Konuyla ilgili Sputnik’e konuşan askeri ve güvenlik uzmanı, Güneydoğu Gazisi Koray Gürbüz, şunları söyledi:
"Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde kurulması planlanan güvenli bölgenin derinliğinin 32 km olmasını isterken ABD, Türkiye’nin kontrolünün 15 km ile sınırlı kalması gerektiğini söylüyor. Amerika’nın güvenli bölge ile yapmak istediği şey, Türkiye’yi oyalayarak PKK-YPG’nin güçlenmesini sağlamak. ABD, geçmişte de Türkiye’nin bu tür faaliyetlerini hep böyle oyalama taktikleriyle durdurmuştu. Amerika’nın işte “Fırat’ın doğusuna operasyon yapmayacaksın”, “operasyon yaparsan bu sınırları aşmayacaksın”, “şu hatları geçmeyeceksin” gibi talepleri, aslında PKK’nın güçlenmesi ve PKK’nın eğitimi için zaman kazanılması için yaplan hareketlerdir. Bu yüzden Türkiye’nin Amerika’nın bu oyununa kesinlikle gelmemesi gerektiğini düşünüyorum. Amerika’ya güvenmek, aslında bir vakit kaybı olduğunu düşünüyorum. Güvenli bölge, aslında PKK’nın sınırlarını belirleyen bir çizgidir. Bunun dışında Türkiye’nin çıkması istenmemektedir.
Artı olarak bu güvenli bölgenin alanıyla ilgili olarak Amerika, Suriye’nin kuzey tarafında boydan boya 15 km demiyor. Amerika, “Sen kimi yerlerde 3 km, kimi yerlerde 5 km, kimi yerlerde ise 15 km derinliğinde bir alanı kontrol edebilirsin,” diyor. Böyle bir sınır çiziyor, boydan boya çizmiyor. Aslında oradaki PKK’nın sınırlarını çiziyor. Bu da PKK’nın bir kontrollü ve otonom bölge kazanmasını sağlayacak. Dolayısıla bu, PKK’nın devletleşmesi için bir altyapı hazırlayacak. Türkiye’nin, Amerika’nın güvenli bölge ve ortak devriye oyununa gelmemesi gerekiyor. Geçmişte hatırlarsanız, güvenli bölge ile ilgili olarak 1991 İran-Irak Savaşı’nda ABD, 36. paralelin üstünde bir güvenli bölge kurdurmuştu ve Irak Hükümeti’ne “orayı geçmeyeceksin” dedi. Sonra orada bir Kürt oluşumunu kurdurdu. Aynı şeyi şu anda Suriye’nin kuzeyinde yapmak istiyor. Amerika’nın amacı, Suriye’yi bölerek orada bir Kürdistan’ın oluşturulması için PKK’nın devletleşmesini sağlamak."
Türkiye'nin YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de ‘terör örgütü’ olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu tezini kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.