Ticaret odaklı ziyaretinde ticaret savaşlarının sona ermesi çağrısı yapan Almanya Başbakanı'nın gündeminde Hong Kong da vardı.
Üç ayı aşan protestolar üzerine zanlıların Çin'e iade tasarısının geri çekilmesinin ardından Pekin'e giden Merkel, Başbakan Li Keqiang ile görüşmesinde Hong Kong vatandaşlarının hak ve özgürlüklerinin garanti altına alınması çağrısı yaptı.
Şansölye, Hong Kong'daki ihtilafın şiddet değil, diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
Merkel'in Sözcüsü Steffen Seibert de Almanya Başbakanı'nın Çinli mevkidaşına "Hong Kongluların hakları ve özgürlükleri garanti altına alınmalı. Çözüm ancak diyalogla olur, şiddeti önlemek için elinizden geleni yapın" dediğini duyurdu.
Kanzlerin #Merkel in #Peking nach dem Gespräch mit Ministerpräsident Li Keqiang: Die Rechte und Freiheiten der Bürger #Hongkong|s müssen gewährleistet werden. Lösungen können nur im Dialog gefunden werden; alles daran setzen, Gewalt zu vermeiden. pic.twitter.com/HE4nWgrkZZ
— Steffen Seibert (@RegSprecher) September 6, 2019
Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre Li de Hong Kong'da karışıklığı önlemek istediklerini söyledi.
Ziyaretten birkaç gün önce Hong Konglu aktivist Joshua Wong, Almanya Başbakanı'ndan, 'diktatör Çin rejimine karşı' destek istemişti. Wong, Merkel'e yazdığı ve Bild gazetesinde yayımlanan mektupta, Merkel'den aktivistlerle görüşmesini talep etmişti.
Daha önce Alman Dışişleri Bakanlığı'nın Çin'in Sincan bölgesindeki Müslüman Uygurlarla ilgili politikalarını eleştirmesi, iki ülke arasında gerginlik yaratmıştı.
Diğer yandan Merkel, Li ile görüşmesi sonrası, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşı ve gümrük vergilerinde karşılıklı yapılan değişikliklerin diğer ülkeleri de etkilediğini belirtti.
Sorunun yakında çözüme kavuşmasını umduğunu söyleyen şansölye, AB ile Çin arasında planlanan ticari anlaşmanın yakında tamamlanmasını umduğunu vurguladı.
Li ile hava ulaşımı, yeşil enerji, finans ve eğitim alanlarında 11 anlaşma imzalayan Merkel, Almanya'ya Çinli firmaların yatırım yapmasından da memnuniyet duyacaklarını söyledi.
Almanya'nın ABD ve Fransa'dan sonra en büyük ithalat pazarı Çin. Aynı zamanda en önemli ihracat pazarı da Çin.
2018 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacmi 200 milyar doları bulmuştu. Bu nedenle üçüncü çeyrekte teknik resesyona girmesi beklenen Alman ekonomisi için Çin büyük önem taşıyor.