Burada bir konuşma gerçekleştiren Bakan Ersoy, "Bakanlık olarak şehirlerimizi kültür ve sanat ile yaşayan, nefes alan yerler olarak donatıyor, dizayn ediyoruz. Çünkü kültür ve sanat, insanımızın gündelik yaşamının doğal ve ayrılmaz bir parçası olmalı. Şehirler, içinde yaşayan insanlara bu imkanı sunabilmeli. İşte AKM bir simge yapı olarak yeniden yükseliyor. Dünyada ilklere ev sahipliği yapan bölümleriyle sinema müzemiz, adım adım kapılarını açacağı güne yaklaşıyor. Bir yandan da Anadolu’nun arkeolojik zenginliğini, en doğru ve hızlı şekilde Türkiye’nin turizmine, kültür ve sanat hayatına kazandırmak için güçlü adımlar atıyoruz. Bu toprakların altında yatan geçmişin sanatını, düşüncelerini, bunların şekil verdiği yapıları, eserleri günyüzüne çıkartarak bugüne taşıyoruz. Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki dünyanın en büyük sanat galerisi, en görkemli müzesi kapımızın hemen dışında. Bize düşen onu layıkıyla değerlendirmektir" ifadelerini kullandı.
Bakan Ersoy sözlerine şöyle devam etti:
"Ancak var olanla yetinmek, hele ki sanat gibi sınırı olmayan, üretkenliği durmayan bir alanda yerinde saymak kabul edilemez. Geçmişin bize emanet ettiklerinin üzerine yeni değerler ekleyerek, gelecek nesillerimize daha zengin bir miras bırakmak sorumluluğundayız. Arter bu sorumluluğa dair farkındalığın ve 9 yıldır onu yorulmadan omuzlayan cesaretin ismidir. Sanat galerileri, müzeler, kültür ve sanat merkezleri birer yaşam alanı olmalıdır diye düşünüyorum. Sanatla buluşmanın yanı sıra, etkileşim kurulabilmeli, insanlar sanata temas edebilmelidir. Sanatın sadece sergilendiği değil şekillendiği alanlar bulunmalı."