CHP İstanbul İl Örgütü Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun sosyal medya paylaşımları nedeniyle yargılandığı davada mahkeme heyeti kararını verdi.
Heyet Kaftancıoğlu için ayrıca, ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçundan 2 yıl 4 ay, ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek’ suçundan 2 yıl 8 ay, ‘terör örgütü propagandası yapmak’ suçundan 1 yıl 6 ay hapis cezası kararı verdi.
Böylece toplamda 9 yıl 8 ay 20 gün hapis cezasına çarptırılan Kaftancıoğlu'nun tutuklanmayacağı bildirildi. Kaftancıoğlu'nun avukatları, söz konusu kararı istinaf mahkemesine taşıyacak.
'KARARLAR DURUŞMA SALONLARINDA DEĞİL, SARAY ODALARINDA ALINIYOR'
Kaftancıoğlu, duruşma sonrası aldığı cezaya dair açıklama yaptı ve "Kararlar duruşma salonlarında değil, saray odalarında alınıyor. Mafya yöntemleriyle siyaseti yönlendirmeye çalışanlarla mücadelemiz yeni başlıyor" dedi.
Kaftancıoğlu:
— Sputnik Türkiye (@sputnik_TR) September 6, 2019
- Mahkeme kararları siyasi iktidarın keyfine göre şekilleniyorsa bu ülkede tüm duruşmalar ne yazık ki bir formalitedir.
- Açıkça söylüyorum ayrımsız bir 'biz' mevsimi başladı. Hayallerimden, düşüncelerimden asla vazgeçmeyeceğimhttps://t.co/7wKKe21r1P pic.twitter.com/SE53IUH2rF
Kaftancıoğlu şöyle devam etti:
"Mahkeme kararları kanunlara göre değil, siyasi iktidarın keyfine göre şekilleniyorsa bu ülkede tüm duruşmalar ne yazık ki bir formalitedir. Açıkça söylüyorum biz yepyeni bir mevsime girdik. Ayrımsız bir 'biz' mevsimi başladı. Hayallerimden de düşüncelerimden de asla vazgeçmeyeceğim."
'CANAN HANIM'A SONUNA KADAR DESTEK OLACAĞIM'
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i makamında ziyaret eden İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kaftancıoğlu’na verilen cezaya dair konuştu.
“Türkiye’nin hukuk yoluyla gündem yaratarak, insanları kutuplaştırmaya ihtiyaç yok. Karar üzücüdür. Karar can sıkıcıdır, Canan Kaftancıoğlu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu partisinin il başkanıdır" diyen İmamoğlu, şunları kaydetti:
"Bu hukuksuzluğun ise mahkemelerde giderileceğine inanıyorum. En doğru kararı vereceklerine inanıyorum. Canan Hanım’a sonuna kadar destek olacağım. Umut ediyorum eli bu sorun çözümlenecek. Bu millet için kol kola üretmeye devam edeceğiz.”
Basın mensuplarının gündemle ilgili sorularını yanıtlıyorum. https://t.co/x1YWB4gas6
— Ekrem İmamoğlu (@ekrem_imamoglu) September 6, 2019
'BUGÜN BENİ YİNE YALNIZ BIRAKMADINIZ'
Canan Kaftancıoğlu ilerleyen saatlerde konuya dair bir açıklama da kişisel Twitter hesabında yaptı. Sözlerine "Sevgili dostlar; bugün yine beni yalnız bırakmadınız. Zulmedenlerin, adaleti yok edenlerin gözlerine, kulaklarına, bizim bir arada olduğumuzu ve asla ayrılmayacağımızı en açık haliyle yeniden haykırıyorsunuz. İyi ki varsınız. Her birinizin çok değerli olduğunu düşündüğüm zamanını böylesi bir davayla meşgul ediyor olmaktan dolayı gerçekten üzülüyorum" diye başlayan Kaftancıoğlu, şunları kaydetti:
'NE SİZLER NE DE BEN BUNU HAK ETMİYORUZ'
"Ne sizler ne de ben bunu hak etmiyoruz. Bir düşünün: Bu ülkede uzun zamandır herhangi bir mahkeme kararıyla ilgili konuşurken kanunlardan, yargı mensuplarından hatta yasa koyuculardan bile bahsedebiliyor muyuz? Hayır. Hukuk, kanun, demokrasi, adalet gibi kavramlar bir temenniye dönüştü. Mahkeme kararları kanunlara göre değil siyasi konjonktüre, siyasi iktidarın keyfine göre şekilleniyorsa o ülkedeki tüm duruşmalar birer formalitedir.
Hukuk, kanun, demokrasi, adalet gibi kavramlar bir temenniye dönüştü. Mahkeme kararları kanunlara göre değil siyasi konjonktüre, siyasi iktidarın keyfine göre şekilleniyorsa o ülkedeki tüm duruşmalar birer formalitedir.
— Canan Kaftancıoğlu (@ccanannnnnn) September 6, 2019
'SARAY VESAYETİ, HALK İRADESİ VE DEMOKRATİK SİYASET ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGELDİR'
Açılan davalarda kararlar, duruşma salonlarında değil saray odalarında alınıyor. Bu ülkede mahkeme kararları kanunlara göre düzenlenmiyor; kanunlar, verilmek istenen cezalara göre şekillendiriliyor. Adalete susamış bizleri burada mahkum eden / etmek isteyenler, hukuk maskesi takmış mafya yöntemleri kullanan vesayet odaklarıdır. Demokrasi düşmanı bu sivil vesayetin adı saraydır. Saray vesayeti, halk iradesi ve demokratik siyaset önündeki en büyük engeldir.
'SARAY VESAYETİNE KARŞI MÜCADELEMİZ DAHA YENİ BAŞLIYOR'
İşine gelmezse halk iradesini tanımayan, yargıyı muhalefete karşı sopa olarak kullanan, medyayı tekelleştiren, bürokrasinin tüm kurumlarını partizanca bir hırsla dizayn eden, seçilmişleri atanmışlar karşısında aciz duruma düşüren Saray vesayeti var bu ülkede. Halktan, sandıktan karşılık bulamayınca mafya yöntemleriyle siyasete yön vermeye çalışan Saray vesayeti ne karşı mücadelemiz daha yeni başlıyor.
Halktan, sandıktan karşılık bulamayınca mafya yöntemleriyle siyasete yön vermeye çalışan #SarayVesayeti ne karşı mücadelemiz daha yeni başlıyor.
— Canan Kaftancıoğlu (@ccanannnnnn) September 6, 2019
'BU DAVA İSTANBUL'U YENİDEN HALKA VERMEK ÜZERE YOL ÇIKMIŞ BİR İL BAŞKANINI CEZALANDIRMA DAVASIDIR'
Onlar sanıyorlar ki; baskı yaptıkça korkacağız, haklarımız elimizden alındıkça yılgınlığa düşüp susacağız. Onlar sanıyorlar ki kayyımlarla seçme ve seçilme hakkı gasp edilenler, iradesine ipotek koyulanlar korkacak ve susacak. Saray vesayeti ne son verene kadar bedeli her ne olursa olsun susmayacağız, birlikte mücadeleden geri durmayacağız. İşte bu nedenlerle bu dava da İstanbul’u yeniden halka vermek üzere yola çıkmış bir il başkanını cezalandırma davasıdır.
İşte bu nedenlerle bu dava da İstanbul’u yeniden halka vermek üzere yola çıkmış bir il başkanını cezalandırma davasıdır. Tekrar ediyorum: O kaybetti, biz kazandık.
— Canan Kaftancıoğlu (@ccanannnnnn) September 6, 2019
Tekrar ediyorum: O kaybetti, biz kazandık. Korkutmaya çalışsalar da, inandığımız eşitlik yolundan döndürmeye çalışsalar da, sarılmak için uzanan ellerimizi, kollarımızı bağlamaya çalışsalar da, ne sesimiz kısılır haykırmaktan ne de ruhumuz vazgeçer özgürlükten. Her seferinde buradan açıkça söylüyorum. Biz yepyeni bir mevsime girdik artık. Ayrımsız, bir biz mevsimi başladı artık. Bu mevsimde ne çiçeklerin açmasını engelleyebilecekler ne de nefes almamızı."
Her seferinde buradan açıkça söylüyorum. Biz yepyeni bir mevsime girdik artık. Ayrımsız, bir #BizMevsimi başladı artık.
— Canan Kaftancıoğlu (@ccanannnnnn) September 6, 2019
Bu mevsimde ne çiçeklerin açmasını engelleyebilecekler ne de nefes almamızı.
"Bizim umudumuzu, inancımızı, cesaretimizi kırmaya, çatlatmaya çalışıyorlar. Tıpkı toprakta olduğu gibi çatlaklarımızdan, kırıldığımız yerlerden çıkacak yeni bizler, bizim gibiler. #BizMevsimi Bizim bir hayalimiz var: Bağımsız ve demokratik bir hukuk devletinin dürüst yurttaşları olarak yaşamak; özgür ve eşit bir şekilde kardeşçe yaşamak istiyoruz. #BizMevsimi"
Bizim bir hayalimiz var:
— Canan Kaftancıoğlu (@ccanannnnnn) September 6, 2019
Bağımsız ve demokratik bir hukuk devletinin dürüst yurttaşları olarak yaşamak; özgür ve eşit bir şekilde kardeşçe yaşamak istiyoruz. #BizMevsimi
"Gelecekten emanet aldığımız bu ülkeyi, bize armağan edilen bu güzel cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak istiyoruz. Hayallerimden de düşüncelerimden de vazgeçmeyeceğim."
Gelecekten emanet aldığımız bu ülkeyi, bize armağan edilen bu güzel cumhuriyeti demokrasiyle taçlandırmak istiyoruz. Hayallerimden de düşüncelerimden de vazgeçmeyeceğim.
— Canan Kaftancıoğlu (@ccanannnnnn) September 6, 2019
'BEN DE SUSMAM'
Kaftancıoğlu, ayrıca, Şanışer adlı rapçinin dün yayımladığı ve Youtube'da 4 milyona yakın gösterimi bulunan "Susamam" isimli parçayı "Gençler bugün ve daima ben de #susamam" notuyla paylaştı.
Gençler bugün ve daima ben de #susamam https://t.co/xgRGHfdiin @YouTube aracılığıyla
— Canan Kaftancıoğlu (@ccanannnnnn) September 6, 2019
KAFTANCIOĞLU HANGİ ŞİİRİ OKUMUŞTU?
Kaftancıoğlu’nun duruşma salonu dışında okuduğu ve 'pişmanlık duymadığı' şiir, Nazım Hikmet’in Peyami Safa’ya yönelik hicviydi. Hiciv şöyleydi:
"Sen bu kavgada
bir nokta bile değil,
bir küçük, eğri virgül,
bir zavallı vesilesin!..
Ben kızabilir miyim sana?
Sen de bilirsin ki, benim adetim değildir
bir posta tatarına
bir emir kuluna sövmek,
efendisine kızıp
uşağını dövmek."