Programda konuşma yapan Soylu "İstanbul'da ortalama çalışma izni alan yabancı sayısı 700-750'ydi, haziran ayının sonuna kadar. Attığımız adımla birden bu rakam temmuz ve ağustosta toplam 7 bin 500'e çıktı. Demek ki attığımız adım da doğru ve reaksiyon alınabilecek bir adım. 9 bin aile, bu yaklaşık 35 bin kişi yapar, illerine -sadece kayıtlı oldukları değil, biz istediği ile gitme esnekliği sağladık- gitti. Şu anda 16 bin aile gitmek için hazır. Bu da 65 bin yapıyor. İstanbul'da yakaladığımız düzensiz göçmen yılbaşından bu yana ortalama 55 bin. Geçen yıl bunun dörtte biriydi. Düzensiz göçmen konusunda ciddi bir adım attık. Düzenli ama İstanbul'da kayıtlı olmayan 35 bin, artı 65 bin daha derseniz 100 bin Suriyelinin İstanbul'dan başka vilayetlere gitmesi konusundaki hareketlenmeyi sağladık".
'BURADA İŞ ADAMLARIMIZA SİTEM EDİYORUM'
"Burada iş adamlarımıza da sitem ediyorum. Bize söz verdiler, çalışma bakanıydım, 'Çalışma şartlarını çıkartın, biz bunları rahat bir şekilde çalıştırma kabiliyetine sahip olalım.' dedi, hepsi yukarıdan aşağıya hangi sivil toplum kuruluşunu tanıyorsanız, biliyorsanız. 'Söz veriyoruz bunları çalışma izniyle çalıştıracağız.' dediler. Hepsi köle gibi çalışıyor. Şimdi çok net söyleyeyim, işin yürütülmesini aksatmayız, ama kim kayıtsız çalışıyorsa canına okuruz. Bu kadar açık ve net. Bu da ayrı uyumdur. Bunun SGK'sını, korumasını, güvenliğini sağlıyorsun. 31 Ekim'e kadar rehberlik yapıyoruz. 32 bin işyerine gittik, İstanbul'da. Şimdi Bursa, Ankara... 10 bin Suriyeli çalışıyor gözüküyor, böyle bir şey var mı? Para nereye gidiyor? Suriyeliler meselesinde sabahtan akşama kadar dayağı biz yiyelim, iş adamları parayı kazansınlar, belki oturdukları yerden bize sallayıversinler, ama kaçak çalıştırmaya gelince de 'Suriyeli şöyle gelsin, Afgan böyle gelsin' diye konuşsunlar. Yok öyle bir şey. Devlet böyle idare edilmez".