduğunu belirterek, kirli sırların açığa çıkarılması gerektiğini dile getirdi. Bugün avukatın çocuğu savunamadığını aktaran Özkan, "Çünkü dün aile mahkemesi kuruldu ve bir karar verildi ama ne yazık ki bu karar sonucunda bugün çocuğumuzu savunacak bir avukat yoktu ama bugün biz ses olduk. Mahkeme heyeti müthiş bir direnç gösterdi." diye konuştu.
Hiçbir tehdidin kimseyi yıldıramayacağını ve sonraki davalarda barolar başta olmak üzere herkesi Ağrı'ya davet eden Özkan, Türkiye'nin her yerindeki çocuklar için mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladı.
'LEYLA İÇİN KONUŞMALARI GEREKİYORDU'
Mahkeme heyetinin "Adalet Mülkün Temelidir" yazısının önünde adaletin tecellisi için büyük bir mücadele verdiğini vurgulayan Özkan, şunları kaydetti: "21 tanık ifadelerini değiştirdi. Aslında bugün Leyla yeniden katledildi. Leyla'yı yeniden katlettiler. Leyla için konuşmaları gerekiyordu. Adalet gerçekleri içerir. Biz çocuklar vatandır diye çıktığımız bu yolda bugün Yusuf Aydemir'in de tutukluluğunun haberini aldık. Hiçbir tehdit hiç kimseyi yıldıramaz. Adaleti asla yıldıramaz. Biz Türkiye'nin her yerindeki çocuklarımız için mücadelemize devam edeceğiz. Leyla için burada daha kalabalık olacağız. Türk halkına ve Türkiye Cumhuriyeti'ndeki bütün vatandaşlarımıza sesleniyorum. Birlikteliğimiz çocukların kurtuluşu olacak. Herkese çağrımdır. Davada burada olun. Tüm barolara çağrımdır davada burada olun. Çocuklar için daha kalabalık olacağız ve Leyla'nın orada kemikleri sızlamayacak. Suçluların kemikleri sızlayacak."
'BİR TİYATRO ORTAYA KONULDU'
UCİM Genel Başkan Yardımcısı Yücel Ceylan ise sanıklar, tanıklar ve Leyla'nın babası Nihat Aydemir'in mahkemede tiyatro sergilediğini iddia etti. "Kol kırılır yen içinde kalır" ata sözünü yıkacaklarını söyleyen Ceylan, şöyle devam etti: "Biz geçen yıl Leyla kızımızın taziyesine gittiğimiz zaman Leyla kızımıza bir söz verdik. 'Biz senin davanı takip edeceğiz' diye. Bugün burada bir tiyatro ortaya konuldu. Tanıklar, sanıklar ve hatta Leyla'nın babası da dahil buna. Bir tiyatro oyunu ortaya koydular ama çelişkili ifadeler vardı. Mahkeme heyetine sonsuz teşekkür ediyoruz. Bugün bir tutuklama daha eklendi. Bir amca daha tutuklandı. Toplumun vicdanı olarak bir yerde rahatladık. Çünkü korkuyorduk. Bütün ifadeler değişmişti ama mahkeme heyeti bu ifadelere uymadı. Gereğini yaptı şimdilik. Geleceğiz muhakkak. Bizim dernek olarak hiç sevmediğimiz 'Kol kırılır yen içinde kalır' ata sözünü yıkacağız."
Erzurum Barosu avukatlarından Oğuzhan Akyüz de Erzurum Barosu'nun davaya katılma talebinin kabul edilmediğini ve sonuna kadar davanın takipçisi olacaklarını kaydetti. Ağrı Barosu avukatlarından Ömer Fidan, Leyla'nın acımasızca ve vahşice katledildiğini ifade ederek baro olarak üzerilerine düşen ne varsa yapacaklarını vurguladı.
Açıklama sonrası tutuksuz yargılanan amca M. Aydemir, çıkışta alkışla tutuklamayı protesto ederken, tutuklanma sonrası fenalaşan Yusuf Aydemir de adliye önüne gelen ambulansa alındı.