'Siyasi gündem' başlıklı yazısında Dilipak, "AK Parti bu anafordan yakasını kurtarmak istiyorsa bundan sonra atacağı her adıma ve söylenecek her söze dikkat etmesi gerek" ifadelerini kullandı ve şunları söyledi:
"AK Parti’de tabandaki değişim beklentisi devam ediyor. Seçim olalı aylar oldu. Halk, alındığı söylenen mesajın karşılığı olan adımların atılmasını bekliyor. Bazı atılan adımlar ve atamalar ise akılların daha da karışmasına sebeb oluyor. Birileri bunların dile getirilmesi için her yolu deniyor. Bir bakıma ben o insanların dil’i oluyorum. Sadece sözü değil, kalbinden geçirdiklerinin sesi. Birtakım insanlar bunlarla teselli buluyor. Bu birilerinin canını sıksa da. Bir gazetecinin de Hakkın ve halkın sesi olması gerekmiyor mu!
Değişim makyaj şeklinde olursa, şaibeli ve toplumda alerji oluşturan isimler korunur ya da yeni, benzer kişiler atanırsa bu durum ciddi anlamda bir 'hüsran'a dönüşebilir. AK Parti bu anafordan yakasını kurtarmak istiyorsa bundan sonra atacağı her adıma ve söylenecek her söze dikkat etmesi gerek. Özellikle de Gül, Davutoğlu ve Babacan’la kesin olarak yollar ayrıldıktan sonra.
Hangi kesimden olursa olsun birilerinin troller üzerinden siyasi gündem oluşturma çabaları artık toplumda itibar görmüyor. Bunun kimseye faydası yok. Bu aklın yön vereceği bir siyasetin karşılığı hüsran olacaktır."
'DÜDÜK KİŞİLERDEN UZAK DURUN'
"Aman kafası kirada adamlara siyasette makam vermeyin" diyen Dilipak, bazı isimlerin 'çaldıklarını gizlemek için hayır yapıyor gibi gözüktüğünü' de iddia etti:
Aman kafası kirada adamlara siyasette makam vermeyin.. 'Parayı veren düdüğü çalar' 'Düdük' kişilerden uzak durun. Size aşırı iltifad ediyorsa, altına zulmediyordur, kendinin size yaptığını o alttaki memurdan ister. Bunların tevazuu kibirlerini örten bir perdedir. Bunlardan uzak duralım inşallah."
'HEPSİ AHBAP ÇAVUİ, BUNLAR SAHİBİNİN SESİ'
Siyasetin irtifa kaybetmeye başladığını ve bürokraside 'ahbap çavuş ilişkisinin' hakim olduğu uyarısında bulunan Dilipak, 'ibadetin işin cilası olarak kaldığını' söyledi ve şu ifadeleri kullandı:
"Gelinen noktada siyaset irtifa kaybetmeye başladı. Değişim siyasetteki her parti tabanının ana beklenti haline geldi.
Milletvekillerine, o bölgeyle ilgili yüksek bürokrasiye, STK’lara, cemaate, işadamlarına danışarak yapılacak bir değişim parti tabanlarında itibar görmeyecek. Hepsi ahbab çavuş. Şıracı’nın şahidi bozacı. Bundan bir şey çıkmaz. Milletvekilleri bu kadroları, bu kadrolar da o milletvekillerini üretti. O bürokrasiler de bu teşkilat ve milletvekillerinin eseri. Bunlar sahibinin sesidir. Bu her parti için böyle. AK Partidekiler için durum daha can sıkıcı. Bunlar birçok yerde ahbab çavuş ilişkilerinde MİT ile de, emniyet, istihbarat, mülki irade amirleri ile de kol kola girdiler.
'BİR SÜRÜ METODİK FETÖ'CÜ VAR'
FETÖ konusuna da değinen Dilipak ayrıca, FETÖ üyelerinin yanında 'Bir sürü metodik FETÖ'cü de olduğunu vurguladı:
"FETÖ’cülere kafayı taktık. Bu kripto FETÖ’cüler kendilerini gizlemek için bu işe kenarından bulaşan herkesi FETÖ’cü diye ihbar ediyor. Buna dikkat edelim. Kamuda ve iş dünyasında itibar gören bazı isimler, hapse atılan FETÖ’cülerden daha tehlikeli.
FETÖ’cülüğü, keşke sadece FETÖ ile ilişkilendirmesek. Aramızda, her cemaatte, her ideolojik ve politik topluluktan bir sürü METODİK FETÖ’CÜ var. Bunlara karşı da dikkatli olmamız gerek."