CHP'li Özkoç, Kılıçdaroğlu'na Çubuk Akkuzulu köyünde yapılan saldırının ardından oluşturdukları komisyonun raporuna ilişkin, bazı komisyon üyeleriyle TBMM'de basın toplantısı düzenledi.
Özkoç, süreçteki tutarsızlıkları, aksaklıkları, yanlışları ve kast taşıyan noktaları ortaya koyduklarını, raporda ayrıca profesyonel olarak hazırlattıkları Adli Bilirkişi Raporu'na, Sosyal Medya Raporu'na, ele başı olarak öne çıkan 47 şüphelinin ifade tutanaklarına ve hukuki değerlendirmeye yer verdiklerini söyledi.
Rapor çalışmalarına paralel olarak da Kılıçdaroğlu'nun tören alanına girdiği andan, evden çıkarıldığı dakikaya kadar her adımını kesit analizleriyle ortaya koyan bir belgesel hazırladıklarını belirten Özkoç, "Rapordaki somut delil ve tespitler ile belgeseldeki açık görüntüler, Genel Başkanımıza yönelik planlı bir linç girişiminin gerçekleştirildiğini ortaya koymaktadır" dedi.
'CENAZE TÖRENİ İÇİN ANKARA'NIN ÇEŞİTLİ MERKEZLERİNDEN TAŞIMA YAPILDI'
Özkoç, şehit Yener Kırıkçı için cenaze namazının, 20 Nisan'da, ikindi namazını müteakip Çubuk Merkez Camisi'nde kılınmasının kararlaştırıldığını, daha sonra Valilik tarafından cenaze namazının garip bir tesadüf oluşturacak şekilde İstanbul Maltepe’deki 'Halk Buluşmasıyla' aynı gün ve saate, 21 Ağustos günü öğle namazına çekildiğini, yerin de Merkez Camisi'nden 3 bin nüfuslu küçük bir köy olan Akkuzulu Köyü’ne alındığını belirtti.
Kılıçdaroğlu dahil, bakanların, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları, emniyet genel müdürü ve çok sayıda milletvekilinin katılacağı bilinen bir cenaze töreni için yönergelerde bulunması gereken güvenlik koridorlarının oluşturulmadığını ifade eden Özkoç, Kılıçdaroğlu'nun cenaze törenine katılmasıyla başlayan provokasyona, imamın defalarca cemaate çağrı yapmasını gerektirecek açık tabloya rağmen müdahale edilmediğini, cenaze namazının bile zorlukla kılınabildiğini savundu.
'TAŞ VE SOPALAR GÖRÜNTÜLERDE AÇIKTIR'
Özkoç, Kılıçdaroğlu ve beraberindekilerin sığındıkları eve, savcılık kayıtlarına göre bölgede bulunan 700’den fazla güvenlik görevlisinin 1,5 saat müdahalede bulunmamasının, evin etrafında güvenlik çemberinin dahi oluşturulamamasının, hiçbir şekilde açıklanabilir bir tablo olmadığını belirtti.
Dönemin Emniyet Genel Müdürü Celal Uzunkaya’nın olaydan bir gün sonra verdiği röportajda, jandarmanın evin önündeki kalabalığa müdahale etmediğini ve kendisinin devreye girmek zorunda kaldığını belirttiğini anımsatan Özkoç, sözlerini şöyle sürdürdü:
'AKKUZULU KÖYÜ'NDE İŞLENEN SUÇLAR: ÖLDÜRMEYE TAM TEŞEBBÜS, KASTEN YARALAMA, HAKARET...'
Bu açık tabloya rağmen bugün Genel Başkanımıza yönelik linç girişimiyle ilgili yargılama sürecinde, tutuklu tek bir sanık yoktur. Yumruk atan Osman Sarıgün dahil. Çubuk Cumhuriyet Başsavcısına tüm şüphelilerin tutuklanması talebiyle başvuruda bulunduk. Sonuç alamadık. Hakimler Savcılar Kurulu'na şikayette bulunduk. Sonuç yok. Olay günü görevli İl Jandarma Komutanı, İl Emniyet Müdürü ve tüm görevlilerle ilgili suç duyurusunda bulunduk. Hala bekliyoruz. En önemlisi, sorunun, toplumsal gerilimin zeminini yaratan söylemleri nedeniyle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu için suç duyurusunda bulunduk. Halkı kin ve nefrete alenen tahrik gerekçesiyle yaptığımız suç duyurusuna, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yanıtı, ülkemizin içinde bulunduğu tablonun özeti niteliğindeydi. Bu yanıtı Anayasa Mahkemesine götürdük, bekliyoruz. 6 ay geçti ortada iddianame yok, bekliyoruz. "
'ŞEHİT CENAZELERİNDE YER ALMAK ÖDEVİMİZ'
Özkoç, faillerin tarih önünde hesap vereceğini ifade ederek, "Şehitler bizimdir, onların cenazelerinde, ailelerinin yanında yer almak ödevimizdir. Bizi bundan hiçbir alçaklık geri döndüremez " dedi.
Özkoç, raporun, Türkçe olarak 25 bin basıldığını, yurt dışına da gönderileceğini, İngilizce ve Fransızca çevirisinin yapıldığını, belgesel çekimlerinin de tamamlandığını söyledi.
Engin Özkoç ayrıca, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun, 7 yıl önce attığı bir tweet nedeniyle yaklaşık 10 yıla mahkum edilirken, Kılıçdaroğlu'na linç girişiminde bulunanların ellerini kollarını sallayarak dolaştığını ifade etti.